Kılık Kıyafet

06 Aralık 2012 Perşembe

1980 sonrası YÖK, üniversitelere bile kıyafet zorunluluğu getirmişti.

\n

Tabii zamanla bu yasak tavsadı. Kimi yerde uygulandı, kimi yerde uygulanmadı.

\n

Sonuçta da başörtüsü yasağı olarak kaldı.

\n

İlkokuldan üniversiteye kadar gittiğimiz okullarda önce önlük, sonra da ceket pantolon, kravat zorunluluğu vardı.

\n

Önlükler o zaman da okuldan okula değişiyordu, ama genellikle siyahtı.

\n

Formalar da devlet okullarında lacivert ceket, beyaz gömlek, gri pantolon şeklindeydi.

\n

Bugün de pek çok ülkede, bazı ülkelerde de bazı okullarda bu zorunluluk var.

\n

Bizde önce özel okullar kaldırdı formayı. Aslında yabancı ülkelerde aksine özel okullar kendi formalarında ısrarcı. Hatta bazı ünlü kolejlerin formalarını giymek, armasını takmak, okul çevresindeki mağazalarda satılan okulun adı yazılı gömlekleri, kazakları almak turistik bir duruma dönüşmüş.

\n

***

\n

Kıyafet ve saç sorunu bizim dönemimizde bir tür teröre dönüşmüştü. Kimi meraklı hocalar neredeyse derslerini çalışmaktan çok bu işi kendilerine görev edinmiş, kapıda tek tek öğrenci yakalamaktan zevk alır hale gelmişlerdi.

\n

Zorla saç kesmek, kıyafetini beğenmedi diye öğrenciyi disipline yollamak, azarlamak sıradan olaylardı.

\n

Okul formasının öğrenciler arasındaki sınıf farkını, gelir farkını sıfırlamak için uygulanan eski bir yöntem olduğunu biliyoruz.

\n

Konu dönüp dolaşıp Atatürk devrimlerine bağlanıyor.

\n

Cumhuriyet döneminde yapılmak istenen aslında, farklılıkları ve aidiyetleri belirleyen giyim tarzının ortadan kaldırılmasıydı.

\n

Aynı şeybey, efendi gibi lakapların kaldırılmasıuygulamasında da vardır.

\n

Peki kötü bir uygulama mıdır bu?

\n

Kimin hangi etnik kökenden, dinden, tarikattan, sınıftan, milletten olduğunu belirleyen farklı kılıklar ve başlıklar daha mı iyiydi?

\n

***

\n

Kılık kıyafet bizde her zaman büyük bir meseledir.

\n

Çünkü görünüş bizde çok fazla şey ifade eder.

\n

12 Eylül öncesi dönemde sağ sol ayrımı bile kıyafetlerle, bıyık, sakal tipiyle anlaşılırdı.

\n

Solcular parka giyer, ülkücüler takım elbise tercih edip bıyıkları sarkıtırdı.

\n

Görüntüyle aidiyetini ifade etmek eski bir alışkanlık. Tıpkı futbol seyircileri gibi.

\n

Eğer okullarda kıyafetin serbest bırakılmasının ardında hükümete duyulan güvensizlik olmasa eminim çok az kişinin itirazı olurdu.

\n

Çünkü ne çocuklar forma giymeyi sever ne de kimse bu tür kurallara bayılır.

\n

Ama sorun kıyafet değil, hükümetin her alanda yaptığı uygulamaların arkasında başka bir şey aranıyor olmasında.

\n

Yani güvensizlikte...

\n

Çünkü bir yandan tek tip insana karşıyız denirken bir yandan televizyon dizileri, köşe yazıları, kitaplar, oyunlar yasaklanmak isteniyor.

\n

Bir yandan Kürt sorunu her yönüyle tartışılıp özgürlükler bağlamında en ileri safhaya götürülsün deniyor, öte yandan Meclise gelmiş vekiller dokunulmazlıkları kaldırılıp hapse gönderilmekle tehdit ediliyor.

\n

Türkiye farklılıklarıyla barışmadıkça, kavga siyasetiyle oy toplamaya devam eden politika anlayışını sürdürdükçe ne yazık ki kendi dinamiklerini beklenen ölçüde kullanamayacak...

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Görüşmek Üzere... 10 Ocak 2013
Vergiler ve Zenginler 8 Ocak 2013
Kitap Korkusu 5 Ocak 2013

Günün Köşe Yazıları