İşçi olmak... Yeni bir 1 Mayıs daha..
Özlem Yüzak
Son Köşe Yazıları

İşçi olmak... Yeni bir 1 Mayıs daha..

30.04.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Ekonominin tüm yükünü sırtlayan onlar... Çarkları döndüren de onlar. Yani işçiler, emekçiler...

1.5 yıla yaklaşan pandemi, kısıtlamalar, kapanmalar emekçinin önemini daha da bir gözler önüne sererken en büyük bedeli ödeyenler de onlar oldu. Sağlıklarını hatta yaşamlarını kaybederek... İşlerinden olarak... Ya da köle düzeninde çalışma koşullarına itilerek... Ücretsiz izne gönderilip açlığa mahkûm edilerek...

Bildik konu ama tekrarlamakta yarar var. Hatırlamakta ve hatırlatmakta...  

İnsanın emeği üzerinden yükselir kapitalizm. Emeğin karşılığı da “ücret” adı altında ödenen parasal bir değerdir. Bireyin günlük çalışma saatine göre hesaplanır temel olarak. Üreticinin, işçinin kendi emeğini yeniden üretebilmesi için ihtiyacı olan gereksinimleri karşılayabileceği parayı elde etmesi için... (Barınma, gıda, ısınma, giyim, eğitim..) 

Emeğinin gerçekten karşılığı mıdır? Tabii ki değil... Çünkü işçinin aldığı ücret, kapitalistin kârı düşüldükten sonra ödenir. Ayrıca bireyin çalışma saatlerinin üzerinde her fazladan çalışması kapitaliste ekstra kâr olarak geri döner. 

İşte bu bildik durum bozuldukça bozuldu. Hâlâ da bu sürüyor. 

Çalışanların, emekçinin gelirinin milli gelirdeki payı sürekli olarak düşüyor. Bu da gelir adaletsizliğini, toplumsal eşitsizliği körüklüyor. Dünyanın birçok ülkesinde böyle. Türkiye de başı çekenlerden... Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) verilerine göre 1970’lerin sonlarından beri 133 ülkenin 91’inde, milli gelirleri içinde ücretlilerin payı sürekli olarak düştü. Şirketler maliyetlerini düşük tutarak daha ucuza mallarını satabilmek için maaşları düşük tutma eğilimi içine girdiler. Buna karşın şirketlerin elde ettikleri kârların milli gelir içindeki içindeki payı büyüdü. IMF ve OECD’de de benzer rakamlar var. Sonuç: Giderek artan gelir eşitsizliği, azalan talep ve işgücü verimindeki artışın azalması. 

Bir diğer bağlantılı konu daha var. Bahçeşehir Üniversitesi’nden Fırat Kara’nın Herkese Bilim Teknoloji dergisindeki “Kapitalist çalışma koşullarında insan sağlığı” başlıklı yazısı son derece önemli. Kara, “Peki, bu durumun iş kazalarına etkisi nedir” diye soruyor. Yine ILO verilerine göre dünyada her yıl 3.2 milyondan fazla insan iş kazaları ve işle ilgili hastalıklar yüzünden yaşamını kaybediyor. Anlayacağınız, koronavirüs pandemisi yüzünden yaşamını kaybeden insan sayısı her yıl sürekli olarak tekrarlanıyor; iş kazaları ve hastalıkları nedeniyle. 

Türkiye’de sosyal güvenlik kurumu verilerine göre 2018 yılında toplam 430 bin 985 iş kazası meydana geldi. Bunlar içinde ölümcül kaza sayısı 1541 olarak belirtiliyor. Bir diğer deyişle Türkiye’de 280 kaza başına 1 ölümcül kaza meydana geliyor. Rakamlar Türkiye’de her gün 4.2 işçinin hayatını kaybettiğini gösteriyor. Hem Eurostat hem de Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) verilerine göre Türkiye, Avrupa’da iş kazalarında en fazla insanın hayatını kaybettiği ülkeler sıralamasında birinci.

PEKİ, NEREYE KADAR? 

Eşitsizlik, dünyanın önemli sorunlar listesinde artık ilk sıralarda ve liberal ekonominin en sıkı savunucuları bile bu durumdan rahatsız. Ücretli bir büyüme stratejisinin, sürdürülebilir bir ekonomik büyümeyi destekleyeceği ve bunun için radikal adımlar atılması gerektiği tartışılıyor. Ama nasıl? 

Ücretlerin payını doğru politikalarla yeniden artırmak mümkün. Finansal sistemi yeniden düzenleyerek, sendikaları destekleyerek, sosyal güvenlik ağları ve eğitim fırsatları ile çalışanları güçlendirerek... 

Tüm bunları sistemin kendisinden beklemek sadece enayilik olur. Kapitalist sistemin kâr hırsını törpüleyebilecek iki güç var sadece: Toplum bilinci ve sosyal devlet. Ve her ikisinden de giderek uzaklaşılıyor ne yazık ki... 

21. yüzyılın ilk çeyreğini tamamlamak üzereyiz. Emeğin sömürüsüne göz yumarak, eşitsizlikleri artırarak insanlık kendi ayağına kurşun sıkıyor, farkında değil...

Yazarın Son Yazıları

Bir bilim insanının uzun yolculuğu: Ufuk Akçiğit

Koç Üniversitesi’nin onuncu kez verdiği Rahmi M. Koç Bilim Madalyası bu yıl Prof. Dr. Ufuk Akçiğit’e verildi.

Devamını Oku
28.11.2025
COP30... 46 yıl sonra hâlâ bir arpa boyu yol

Brezilya’nın tropik sıcaklığı altında toplanan COP30, dünya siyasetinin iklim krizine nasıl baktığını -daha doğrusu bakmadığını- tek karede özetleyen bir zirve oldu.

Devamını Oku
21.11.2025
Distopik dönemler...

“Az sayıda insanın yaşadığı küçücük bir ada...

Devamını Oku
14.11.2025
Mamdani, İmamoğlu... Küresel solun yeni sınavı

New York’un yeni belediye başkanı Zohran Mamdani, yalnızca Amerika’daki Demokratlar için değil, tüm dünya için bir mesaj verdi: “Değişim hâlâ mümkün.”

Devamını Oku
07.11.2025
103. yıl...

Buruk, öfkeli ama öte yandan coşkulu..

Devamını Oku
31.10.2025
Savaş uçakları yetmez: Türkiye’nin teknoloji egemenliği sınavı

Türkiye ara çözümlere sıkışırken dünya “neoprime” savunma çağına giriyor.

Devamını Oku
24.10.2025
Dünyanın yeni satranç tahtası: Nadir elementler

Nadir elementler konusu Türkiye’de kamuoyunun gündemine CHP tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trump görüşmesinden hemen önce “Pazarlık konusu yapılacak” diye getirildi.

Devamını Oku
17.10.2025
Gazze... Küresel vicdanların da savaş

“Eğer ateşkes kalıcı bir barışa evrilemezse, bu savaş yalnızca Gazze’yi değil, Batı ittifakının meşruiyetini ve küresel düzeni de sarsmaya devam edecek...”

Devamını Oku
10.10.2025
Çare: Alışmamayı öğrenmek…

Şu son bir yıl içinde yaşadıklarımızı diyelim beş yıl önce yaşasaydık herhalde “Olağanüstü günlerden geçiyoruz” derdik.

Devamını Oku
03.10.2025
Kullanışlı piyon mu olacağız? Stratejik ortak mı? Beylikova...

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump’ın New York’ta yaptığı görüşme, sadece ikili ilişkiler bağlamında değil, küresel dengeler açısından da kritik.

Devamını Oku
26.09.2025
Sıfır noktası...

Bir süredir gözüm Nepal’deki gelişmelerde...

Devamını Oku
19.09.2025
Kaç Türkiye? Kimin gündemi?

Moda Caddesi’nden Kadıköy Rıhtım’a doğru yürüyorum.

Devamını Oku
12.09.2025
Demokrasiler neden çöküyor (2)

Erdoğan AKP’si; karşısındaki tek önemli muhalefeti yani CHP’yi işlevsizleştirmek için elindeki tüm yetki ve yargı güçlerini kullanıyor.

Devamını Oku
05.09.2025
Demokrasiler nasıl çökertiliyor (1)

Önce şunu görmeliyiz...

Devamını Oku
29.08.2025
CHP’nin yükü, hepimizin yükü

"CHP’nin üzerindeki yük öyle ağır ki özgür; laik, demokratik bir ülke olma mücadelesini tek başına omuzladı."

Devamını Oku
22.08.2025
24 yıl...

Neredeyse çeyrek asır...

Devamını Oku
15.08.2025
Çürüme... Çözülme... Sahteliğin anatomisi

Sahte diplomalar, sahte ehliyetler, sahte sağlık raporları...

Devamını Oku
08.08.2025
Gazze... Açlık, sessizlik ve ahlaki felç

Seyrediyoruz. Kimi insanlığın geldiği noktadan utanarak, kimi umarsızca sanki bir film seyreder gibi...

Devamını Oku
01.08.2025
Yangın... Kuraklık... Rant: Türkiye’nin iklimle sınavı

Tam bitti derken yeniden başlıyor. Rüzgârın hızına göre şiddetleniyor; ortalığı yakıp kavuruyor.

Devamını Oku
25.07.2025
Şu zeytin ile derdiniz ne?

Şaşırdık mı? Hayır...

Devamını Oku
18.07.2025
TRT’den CHP duruşmaları mı?

CHP’li belediyelere yapılan operasyonların sonu gelmiyor. Belli ki yaz böyle geçecek.

Devamını Oku
11.07.2025
Toplumu germek, muhalefeti susturmak: AKP’nin elindeki yegâne kozu

Çünkü çözüm üretemiyor. Çünkü halkın sorunlarına yanıt veremiyor.

Devamını Oku
04.07.2025
Zeytin... Bir talanın jeopolitiği

“At izinin it izine karıştığı” günlerden geçiyoruz yine.

Devamını Oku
27.06.2025
İran’a saldırı hazırlığı mı? Neden?

Daha sular durulmadan Ortadoğu yeniden karıştırılmaya çalışılıyor...

Devamını Oku
13.06.2025
Bu bayram...

“Bizim bayram görecek halimiz yok arkadaşlar” dedi ve ekledi CHP lideri Özgür Özel...

Devamını Oku
06.06.2025
Nasıl bir eğitim?

Sadece anayasal hakkı olan barışçıl protesto hakkını kullandıkları için hapiste tutulan üniversite öğrencileri olan bir ülke...

Devamını Oku
30.05.2025
Sosyalist Enternasyonal İstanbul’da... Dünya solu ne yapmalı?

O kadar fazla sistematik saldırı altındayız ki... Kimi zaman büyük resmi görebilmek için yaşananları alt alta sıralamak önemli...

Devamını Oku
23.05.2025
‘Çözüm süreci’ ve sonrası

Barışı uzak bir hayal olmaktan çıkarmak hiç kolay değildir, en azından bizim coğrafyada.

Devamını Oku
16.05.2025
Karartma... Otokratik rejimde sıradan bir gün

Karartma... Otokratik rejimde sıradan bir gün

Devamını Oku
09.05.2025
Siz gidene kadar...

Siz gidene kadar...

Devamını Oku
02.05.2025
Deprem ensemizde: 40 milyar dolarlık sessizlik

Deprem ensemizde: 40 milyar A dolarlık sessizlik

Devamını Oku
25.04.2025
Yüzde 3.5 kuralı: Değişim kaç kişiyle başlar?

Yüzde 3.5 kuralı: Değişim kaç kişiyle başlar?

Devamını Oku
18.04.2025
Tarife savaşının şifreleri

Tarife savaşının şifreleri

Devamını Oku
11.04.2025
Uyanış...

Uyanış...

Devamını Oku
04.04.2025
Yeni bir siyaset... Ama nasıl?

Yeni bir siyaset... Ama nasıl?

Devamını Oku
28.03.2025
AKP’nin elinde 2 torba: Biri Gezi, diğeri ‘terör’

AKP’nin elinde 2 torba: Biri Gezi, diğeri ‘terör’

Devamını Oku
21.03.2025
Tehdit... Atlantik’in öte yakası

Tehdit... Atlantik’in öte yakası

Devamını Oku
14.03.2025
Kadın sorunu yok, erkek sorunu var

Kadın sorunu yok, erkek sorunu var

Devamını Oku
07.03.2025
Eskisi çöpe... ‘Yeni’ dünya düzeni

Eskisi çöpe... ‘Yeni’ dünya düzeni

Devamını Oku
28.02.2025
‘Yeni Türkiye’de haddini bileceksin’

‘Yeni Türkiye’de haddini bileceksin’

Devamını Oku
21.02.2025