G.Saray savunması bu kadar kişisel hata yaparsa Süper Lig’i bilmem ama Şampiyonlar Ligi’nde işi çok zor demektir. Beşiktaş maçında önce Melo kendi kalesine attı. Hadi diyelim ki bu bir şanssızlık... İkinci golde Semih’in savunması çıkarken Holosko’ya kaptırdığı topa ne demeli? Bitmedi. Hakan Balta ayağındaki topu uzaklaştıracağı yerde rakibe ikram edince G.Saray kalesinde üçüncü golü gördü. Bir maçta bu kadar hata yaparsanız sahadan puan çıkarmanız mucizelere kalır.

İlk yarıda G.Saray oynadı, Beşiktaş seyretti. Aslında bu kimse için sürpriz değildi. Başta Samet Aybaba olmak üzere herkes bunun böyle olacağını biliyordu. 4-1-4-1 dizilişiyle çıkan Beşiktaş’ın yapacağı tek şey agresif oynamak, rakibi bozmak olacaktı. Öyle oldu da... Buna karşın G.Saray topu ayağında daha çok top tutan taraftı. İlk yarıdan çıkan 4 golle devre dengede kapandı.

Her şey ikinci 45 dakikada belli olacaktı. Bir hamle yapan Fatih Terim; Melo’yu oyundan alırken, Emre Çolak’ı daha ortaya, Amrabat’ı da sahaya sürdü. Belli ki G.Saray rakibinin üstüne gidecekti. Ama Hakan Balta’nın büyük hatası, her şeyi altüst etti. Beşiktaş’a özgüveni getirirken, G.Saray’ı darmadağın etti. İlk yarıda rakibi bunaltan, pas trafiğini çok iyi götüren G.Saray’dan artık eser yoktu. Bu defa Beşiktaş rakip kalede daha çok pozisyon buluyordu. Beşiktaş maçı kazandı derken, Bülent Yıldırım’ın çaldığı penaltı, ligdeki ilk derbiyi 3-3 bitirdi.

Kısacası savunma hatalarıyla, hakem kararlarıyla, penaltısıyla, altı golüyle ilginç ve renkli bir derbi oldu.