Olaylar Ve Görüşler

28 Mayıs genel seçim sonuçları ve değişimin yaşamsal önemi... - Op. Dr. Fikret ŞAHİN

28 Temmuz 2023 Cuma

Tarihimizin en önemli seçimlerinden birini geride bıraktık. Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağımız bu yılda özellikle gençlerimiz için bu seçimi kazanmak ve onların ülkelerinin geleceğine dair umutlarını çoğaltmak zorundaydık. Maalesef seçimleri kaybettik, sonuçlar pek çoğumuzda büyük bir hayal kırıklığı ve umutsuzluğa neden oldu, karamsarlık atmosferi daha da ağırlaştı.

Ülkemizin bu hale gelmesinin baş aktörü AKP iktidarı olmakla birlikte toplumun ana muhalefet partisine de yüklemiş olduğu sorumluluklar var. 1950’den itibaren siyasi hayatını ana muhalefet partisi olarak sürdüren CHP’nin kendisini sorgulaması ve gereken değişimi yapması bir zorunluluktur.

CHP çok özel bir parti; her şeyden önce kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nı başarıya ulaştırmış ve Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuş kadroların partisi. Bu nedenle Türkiye’deki tüm partilerin kökenine indiğimizde hepsinin CHP’de buluştuğunu görürsünüz.

CHP, Türkiye Cumhuriyeti tarihiyle özdeş olması nedeniyle; 70 yılı aşkın süredir tam anlamıyla iktidara gelememiş olsa da halen vatandaşların iktidar için ilk alternatifi olmaya devam etmektedir.

Son genel seçimdeki başarısızlık sonrası CHP tabanında güçlü bir değişim talebi ortaya çıkmış ve bu talep giderek büyümüştür. Sadece CHP tabanında değil toplumda da bu yönde büyük bir beklenti olduğunu göz ardı etmemek gerekir. Değişim ya da yenilenme hangi kavramı kullanırsak kullanalım, CHP’de ileriye yönelik her alanda bir kadro yenilenmesine ihtiyaç olduğu açıktır. Bu siyasal atmosferde meydana gelen toplumsal beklentiler mutlaka karşılanmalıdır zira topluma karşı siyaset üretmeniz mümkün değildir. Siyaset ancak toplumla birlikte yol alındığında başarıyla sonuçlanabilir, aksi daima hüsran ve yenilgi olmuştur. 

Cumhuriyet Halk Partisi zaman kaybetmeden toplumun beklentisi yönünde bir değişimi hızla gerçekleştirmelidir. Peki toplumun değişim talebi neyi kapsamaktadır? Ne yapılırsa toplum bunu değişim olarak algılayacaktır?

Toplumun değişim talebi, genel başkanla birlikte uzun yıllardır parti yönetiminde görev alan, siyasi başarısızlığa ve değişim ihtiyacına neden olan kişilerin ve yönetim ilkelerinin değişmesi yönündedir. Seçmen, gelinen nokta itibariyle; CHP’den mazeretsiz bir şekilde iktidar beklemektedir.

O nedenle; değişim talebinin oluşmasında yönetimsel sorumluluğu olan kişilerin değişimin adayı olarak ortaya çıkmaları kabul gören bir durum değildir ve seçmen tarafından bu durum değişim olarak algılanmamaktadır.

Toplumun CHP’den beklentisi, geçmişte partinin başarısızlığında yönetimsel sorumluluğu olmayan özellikle genç, eğitimli ve liyakatli yeni yüzlerin parti yönetiminde görev almasıdır. Sadece yönetim kadroları değil, yönetim anlayışında da değişime ihtiyaç vardır. Bu da CHP tüzüğünde yapılacak değişiklerle gerçekleştirilebilir. 

Bu bağlamda CHP tüzüğünde yapılacak ilk değişiklikler şunlar olmalıdır;

-İki genel seçimde partiyi iktidara getiremeyen genel başkan görevinden ayrılmalıdır,

-Milletvekilliği ve belediye başkanlığı süresi en fazla üç dönem olmalıdır,

-Milletvekili ve belediye başkan adaylarının en az yüzde 70’i önseçim ile belirlenmelidir,

-İlçe başkanlığı seçimleri üye bazında yapılmalıdır,

-İl ve ilçe başkanlarının görev süreleri içinde istifa ederek milletvekilliği ve belediye başkanlıklarına aday olamayacakları, aday olmak isteyenlerin il ve ilçe başkanlıklarında görev alamamaları gibi konular tüzükte yer almalı ve uygulanmalıdır.

 Bu sürecin mümkün olan en kısa sürede gerçekleşmesi önümüzdeki yerel seçimler açısından da hayati öneme sahiptir. Yönetim kadrolarında ve tüzükte yapılacak bu ve benzeri yenilenmeler CHP’de “değişim” olarak algılanacak ve CHP iktidar için tekrar halkın umudu olacaktır.

OP. DR. FİKRET ŞAHİN

27. DÖNEM CHP BALIKESİR MİLLETVEKİLİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları