Çamur güreşi

19 Nisan 2016 Salı

Siyaset, kirli çıkar odaklı savaşların çamur güreşlerinde, atılan çamurların haberleri, iğrenç görüntüleriyle ortaya çıkan tabloda, insanca duruşun örneklerine tanıklık giderek zorlaşıyor... Akıl almaz boyutlarda güvensizlik, kaygılar, öfke patlamalarından, egolardan, taban tabana zıtlıklardan, sınır tanımaz çatışmacılıklardan beslenen, “ötekini, ötekileri yok etme” odaklı çamur deryasındaki savaşlarda. Önüne gelenin kendine göre dağıtmasının, bireysel, toplumsal patlamaların sonuçlarını akıl süzgecinden geçirerek olabilecekleri öngörebilmek de olanaksızlaşıyor...
Akşam ABD’de gerçekleştirilen dünya zirvesi gelişmeleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ikili görüşmelerine yönelik beklentilerin haberleri ile yatıyor, sabah tersyüz olmuş sonuçlarına şaşırmayı bile akıl edemiyoruz. Şu AB ile yapılan göç anlaşmasının getirileri, götürüleri üzerinden sayılan en somut maddelerden bile net sonuç çıkarabilmek olası mı? AB ülkelerinin sıkışıklığına can simidi, Türkiye’ye ek ağır yük yeni boyutları bir yana, evrensel ilkelerle göçmenlerin hakları üzerinden yok sayılan sözde evrensel, tartışılması bile söz konusu yapılamayacak ilkelerin katledilmesi boyutlarını, sonradan taksit taksit kimi duyarlı insan hakları savunucularının protesto eylemleri ile ucundan ucundan öğrenebiliyoruz. Aradan kaç gün geçti ki.. dün ucunun göründüğü garanti sayılan vizesiz dolaşımın söz konusu olamayacağının kesin bilgisi verilebiliyordu.
Dün sabah iş dünyası, para kaynaklarına yönelik en büyük olduğu söylenen operasyonun haberleri ile uyanmakla kalmadık. Asıl siyaset tartışmalarının odağında MHP içindeki yönetim çatışmalarının hangisinin gerçek, hangisinin tam tersi olduğuna asla karar veremeyeceğimiz paralel çatışmaları içeriği kazandırılmasının şaşkınlığını yaşadık. Günlük tartışmalara konu yapıldığından haziran seçim sonuçlarının Türkiye’de gerçek anlamda en demokratik Meclis temsil olanağı sonuçlarını vermişken, MHP yönetiminin siyasi iradesi ile Erdoğan liderliğinin istediği seçim yenileme operasyonuna nasıl armağan edildiğinin zıt suçlamalarını dinledik... Yetmedi, paralel örgütlenmelerin bulaştığı alanlarda, TSK de ağır paylar almış olarak, MHP-CHP şantaj kasetleri oluşumlarında, yönetim kadroları, kadrolaşmalarında zıt sonuçlar veren suçlamalarla zaten çorba olmuş kafalarımız biraz daha karıştırıldı. Mezhebine göre güdüleme, önyargılarda cepheleşmeler pekiştirildi...

***

İslam dünyası zirvesi toplantısının başladığı sabahki gündem içerikleri, sonuç beklentileri ile bir gün sonra ortaya çıkan sonuç açıklamaları, değerlendirmeleri taban tabana nasıl zıt oluverdi? Hâlâ Ortadoğu gelişmelerinde gidişatı öngörebilmeyi unutun, olup bitmişlerin, yaşanmışlıkların üzerinden; “Kimin eli kimin cebindeydi” sorusuna akılcı, ortak yanıtlar verebilmekten söz edebiliyor muyuz? Cumhurbaşkanı zirvedeki konuşmasında İslam dünyasındaki en yaşamsal sorunların, ırklar, mezhepler üzerinden ayrımcılıkların aşılamamış olması gerçeğinin altını çizmişti... Ancak bugüne kadarki İktidarlarının bölge siyasetlerindeki zikzaklar bir yana, mezhep-cephe atışları, ittifakları nasıl açıklanacaktı?
Göreceli ekonomik veriler üzerinden kurgulanan dünün piyasalar odaklı haberlerinden olup bitenleri anlamaya çalışırken bile aynı verilerle şeytana pabucunu ters giydirebilecek boyutlarda zıt sonuçların çıkarılabilişine şaşkınlıkla tanıklık ediyordum. Türkiye’nin ekonomik sorunları, büyümesi üzerindeki en önemli engelin üretime yönelik yatırım eksikliği olduğu gerçeğinin altı çiziliyor, yatırımların önündeki en büyük engel eğitimin baştan sona buna göre düzenleneceği müjdesi veriliyordu da.. Eğitimin dört artı dört değişiklikleriyle, üretimin gereksinimi bilgi donanımı yerine, “dindar- kindar” nesiller yetiştirmeye dönüştürülmesi gerçeği nasıl yok sayılabiliyordu? Ucuz siyasi günlük çıkarlar, ranttan kazanma, tüketim odaklı büyüme projelerinden dönüşüm söz konusu değilken, dünyadaki kriz tehditlerine ek, terörün bedelleri, turizm, tarım üretimi krizleri katlamalı, ülkenin krizine çıkış yolu?..  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bugün 23 Nisan... 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları