Dün Davutoğlu Hükümeti, AKP MYK’si sözde CHP ile yapılması gündemde olan koalisyona ilişkin son durum değerlendirmelerini yapmak üzere toplandılar... Toplantılar devam ederken televizyon kanallarının haber yayın akışlarına bağlanan konunun uzmanı haberciler, söz konusu toplantıların süresi, içeriği üzerinden bir sonuç çıkarılamayacağını, zaten açıklama da yapılmayacağını bildiriyorlardı. Yayınlarda görüşleri alınan kıdemli yazar yorumcular da Erdoğan’ın seçim sonuçlarından bu yana sürdürdüğü politikalarla, Hükümeti, AKP yönetim kadroları, karar vericilerini bağlayan çıkışları ile atılacak adımlara, varılmasını istediği sonuçlara ilişkin yönlendirdiğinin altını çiziyorlardı.
Cumhurbaşkanı seçildiğinden bugüne gelenekleştirdiği Saray’da muhtarlara seslenişlerinde, onların alkışlı onayları eşliğinde algı yönetimi oluşturarak, madde madde saydıkları ile de, bir kez daha Hükümet’in, AKP’nin önümüzdeki günlerde yapılacaklar, öncelikler listelerini belirlediği anımsatıldı. Erdoğan’ın son noktayı koyma, CHP-AKP koalisyonuna kapı kapatma anlamındaki dünkü son çıkışından sonra bugün yapılacak liderler zirvesinden farklı bir çıkış, hava estirilebilmesi neredeyse olanaksız sayılabilirdi. CHP’nin dünkü MYK’sinde aynı konuda yapılacak durum değerlendirmelerinin açıklanacak sonuçları olsa olsa sonradan siyasi polemiklerde kullanılabilecek boyutları ile bir anlam taşıyacaktı...

***

Sıcak çatışmalar, yeni terör eylemleri, akan kan, yaralananlar, çatışmalar haberlerinin geriliminde Erdoğan’ın seçim sonuçlarından düne, “seçim yenilemesi” adını verdiği programa yönelik Hükümet ve AKP yönetiminin elini kolunu bağladığı projede sona yaklaşmanın keyfi ile öne çıkarılmış sıralama gerçekten çok bildik ama ilginçti... Son dakikaya kadar bir umut Davutoğlu Hükümeti, AKP yönetim kadrolarını, Türkiye’nin sürüklendiği krizler, sorunların tırmanışında Meclis’in, seçim sonuçlarının ağırlığında bir geniş tabanlı koalisyona yönlendirmede etki yapmaya çalışmış, sermaye ağırlıklı sivil toplum örgütleri, sağdan yorumcuların etkileme gayretlerinde umutlar tükeniyor... “Geniş tabanlı, uzun soluklu koalisyon Hükümetini tek çıkış görsem de, Cumhurbaşkanı’nın son söyleminden sonra AKP, Hükümet cephesinden aksine bir karar verilebileceğini sanmıyorum...” benzeri cümlelerle sonuca nokta konuluyordu. Erdoğan’ın istekleri doğrultusunda, yasalara, hukuka aykırılık tartışmaları eşliğinde, “Mevcut hükümetle, MHP’nin katkılarıyla, seçime kadar Erdoğan’ın dikte ettirdiği siyaset çizgisindeki icraatlarla yürünecek” formülü ile kuşkusuz seçim sonuçları, seçmen iradesi buharlaşıyordu...
Ortada hâlâ çoğunluk oyu elinde tutan AKP’nin, Davutoğlu Hükümeti’nin asıl Erdoğan’ın dayatmaları nedeniyle buharlaşmakta olmasını sorgulayabilecek AK Partililer ise ortalıkta yok... Yasa boşluklarıyla, yetkisiz geçiş hükümeti ile demokratik düzenler, Parlamenter rejimlerde asla söz konusu edilemeyecek, kimi hukukçuların “gayrimeşru nitelik kazandığını...” ilan ettikleri Hükümet, icraatları, harcamalarına, en çok da partilerinin geleceğinin buharlaştırılmasına, AKP’liler nasıl bakıyorlar?