Mehmet Ali Güller

4’lü zirve, 3’lü memorandum

30 Haziran 2022 Perşembe

İktidarın bu kadar çabuk pes ederek Madrid’de İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini onaylayacağını tahmin etmedim. Madrid’de yumuşama sağlanacağını ama Erdoğan’ın iç politik ihtiyaç nedeniyle veto kartını sonbahara kadar kullanacağını öngörüyordum; yanıldım.

Muhtemelen Erdoğan da öyle hesaplıyordu, nitekim Madrid’e giderken hâlâ en üst perdeden “olmaz” diyordu. Tabloyu değiştirenin, dörtlü zirve öncesi Biden’dan gelen telefon olduğu anlaşılıyor!

AKP’NİN SON NATO KARNESİ

Anımsayacaksınız, 4 Haziran’da bu köşede “AKP’nin NATO karnesi”ni yazmıştım:

- 2009’da AKP Fransa’nın NATO’nun askeri kanadına dönüşünü onayladı. Oysa Sarkozy Türkiye karşıtı çizgi izliyor, Türkiye de karşılığında “Fransız mallarını boykot” ediyordu.

- 2009’da AKP Rasmussen’in NATO genel sekreterliğini onayladı. Oysa Erdoğan PKK’nin Roj TV’si ve İslam dünyasında tepki gören karikatür krizi nedeniyle Rasmussen’i onaylamayacaklarını söylüyordu.

- 2016’da AKP İsrail’in NATO’da daimi ofis sahibi olmasını onayladı. Oysa ikili ilişkiler dipteydi.

- 2019’da AKP ABD’nin NATO Baltık Planı’nı onayladı. Oysa Erdoğan “NATO, YPG’yi terör örgütü olarak kabul etmezse Baltık Planı’nın karşısında oluruz” diyordu.

- 2022’de AKP, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini onayladı. Peki ne karşılığında? Yanıtı imzalanan 10 maddelik memorandumda.

‘PKK TERÖR ÖRGÜTÜ, PYD/YPG DEĞİL’ TUZAĞI

Memoranduma göre “Finlandiya ve İsveç, tüm terör örgütlerinin Türkiye’ye karşı gerçekleştirdikleri saldırıları açık ve net biçimde kınar.” Güzel, terör örgütlerinin ana sponsoru ABD de her saldırıdan sonra kınıyor zaten.

Peki memoranduma göre tüm terör örgütleri kim? 5. maddede “Finlandiya ve İsveç, PKK’nin yasaklanmış bir terör örgütü olduğunu teyit eder” deniyor. İki ülke, zaten PKK için “terör örgütü” diyordu, şimdi teyit etmiş oldular. ABD de resmen “terör örgütü” diyor nitekim!

Peki PYD/YPG ve FETÖ için durum ne? Bu şundan önemli: ABD, “PKK farklı PYD/YPG farklı” diyerek bu örgütü destekliyor. Türkiye ise haklı olarak “PYD PKK’nin Suriye koludur, YPG de PYD’nin askeri örgütüdür” diyor. Memorandumun 4. maddesinde aynen öyle deniyor: “Finlandiya ve İsveç, PYD/YPG ve Türkiye’de FETÖ olarak tanımlanan örgüte destek sağlamayacaklardır.”

Neden 5. maddede PKK için açıkça “yasaklanmış terör örgütü” denirken 4. maddede PYD/YPG ve FETÖ için “terör örgütü” değil, “örgüt” deniyor? Batı’nın/NATO’nun “masa tuzakları” işte buralardadır.

YA TARAFLAR MEMORANDUMA UYMAZSA?

Mobilyacıdan bir kanepe bile alsanız, sözleşmede, tarafların uymaması halinde hangi yaptırımların olacağı, sorunun nerede çözüleceği gibi konular olur. Ama memorandumda bunlar yok. Anlaşma kabaca “Türkiye iki ülkenin NATO üyeliğini onayladı, karşılığında da iki ülke teröre desteğini kesecek” şeklinde. Yani bir taraf şartı yerine getirdi, diğeri getirecek... Ya getirmezse? NATO üyeliği düşmüyor nasılsa!

Peki 1. maddede “taraflar NATO Genel Sekreteri’nin kolaylaştırıcılığında mutabık kalmıştır” denildiğine göre, İsveç ve Finlandiya’yı sorumluluğunu yerine getirmeye zorlamak NATO Genel Sekreteri’nin görevi olmaz mı? Olmaz! Çünkü zirveyi dörtlü yaptılar ama memorandumda üçlünün imzası var!

Peki 9. maddedeki “Daimi Ortak Mekanizma” çözüm olmaz mı? Geçiniz, yapılmayacak işin havale edildiği komisyondan ibarettir!

Başından beri önemle belirttik: Mesele, stratejik düzeyde NATO’nun genişlemesi, taktik düzeyde NATO ülkelerinin teröre desteğidir. Türkiye o nedenle veto kartını, İsveç ve Finlandiya’nın teröre desteğini kesme şartına değil, ABD’nin teröre desteğini kesme şartına bağlayarak, NATO’nun genişlemesini önlemeliydi. Bu fırsat kaçtı...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Esad’ın analizi 25 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları