Prag'ın Hayaletleri ve Nâzım Hikmet

22 Aralık 2011 Perşembe
\n

\n

Prag ve Slavia kahvesinin tılsımlı isimlerinden; büyük, edebi şahsiyetlerinden/hayaletlerinden bahsedince; sevgili okurum Metin Demirtaşın da aklına hemen Nâzım Hikmet gelmiş...

\n

20 Aralık 2011 Salı günkü Cumhuriyetteki yazınızda Slavia kahvesinden söz ettiğiniz bölümü okurken birden heyecanlandım; Nâzımı ve şiirlerini anarsınız diye... Bilirsiniz Nazım Prağ üstüne çok güzel şiirler yazmıştır. Size Slavya Kahvesi şiirini yazıyorum. Lütfen Nâzımın bu şiirini okurlarınızla paylaşmanızı diliyorumdiyen Demirtaş sözlerini daha sonra şöyle sürdürüyor:

\n

Ben Prağa gitmeyi, V. Şarl Köprüsünden geçmeyi, Nâzımın ayak izlerinden yürüyerek Üç Leylek Lokantasında Nâzımın şiiriyle (Moldova Nehri) Viltavanın sularına dalarak bir şişe şarap içmeyi hep hayal ettim. Prağa giden dostlarımın çantasına Nâzımın Prağ şiirlerini koydum. Bu şiirlerden biri de Üç Leylek Lokantasıdır...

\n

Çeklerin hafta sonu yitirdikleri eski cumhurbaşkanı, ünlü yazar Vaclav Havelden çok önce... Nâzım Hikmet in imgeleriyle Prağ/Pragı tanıyan, seven ve de düşleyen Demirtaş okurumuzun isteğini yerine getirelim bugünkü Sağnakta

\n

\n

Üç Leylek Lokantası

\n

\n

Prağda Üç Leylek Lokantasında buluşurduk.

\n

Şimdi, bir yol kıyısında gözlerim kapalı duruyorum

\n

sen bir ölüm boyu benden uzak.

\n

Belki Prağda Üç Leylek Lokantası yok

\n

ben uyduruyorum.

\n

\n

Prağda Üç Leylek Lokantasında buluşurduk.

\n

Söylerdim içimden senin yüzüne bakarak

\n

Türküler türküsünü Süleyman peygamberin.

\n

\n

Prağda Üç Leylek Lokantasında buluşurduk.

\n

Şimdi, bir yol kıyısında gözlerim kapalı duruyorum

\n

Sen bir ölüm boyu benden uzak

\n

Bir kırık aynadasın çarpuk çurpuk.

\n

\n

Prağda Üç Leylek Lokantasında buluşurduk.

\n

Ah bacım, vah Sonya Danyolova

\n

Hiçbir şey unutulmuyor ölüler kadar çabuk

\n

\n

Slavya Kahvesinde Dostum Tavferle yarenlik etmeyi severim

\n

\n

Slavya kahvesinde dostum Tavferle

\n

Viltava suyuna karşı oturup

\n

tatlı tatlı yarenliği severim.

\n

hele sabahları hele baharda.

\n

\n

Hele sabahları hele baharda

\n

Konuşurken dalar dalar gideriz,

\n

Bir yitirir, bir buluruz birbirimizi

\n

\n

Hele sabahları hele baharda

\n

Prağ şehri yaldızlı bir dumandır

\n

Ve kızıl kocaman bir elma gibi

\n

Nezval geçer taze çıkmış kabrinden.

\n

paramparça yüreciği de elinde

\n

ve Orhan Veli ile karşılaşırlar

\n

Urumelihisarından gelir o

\n

Ve telli kavağa benzer Orhanım

\n

Yüreciği delik deşik onun da.

\n

\n

Biz de aynı loncadanız biliriz Tavfer

\n

zanatların en kanlısı şairlik

\n

sırların sırrını öğrenmek için

\n

yüreğini yiyeceksin, yedireceksin.

\n

\n

Prağ şehri yaldızlı bir dumandır.

\n

Viltava suyunun köpüklerine

\n

Martı kuşlarıyla gelir İstanbul.

\n

\n

Lejyonerler köprüsüne gidelim Tavfer,

\n

Martı kuşlarına ekmek verelim.

\n

\n

26 Nisan 1958, Prağ

\n

Nâzım Hikmet

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kılıçdaroğlu vakası 14 Nisan 2024
31 Mart’ın bahsi 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları