Zafer Arapkirli

Anlamıyorsun değil mi, dedem?

30 Kasım 2018 Cuma

Bak, o zaman kulağını kirden pastan temizle, iyice dinle. Öyle anlatayım. Tane tane. Belki bu sefer, biraz kafan basar.
Kimimiz inkâr etsek ve belki kendi kendimizin de farkında olmasak bile, hepimizin bir ideolojik formasyonu, bir siyasi çizgisi, savunduğu ve belli bir düzeyde uğruna mücadele verdiği, vermekte olduğu ve vereceği bir amacı (davası?) olabilir. Gönlümüzde besleyip büyüttüğümüz ve yücelttiğimiz bir “ülkü” de diyebilirsin buna.
Ama, bunun rengi, dokusu, kokusu, cinsi, kumaşı ne olursa olsun, insani ve vicdani temelde “doğru ve haklı sayılabilmesi”nin bir tek ve değişmez bazı “yan koşulları” vardır. Bunların başında insan hakkı ve hukuka saygı gelir. Ve bu “yan koşul”, istisnasız her insanoğlu için geçerli olmazsa, hiçbir şey ifade etmez. Aslında bir “yan koşul”dan ziyade olmazsa olmaz niteliği taşıyan bu koşulun bir “yan koşulu” daha vardır:
İstisnai değildir. Yani, senin (benim) sevdiğin ya da sevmediğin kişiye göre değişmez. Yani bir tek bu “koşula bağlı” değildir. Evrenseldir. “Birey hakkı, insan hakkı, insan olmasından kaynaklı hak”tır.
Hukuk, kişiye, haneye, mahalleye, kente, ülkeye, bölgeye göre değişebilen, eğilebilen bükülebilen bir şey değildir. “Aydını cahilden, faşisti ve despotu demokrattan, kısacası tekâmül etmiş insanı, her türlü gericiden yobazdan ayırt edici” şey budur.
Hukuk denen şeyin “Ona uygulansın buna uygulanmasın. O zaten kakadır, muteber değildir, geçmişte şunu yapmıştı bunu yapmıştı” saiki ile uygulanabilecek bir şey olmadığını, sana öğretmediler mi hâlâ? Belli ki, bu ülkeyi on yıllardır yönetmekte olan sağcı -gericiaydınlanma karşıtı- zihniyetle aynı okuldan (ekolden) diploma almışsın. Tekâmül etmiş insan, hukuk söz konusu olduğunda, “Onun tabağına koyma, bana koy” deme çiğliğine başvuramaz.
AİHM ya da başka bir mahkemenin aldığı ve alacağı kararlara getireyim sözü.
Güncel tartışma konusu olan mezkûr kararın, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın “Gereksiz yere tutuklu kalma durumunun, siyasi haklarını kullanmasına engel olunmasına” karşı alındığını anlamıyorsun. Okuduğundan bile emin değilim kararı. Ecnebi lisana vâkıf olduğunu sanıyorum. Bir açıp okuyuver.
Karar, “Demirtaş, suçsuzdur. Haksız yere gözaltına alınmıştır. Savunma hakkı kısıtlanmıştır” filan demiyor ki. Tam tersine, Türkiye Cumhuriyeti Adaleti’nin bu konudaki kaygılarını, gözaltına alma gerekçesini (makul şüphe vs.), yargılama gerekçelerini kabul ettiğini açıkça beyan ediyor. Tek karşı çıktığı şey, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 18’inci maddesi mucibince “Siyasi haklarının kullanılmasına engel getirilmesi, kendisinin de aday olduğu bir seçimde öteki insanlarla eşit düzeyde bu hakkını kullanamamış olması.”
Ve diyor ki: “Tutukluluğu bu yüzden yanlıştır.”
Sen ise diyorsun ki “Ama bu adam bence muteber biri değil ki, onun öyle bir hakkı olsun. Bu adam şudur budur…” Bir de “o siyasi parti PKK ile neredeyse aynı şeydir” demeye getiriyor, ağır bir hukuk ihlali yapıyorsun.
Aynı şeyi, Osman Kavala için de yapıyorsun, (mealen) “Geçmişine bakın. O da muteber değil ki. Bizden değil ki? Onun da niye hukuktan yararlanma hakkı olsun ki?..”
Okumuş yazmış, “tekâmül etmiş” olma iddiasındaki insanlara yakışmaz bu. Bu tanıma giren insanların zaten gericiden, yobazdan, faşistten farkı budur. “Senin-benim gibi düşünmeyenin de aynı kitaba (Evrensel Hukuk) uygun muamele görmesini” kabullenmek. Yargılama, kitaba uygun ceza alması vb. süreçlerden muaf tutulması anlamına gelmiyor ki bunlar.
Demirtaş da Kavala da benim babamın oğulları değil. Onlar hakkında düşündüklerinin, hissettiklerinin, hatta bildiklerinin on katını hattâ beterini düşünüyor, hissediyor olabilirim.
Ama seninle ayrıldığımız nokta burası:
“Tekâmül etmiş insan gibi davranmak” onların bile (evet onların bile) hukukuna saygılı olmaktan geçer.
Ve bunun Yüce Önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ün mirası ile, öğretisi ile, onun ilkeleri ile filan çelişen bir yanı yoktur. Tam tersine Laik Demokratik Sosyal bir Hukuk devletinin temellerini atan o Yüce Önder’e saygı bunu gerektirir.
Hâlâ anlatamadıysam... Acil şifalar dilerim.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Mektep... 29 Aralık 2021
Yandaşlık zor zenaat 24 Aralık 2021

Günün Köşe Yazıları