Rögar Cinayetlerini Sonlandırmadan Nükleer Santral Yapılırsa...

08 Mayıs 2013 Çarşamba

- 13 yaşındaki Melis önceki gün Eyüp’te babaannesiyle birlikte okula gitmek üzere yürürken bir anda çöken kaldırımın oluşturduğu boşluğa düştü. 2 metrelik çukurdan vinç yardımıyla çıkarıldı. Yaralı, hastanede yatıyor.
- 2007 yılında 5 yaşındaki
Dilara’nın, ağzı kontrplakla kapatılan rögara düşüp ölmesiyle gündeme gelmişti Türkiye’nin rögar sorunu. Rögarın altından taşeron işçilik çıkmıştı ve ip gibi peş peşe geçen ihmaller zinciri.
Üşenmedim internette küçük bir tarama yaptım. Dilara’nın ölümünün üzerinden 6 yıl geçmiş ama ders alınmamış. Şanlıurfa’da 12 yaşındaki
Fehime Ay, açık rögardan düşerek ölmüş, Ankara’da yol ortasında açık bırakılan rögar kapağına çarpmamak için ani manevra yapan otomobil takla atmış, sürücüsü ölmüş... Emin olun çok daha fazladır rögar ölümleri.
- Geçen yıl ağustos ayında Baltalimanı’nda denizden çıktıktan sonra karşıdan karşıya geçerken dokunduğu çelik halattan elektrik akımına kapılarak ölen 17 yaşındaki
Veysel Geçen’in 8 liralık kaçak akım rölesi katılmadığı için yaşamını kaybettiği ortaya çıktı. Geçen’in ölümüne ilişkin bilirkişi raporundaki diğer ihmaller zinciri de ibretlik...
Daha sayfalarca ihmalden yiten yaşamlardan örnekler verebilirim. Artık kanıksadığımız Türkiye manzaraları. Hal böyle iken başlıyoruz nükleer santralın inşasına. Üstelik bir değil, nurtopu gibi 2 santralımız olacak, üçüncüsü ise yolda...

\n

Areva’nın başarısızlıkları

\n

Sinop’ta kurulacak nükleer santral anlaşmasının zamanlaması muhteşemdi. Her zamanki gibi. İstanbul’u OHAL durumuna sokan ithal biber gazlı, bol dayaklı 1 Mayıs’ın tozu dumanı henüz dinmemişken açıklandı. Japon Mitsubishi ve Fransız Areva ortaklığı tarafından inşa edilecek ve 22 milyon dolara mal olacak santral. Üstelik 3. havalimanı ihalesi ile aynı güne denk getirildi ve tabii her zaman olduğu gibi AKP şov başladı: Sınıf atlayan Türkiye, büyük yatırımlar, bölgede liderlik, stratejik ataklar...
4 üniteden oluşacak ve toplam kurulu gücü 4 bin 480 MW olacak santralda yıllık yaklaşık 40 milyar kWh elektrik üretilecek. Japonların Atmea-1 adını verdikleri santral son nesil reaktör teknolojisi ancak küçük(!) bir sorun var. Henüz denenmemiş bu teknoloji. Anlayacağınız ilk olacağız. Santralın daha önce başka hiçbir ülkede inşaatına onay verilmedi. Yani henüz ticarileşmedi. Fransız
Le Monde gazetesindeki analiz haberde Sinop’taki santral ile hem Japonların hem de Areva’nın son yıllarda yaşadıkları güç kaybının telafi edileceği yazılıyor. Sırada ise Vietnam, Ürdün ve Arjantin’in olduğunu...
Yazıda,
“Başta Avrupa olmak üzere Batılı büyük ülkelerin nükleerden hızla çekildiği bu dönemde gelişmekte olan ülkelerin nükleere olan talebi elbette sektör için çok sevindirici” denilerek anlaşmanın özellikle Areva’nın son dönemde yaşadığı başarısızlıkları sileceği vurgulanarak örnekler veriliyor: Finlandiya’nın Olkiluoto Adası’nda ve Fransa’da Flamanville’de yapımına başlanan 3. Kuşak Avrupa Basınçlı Su Reaktörü (EPR: European Pressurized Water Reactor) projesinde yaşanan gecikmeler, maliyet artışları... Çek Cumhuriyeti ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde yaşanan başarısızlıklar...
Neyse koskoca Türkiye bu, aşar eminim bu küçük sorunu. Fukuşima sonrası eski kazancından mahrum kalan nükleer lobinin belini doğrultmasına büyüyen, sınıf atlayan ekonomimizden küçük bir katkı olmasın mı?

\n

Güneşe yatırım neden yok?

\n

Bu işin bir yönü. Ama birkaç tane daha var izninizle... Sinop’taki nükleer santralda üretilen elektrik 20 yıl boyunca devlet tarafından 12-13 sent fiyattan satın alınacak. Benzer alım garantisi tabii Akkuyu’da Ruslar tarafından inşa edilecek nükleerde de var. Rüzgâr santrallarındaki alım garantisi ise sadece 7.5 cent. Hani, yenilenebilir enerjiye ara sıra vurgu yapıyor da hükümetimiz.
Rüzgâra yatırım yapmak isteyenler ne diyecek bu duruma?
Peki, bir soru daha? Bırakın 22 milyon doları, çok daha küçük bir miktarı ile Türkiye nükleer santral yerine diğer yenilenebilir enerji yatırımlarına yönelse ne olur? Güneş enerjisine örneğin... Çin bugün fotovoltaikte rakip tanımıyor. Pekin’in 2020 hedefi bugüne oranla güneşten beş kez daha fazla enerji sağlamak. Bu yüzden uygun kredilerle devlet tarafından sübvanse edilen Çin güneş enerjisi sanayi hızla büyüyor.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Biz modern insanlar... 12 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları