Necati Özkan

Nasıl oldu?

30 Mayıs 2023 Salı

Cumhurbaşkanı seçimlerinin sonucu hayırlı olsun. Mevcut rejime ilişkin endişelerini sık sık dile getirmiş biri olarak, ortak geleceğimiz adına bu sonucu oldukça endişe verici buluyorum. Türkiye ne yazık ki büyük bir değişim fırsatını kaçırdı. 

Oysa ki toplumun yüzde 60’a varan ağırlıklı çoğunluğu iki yıla yakın bir süredir değişim istiyordu. Gerçekte de kampanya başlamadan önce ülkede yeniden demokrasi, adalet ve refah yolunu açabilecek bir zemin vardı. Otoriter popülist rejimler dünyasının en önemli laboratuvarlarından biri olan Türkiye’de rejim demokratik yollarla değiştirilebilseydi, dünyanın pek çok ülkesi için ilham kaynağı olabilirdik. Ama yapamadık. 

Bugünden sonra onlarca uzman, araştırmacı, siyasetçi, akademisyen ve vatandaş seçim sonuçlarını yorumlayacak. Ve herkes şu sorulara cevap arayacak:

Nasıl oldu da fakirlik bu kadar artmışken, işsizlik tarihin en yüksek seviyelerine ulaşmışken bundan sorumlu bir iktidar yeniden seçim kazanabildi? 

Nasıl oldu da Avrupa ortalamasının on katını aşan bir enflasyonla mutfağı yangın yerine çeviren bir lider ödüllendirilebildi? 

Nasıl oldu da Türk Lirası’nın değerini yabancı paralar karşısında beşte birine düşüren bir ekonomi yönetimi seçmenden onay alabildi?

Nasıl oldu da yüz binlerin öldüğü veya yaralandığı, milyonların evsiz ve çaresiz kaldığı Kahramanmaraş depreminde alenileşen beceriksizlik ve acze rağmen bölge seçmeni iktidar lehine oy kullanabildi?

Nasıl oldu da milyonlarca sığınmacıyı ısrarla ülkede tutacağını söyleyen bir siyasetçi yüzde 52.5 oy alabildi?

Nasıl oldu da iktidarın 22 yıllık tarihinde en zor duruma düştüğü bir zaman diliminde birleşik muhalefet mağlup olabildi?

O birleşik muhalefet ki ülke tarihinin en geniş tabanlı ideolojik uzlaşmasıyla yola çıkmıştı. Onlarca veriden yüzlerce farklı neden bulmak ve 28 Mayıs’ın sonucunu anlamlandırmak mümkün. Siyasi stratejiden adaya, vaatlerden kampanya ve mesaja kadar onlarca hata bulmak da mümkün. 

Ama veriyi bir kenara bırakarak yalın ve basit bir anlam aramak gerekirse, bu coğrafyanın tarih ve sosyolojisine bakmak yeterli olabilir. 1946 seçimlerinden bu yana yapılan hemen her seçimin sonuç haritalarını, seçmen davranışlarını, seçmen kararlarının görünen ve görünmeyen yanlarını okuyarak neden aramış biri olarak, o yalın anlamı şöyle tarif edebiliriz:

Büyükşehirlerin bir kısmında nispeten kaybolsa da çok partili siyasi hayatın başlangıcından beri Anadolu coğrafyasında etkili olan ruh, bu seçimde olanca gücüyle kendini göstermiştir diyebiliriz. Anadolu’nun hemen her köşesinde kendini hissettiren o ruh ve değerler bütünü, bu seçimin ana unsuru oldu diyebiliriz. 

Bu anlamı okumak istemeyen, dahası bu zamana ve bu ülke insanına yakıştıramayan için de başka izahımız var: Her ne kadar “değişim” büyülü bir kelime olsa da bir o kadar da korkutucudur. Şu ya da bu şekilde durumundan mutlu olan kesimler değişimden ürker. “Değişim mi, istikrar mı” deyince, hele ki “değişime” bir “öteki” liderlik yapmaya kalkışınca mazeret arayan “istikrara” tutunur. Olan bitenin anlamı bundan ibarettir. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Öfke ve değişim 12 Haziran 2023
Nasıl oldu? 30 Mayıs 2023
Yakın elmalar 22 Mayıs 2023

Günün Köşe Yazıları