Rusya savaşıyor, NATO yönetiyor!

27 Şubat 2022 Pazar

Rusya’nın Ukrayna seferinin anlamını ve sonuçlarını çözmeye çalışmak “matruşka”ya benziyor. İç içe geçmiş bir dizi senaryo ile karşı karşıyayız. Öncelikle Ukrayna’dan gelen savaş görüntülerinin vahşiliğinin altını çizelim. Her savaş gibi burada da en çok acıyı kadınlar ve çocuklar çekiyor. 

Ukraynalı tarih öğretmeninin dediği gibi geçmişte olanları kitaplardan okumak her şeyi anlatmıyor. Yaşamak başka bir şey. 

En kötü barış bile en iyi savaştan daha iyidir. 

Bir an önce dünyayı ayağa kaldıran, akıllara İkinci Dünya Savaşı’nın acılarını, üçüncü dünya savaşının korkularını getiren Ukrayna’nın kanlı işgalinin bir an önce son bulmasını istiyoruz.

***

 İstemimizin ısrarla altını çizip gerçeklere dönersek...

Olaylara Putin kadar soğukkanlı bakmak zor! Ancak sadece gerçeklerden yola çıkıp durumu sütuna yatırdığımızda şunlar çıkıyor:

1- Putin, sınırları çevresinde sadece “dost” ülkelerin olmasını, NATO’nun gölgesinin bile dolaşmamasını istiyor. Bunu özellikle ayaklarının üzerinde durmaya başladığı 2000’li yılların başından itibaren her fırsatta dile getirdi. 2007’de Münih’deki güvenlik zirvesinde Putin’i aynı salonda izlemiş, bu hedefe ilişkin cümlelerini yerinde dinlemiştik.

2- ABD, Irak’tan Libya’ya Ortadoğu coğrafyasında ne yapıyorsa, Rusya sınırlarının etrafında onu yapıyor. 20. yüzyılın iki süper gücü 21. yüzyılın da hâkimi olma mücadelesini bırakmıyor.

3- Biden günlerdir Putin’in Ukrayna’yı işgal edeceğini açıklıyor. Bu cümlelerini şöyle okumak gerekli:

Eyy Putin, yürü aslanım… Kim tutar seni... Biz seni önlemeyeceğiz. Sadece savaş sonrası sert tepki vereceğiz...

4- NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, önceki gece düzenlediği basın toplantısında, Putin’in tarihi bir hata yaptığını, bedelini ödeyeceğini, bundan böyle her türlü yaptırımın uygulanacağını açıkladı. Bunun Türkçesi de şu:

Şimdi NATO’nun işlevsel olmasını sağlayacak bir yola girildi. Dünyanın Rusya’dan korkmasını sağlarsak bizim için en ideal durum oluşur. Kendimizi yeniden konumlandırma fırsatımız olur...”

5- ABD’nin ve NATO’nun olaya baktığı yerden Avrupa’nın derin bir strese girdiği görülüyor. Avrupa’nın sarsılması, dalgalanması hem Rusya’nın hem de ABD’nin arzu ettiği bir şey. ABD’nin ve NATO’nun dosta değil düşmana gereksinimi var. Doğal olarak Amerikan ekonomisini ayakta tutan en önemli sektör olan silah sanayisinin de!

6- Putin ve Lavrov’un Batı’daki mal varlığı dondurulmuş. Bundan şu çıkıyor: Demek ki Rusya’yı yönetenler de Batı ile hemhal! Putin buna Türkçe karşılık verecek olsa, şöyle der:

-Dondurmaya bayılırım!

***

Gelişmelerden en çok etkilenecek ülkelerin başında Türkiye geliyor. Suriye ile güney komşumuz Rusya, Karadeniz komşuluğunu genişletiyor. 

İktidar iki dayanağa yaslandı:

1- Montrö ne diyorsa, o!

2- Müttefikler ne diyorsa, o!

Birinci şık insana “Allah’ın sopası yok ki” dedirtiyor!

İkinci şık tam bir kara mizah. Önce müttefikler tavır koymalı deyip onları seyrettiler, sonra onların tavırlarını beğenmeyip, bu muydu yapacağınız dediler.

Buna söylenecek çok şey var ama...

Mesele memleket!

Muhtemel biz bu satırları yazdıktan sonra okura ulaşıncaya dek çok gelişme olacak. Ne olursa olsun, büyük fotoğraf şu:

Savaşı Rusya yürütüyor...

NATO yönetiyor...

Ukrayna eziliyor...

Günün sonunda da şu görünüyor:

Ukrayna itaat edip rahat edecek!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Emek en cüce değerdir! 1 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları