Tam zamanı, eski defterleri açalım

Tam zamanı, eski defterleri açalım

16.01.2017 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Gerçi, Cumhurbaşkanı tek parti dönemine dair çıkan tartışma için “Eski defterleri açmayalım, ama zamanı gelince gerekirse açarız” dedi, ama bence tam zamanı, “eski defterler”i tekrar açalım.
Önce, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “partili cumhurbaşkanlığı” konusunda, “Bu yeni bir şey değil Atatürk ve İnönü de partili cumhurbaşkanıydı” deyince tartışma başladı. Sonra, Bozdağ sözlerine “netlik” getirdi, “Tek parti dönemi hukukunu savunmuyorum… Sadece Atatürk ve İnönü’nün hem partili, hem milletvekili, hem tarafsız olduğunu kabul etmiyorlar mı? Bunlar nasıl Atatürkçü” diye sordu. Söyledikleri, CHP’yi köşeye sıkıştırma amaçlı bir kurnazlık, öyle de, bu ülkede partili başkanlığa, dahası başkanlık sistemine demokrasi adına karşı çıkanlar sadece CHP’liler veya Atatürkçüler değil, asıl karşı çıkış noktası demokratlık, demokrasinin, kuvvetler ayrımının, hesap verebilirliğin tehlikeye girmesi, rejimin otoriterleşmesi kaygısı, bu hususta söylecekleri şey olmadığı için konuyu Atatürk’e İnönü’ye getirmeye çalışıyorlar.
Dahası, bu defterler şu ana kadar kapalı kalmış değildi, seksenli doksanlı yıllar Kemalizm eleştirileri entelektüel tartışmanın temel eksenini belirliyordu. O kadar ki, Kemalizmi eleştirmeyen entelektüel sayılmıyordu. Sağ ve sol liberal ve demokratlar, Kemalizmi yerden yere vurmaktan imtina etmediler, tek parti dönemi için söylenmedik laf kalmadı, başı ağıran Kemalizmden biliyordu. Sivil anayasa, demokratikleşme tartışma ve taleplerinin merkezinde Kemalizm eleştirisi vardı. Gerçi, ortada Kemalizm diye bir şey de kalmış değildi, 12 Eylül’den sonra söz konusu olan Türk-İslam sentezinin Atatürkçülük yorumu idi, “Atatürk İlke ve İnkılabları Enstitüleri”nin kurulması başta olmak üzere ciddi bir sağ Kemalizm dalgası yaşandı. Sağ Kemalizm, Cumhuriyet devrimine tüm itirazını İnönü’ye yükleyip, yoluna devam etti. Özellikle, sol demokratlar, hem tek parti dönemi Kemalizmine, hem de sağ Kemalizme eleştirel bakmaktan imtina etmediler. Bu arada, Kemalizm eleştirisi esaslı onca tez yazıldı, kimse işinden atılmadı. Son çırpınış 28 Şubat vakası oldu, ona da demokrasi adına sonuna kadar karşı çıkan onca insan var.
Ama yetmez, Kemalizm de, tek parti dönemi de, sonuna kadar demokratik eleştirinin vazgeçilmez bir konusunu oluşturmaya devam etmeli, bence hiç mahsuru yok, pek çok demokrat için de. Ama, bu anlayışa ve döneme toz kondurmayanları bahane ederek, yeni bir otoriter rejimin inşasını meşrulaştırılmaya çalışmadan! Tabii ki, Atatürk de tarafsız değildi, İnönü de, onlar otoriter modernleşme projesini hayata geçirmeye çalışan Cumhuriyet Devrimi’nin kurucuları idiler. Aslında, bu açıdan şimdilerde meşruiyet arayışları çerçevesinde gündeme gelmeleri hiç şaşırtıcı değil, çünkü şimdi de gündemimizde olan “otoriter muhafazakâr/İslamcı bir toplum projesi”nin ve buna zemin teşkil edecek bir siyasal sistemin hayata geçmesi. Hiç olmazsa açık konuşun. Diyeceksiniz ki, Kemalistler de, önce “Halifeyi kurtaracağız” diye işe giriştiler, sonra toptan ilga ettiler. Çok doğru, ama şimdi de siz aynı şeyi yapıyorsunuz, önce demokrasi mücadelesi deyip, demokratların desteğini aldınız, demokratlıktan vazgeçtiniz, şimdi Cumhuriyet’in asıl sahibi biziz diyerek yol alıyorsunuz, sonuçta hedeflediğiniz, güvendiğiniz siyasi liderin tüm gücü eline alacağı sistemi inşa etmek. Birileri Atatürk’ü demokrasinin, özgürlüklerin önüne geçirip, tartışmanın konusu yapılmasına izin vermiyordu, siz de aynı şeyi yapıyorsunuz, belli ki daha da yapacaksınız. Böyle olunca tabii ki tek parti hukukunu savunuyorsunuz, sadece partinin ve liderinin adı ve meşrebi farklı, olay bundan ibaret.  

Yazarın Son Yazıları

‘Yeni devlet’

‘Yeni devlet’

Devamını Oku
07.08.2017
Müftü nikâhı ve İslami rejim

Müftü nikâhı ve İslami rejim

Devamını Oku
04.08.2017
‘Hans’ın ne dediği’

‘Hans’ın ne dediği’

Devamını Oku
31.07.2017
‘Evrim teorisi’

‘Evrim teorisi’

Devamını Oku
28.07.2017
Yeni Türkiye’nin tarih yazımı

Yeni Türkiye’nin tarih yazımı

Devamını Oku
24.07.2017
15 Temmuz’un anlamı

15 Temmuz’un anlamı

Devamını Oku
17.07.2017
15 Temmuz

15 Temmuz

Devamını Oku
14.07.2017
Parayla saadet olmaz

Parayla saadet olmaz

Devamını Oku
10.07.2017
‘Adalet Yürüyüşü’ ve 15 Temmuz

‘Adalet Yürüyüşü’ ve 15 Temmuz

Devamını Oku
07.07.2017
Rıdvan Bey, Katar ve diğerleri

Rıdvan Bey, Katar ve diğerleri

Devamını Oku
03.07.2017
Katar krizi

Katar krizi

Devamını Oku
30.06.2017
Yine hüzünlü bir bayram

Yine hüzünlü bir bayram

Devamını Oku
26.06.2017
Adalet istiyoruz! (23.06.2017)

Adalet istiyoruz!

Devamını Oku
23.06.2017
Nerden başlasak nasıl anlatsak

Nerden başlasak nasıl anlatsak

Devamını Oku
19.06.2017
Katar’ın başına gelenler

Katar’ın başına gelenler

Devamını Oku
09.06.2017
ABD, Türkiye ve Kürtler

ABD, Türkiye ve Kürtler

Devamını Oku
05.06.2017
Toplum yorgunluğu

Toplum yorgunluğu

Devamını Oku
02.06.2017
Trump’ın yeni Ortadoğu siyaseti

Trump’ın yeni Ortadoğu siyaseti

Devamını Oku
29.05.2017
İki veda

İki veda

Devamını Oku
26.05.2017
‘Devrime hazır olun’

‘Devrime hazır olun’

Devamını Oku
22.05.2017
Kötü yönetim ve dış siyaseti

Kötü yönetim ve dış siyaseti

Devamını Oku
19.05.2017
‘Türbe, tarih, siyaset’

‘Türbe, tarih, siyaset’

Devamını Oku
15.05.2017
Fransız seçimleri ve demokrasi krizi

Fransız seçimleri ve demokrasi krizi

Devamını Oku
12.05.2017
İslamcılık, çirkin itiraf

İslamcılık, çirkin itiraf

Devamını Oku
08.05.2017
Yeni siyasi arayışlar

Yeni siyasi arayışlar

Devamını Oku
05.05.2017
Hindistan ziyareti ve İslamcılar

Hindistan ziyareti ve İslamcılar

Devamını Oku
01.05.2017
Referandum sonrası Kürt meselesi

Referandum sonrası Kürt meselesi

Devamını Oku
28.04.2017
Nafile analizler

Nafile analizler

Devamını Oku
24.04.2017
Her şeye rağmen

Her şeye rağmen

Devamını Oku
17.04.2017
Son itiraz hakkımız, son kararımız Kesinlikle HAYIR!

Son itiraz hakkımız, son kararımız Kesinlikle HAYIR!

Devamını Oku
14.04.2017
İslamcıların Suriye ile İmtihanı

İslamcıların Suriye ile İmtihanı

Devamını Oku
10.04.2017
Fırat Kalkanı; ‘zafer’ mi ‘hezimet’ mi?

Fırat Kalkanı; ‘zafer’ mi ‘hezimet’ mi?

Devamını Oku
03.04.2017
‘Vicdan ve adalet nöbeti’

‘Vicdan ve adalet nöbeti’

Devamını Oku
31.03.2017
En büyük tehlike (27.03.2017)

En büyük tehlike

Devamını Oku
27.03.2017
Dünya ve Türkiye; vahim vaziyet

Dünya ve Türkiye; vahim vaziyet

Devamını Oku
24.03.2017
En güzel evler, en iyi arabalar en kötü siyaset

En güzel evler, en iyi arabalar en kötü siyaset

Devamını Oku
20.03.2017
18 yaşında seçilme hakkı

18 yaşında seçilme hakkı

Devamını Oku
17.03.2017
‘Hollanda krizi’nin ötesinde

‘Hollanda krizi’nin ötesinde

Devamını Oku
13.03.2017
‘Erdoğan ve liderlik’

‘Erdoğan ve liderlik’

Devamını Oku
10.03.2017
‘Milli Kültür Şûrası’

‘Milli Kültür Şûrası’

Devamını Oku
06.03.2017