Torba yasa tasarılarının ya da acı ilaçların tadını gizlemek için üzerine şekerli dolgu maddesi sürmeye benzeyen yaklaşımla torbaya dönüştürülen tasarıların foyaları yavaş yavaş ortaya çıkıyor.

En somut örnek, anımsanacağı gibi 12 Eylül’de halkoylamasına sunulan anayasa değişikliği idi. “Yetmez ama evet” diyenlerin de katkısıyla kabul edilen değişikliğin, özellikle yargı erkini ilgilendiren maddelerinin dışındakilerden hangisinin yaşama geçirildiği sorusuna yanıt bulmak mümkün olmuyor.

Değişikliğin önce Türk Ceza Yasası, ardından da Ceza Muhakemeleri Yasası ile getirilen değişikliklerin uygulanmasını kolaylaştırma dışındaki bir niyete dayalı olmadığı da yavaş yavaş somutlaşıyor.

Bu kapsamda radyo ve televizyon gazetecilerinin önceki yasa ile tanınmış iş yaşamı haklarının geri alınmasını da unutmamak gerekiyor.

TBMM çoğunluğunun bu konudaki başarılarının, geriye gidişlerin kendilerini ilgilendirenlerin çoğunluğu tarafından dikkate alınmaması da yurttaşların ortak konumunu ortaya koyuyor.

***

Galiba bu yaklaşımın tek ayrık tutulması gerekeni, içinde işçi haklarını tırpalayan, kamu görevinde yükselmek için siyasal tercihlerin önünü açan 250 maddelik torba yasa oldu. Kimi işçi sendikaları ve işçiler gösterilerle tepkilerini dile getirdiler ama dertlerini Meclis çoğunluğuna anlatamadılar.

İşte Cumhuriyet Halk Partisi’nin, bu yasanın 17 maddesi için yaptığı iptal ve yürürlüğün durdurulması başvurusu, yaşama geçirilen değişiklikleri bir kez daha gözler önüne seriyor.

• Kötü niyetli işverenler, artık kimi işçilerine “30 günden az çalıştı” diyerek hem işçinin toplam prim tutarını hem de çalıştığı toplam gün sayısını kanıtlamaya gerek duymadan SSK’ye bildirebilecekler.

• Banka, sigorta ve özel reasürans şirketlerinin kurdukları emeklilik ve sağlık yardım sandıklarının yükümlülükleri kaldırılmış olacak.

• İşletmelerde meslek stajı yapan meslek okulu öğrencilerine verilen aylık 239 liralık ödenek, 20’den fazla işçi çalıştırılan şirketlerde 189 TL’ye, 20’den az işçi çalıştıranlarda 94.5 TL’ye inecek.

• Devlette memurluk yapmamış olanların doğrudan müsteşar, müsteşar yardımcısı, genel müdür ve başkan olarak atanmaları mümkün olacak.

• Memurlar 6 ay süreyle başka kamu kurumu ve kuruluşlarına geçici görevle gönderilebilecek.

• İl özel idarelerinde sürekli işçi kadrolarında çalışanlar Karayolları Genel Müdürlüğü’ne, belediyelerdekiler de Milli Eğitim Bakanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü’ne devredilecek.

• Yap-işlet-devlet yöntemiyle yapılacak projelerin müşavirlik hizmet alımları Kamu İhale Kanunu kapsamında olmayacak.

* Kamulaştırmasız el koymaları yasal hale getiren ve açılmış davaları ortadan kaldıran düzenleme.

• Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu’nun ihale düzenlemeden kömür alabilmesine olanak sağlanması.

***

Yerim nedeniyle ancak 9’unu özetleyebildim.

Meydanlardaki fakir-fukara, garib-gureba edebiyatının daha rahat irdelenebilmesi için aktarıyorum.