Mehmet Ali Güller

Afganistan jandarmalığının psikolojik harekâtı

28 Haziran 2021 Pazartesi

Erdoğan ile Biden’ın Afganistan’da “havalimanı bekçiliği” konusunda genel bir mutabakata varması sonrasında oluşacak tepkileri azaltmak amacıyla ilk günden zihinleri hedef alan propaganda çalışması başladı.

Bunlar tabii ki sıradan propagandalar değil, “psikolojik harekât” kapsamındaki propagandalardır. Her biri farklı kitleyi hedef alan, o nedenle de yöntemi ve içeriği farklı olan propagandalardır. Bugün dördünü inceleyeceğiz:

1. ‘TÜRKİYE DÜNYANIN YARISIDIR’

Doğrudan AKP tabanını hedef alan psikolojik harekât propagandası şu: “Türkiye dünyanın yarısıdır.”

Öyle bir iddia ki ABD’nin Türkiye karşısında diz çöktüğünü, dünyanın yarısından çekilirken buraları Türkiye’ye bırakmak zorunda kaldığını, Türkiye’nin de Fransa’yı Afrika’dan, Rusya’yı Kafkasya-Orta Asya bölgesinden çıkararak dünyanın yarısına yerleşmekte olduğunu iddia edebiliyor!

Özetle AKP tabanına, Reis’in ABD’yle anlaşmadığını, ABD’nin Reis karşısında diz çökerek onunla anlaşmaya çalıştığını kitlenin zihnine zerk etmeye çalışıyorlar.

2. ‘TÜRKİYE ZATEN AFGANİSTAN’DA’

Muhalif partilerin tabanını hedef alan psikolojik harekât propagandası ise şu: “Medyada ‘Afganistan’a neden asker gönderiyoruz’ diye tepki gösterenler halkı kandırıyor, psikolojik harekât yapıyor. Türkiye zaten 2002’den beri Afganistan’da.”

Gerçek şu: Birincisi, Türkiye, NATO istediği için Afganistan’daydı. İkincisi ABD’nin Taliban’la yaptığı anlaşma, Afganistan’daki tüm yabancı askerlerin çekilmesini içeriyor. Dolayısıyla anlaşma kesinleşirse, Türk askeri de teknik olarak çekilmiş ve tekrar Afganistan’a girmiş olacak.

Dahası “Türk askeri zaten 2002’den beri orada” demek iç hukukumuz açısından da bir şey ifade etmiyor. Çünkü periyodik olarak “Afganistan tezkeresi” çıkararak Türk askerinin oradaki varlığını hukuken yenilemiş oluyoruz. Siz hiç şimdiye kadar, “Neden Afganistan’a Türk askeri göndermek için tezkere yeniliyoruz, Türk askeri zaten orada” diye bir hükümet savunması duydunuz mu!

3. ‘TÜRKİYE TALİBAN’LA KARŞI KARŞIYA GELMEYECEK’

Genel kamuoyu endişesini giderme amaçlı bu psikolojik harekât propagandasını yapanlar ikiye ayrılıyor.

Amatörleri, Taliban’ın Türkiye’den çok memnun olduğunu bile iddia edecek düzeyde.

Daha profesyonelleri ise alet oldukları propagandada, ileriye dönük olarak kendilerince supap noktaları belirleyip önlem alıyorlar. “Taliban Türk ordusunun havalimanı misyonuna karşı çıkarsa veya Türk okullarını hedef alırsa, Türkiye Taliban’la çatışmak zorunda kalır elbette” diyorlar.

4. ‘ABD’yle iyi ilişkiler için doğru görev’

En tehlikeli psikolojik harekât propagandası ise ulusalcı kesimleri hedef alanı. Profesyonelce yapılan bu psikolojik harekâtta, ABD’yle neden anlaşmak zorunda kalındığı doğru bir şekilde saptanıyor ama buna rağmen Türk ordusunun Afganistan’da görev alması gerektiği savunuluyor.

Önce doğrularla hedef kitle avlanıyor: “Ülkemizin YPG, S-400, F-35, Doğu Akdeniz, Kıbrıs vb. çok sayıda çözülmemiş sorunları bulunmaktadır. Türkiye’nin bu sorunlarına yönelik kısa vadede çözüm öngörülmemektedir. Türkiye en azından bu sorunları kısa vadede rafa kaldırarak Avrupa ve ABD ile bozulan ilişkilerini tamir yoluna gitmek için böyle bir göreve (Afganistan görevi) talip olmuştur.”

Normal bir durumda, tam da bu saptama gereği, bu göreve karşı çıkılması gerekir, değil mi? Ama propaganda sahibi, işte bu doğruyu görenleri bile Afganistan görevine ikna etmek istiyor.

Riskli de olsa Türkiye’nin bu görevi Müslüman olmasının da avantajıyla üstlenmesi gerektiğini, Türkiye’nin ortaya çıkacak riskleri bertaraf edecek tedbirleri alacağını, Türk ordusunun bu görevi herkesten iyi yapacağını, bu görevin Türkiye’nin “ABD ve NATO indindeki önemini” artıracağını savunuyor. Dahası “Türkiye’nin bu görevi almasına karşı çıkan” bizleri “psikolojik harekât uygulamakla” suçluyor.

AFGANİSTAN JANDARMALIĞI REDDEDİLMELİ 

Tablo ortada: Erdoğan, iç ve dış politikadaki ihtiyaçları nedeniyle, ABD’yle hiçbir sorun çözülmemesine rağmen, Biden’ın desteğini alabilmek için Afganistan görevini kabul etti.

ABD’den “mali destek” alabilmek için “kesin anlaşma” öncesi pazarlığı süren bu görevi Türkiye kesinlikle kabul etmemelidir.

Tam bağımsızlık ilkesiyle kurulmuş, emperyalizme karşı verdiği kurtuluş savaşı mazlum milletlere örnek olmuş ülkemizin, emperyalizm adına Afganistan’da görev üstlenmesi, en başta tarihimize aykırıdır.

Yeter artık Amerikancılığınız, NATO’culuğunuz!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Suriye'de 2. perde 9 Aralık 2024
ABD’nin HTŞ-YPG planı 7 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları