Aydınlığın türküsü

02 Ekim 2015 Cuma

DİL BAYRAMI TÖRENİ YARIN:

“Edebiyatımızın Yüzakı Yaşar Kemal’e Armağan, Özgürlüktür Türkçe”... Yarın akşam Ankara’da Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde yapılacak 83. Dil Bayramı töreni için bu slogan benimsendi. Yaşar Kemal’in sözcükleri kulağımda:
“Ben aydınlığın türküsünü, iyiliğin, güzelliğin türküsünü söylemek istedim. Romanlarım yaşam gibi doğru söylesin, yaşamla birlik olsun istedim. Çünkü yaşam umutsuzluktan umut üretmektir. İnsan umutsuzluktan umut üreterek bugüne kadar gelmişti.”
Tören, Çankaya Belediyesi ve Dil Derneği tarafından ortaklaşa düzenleniyor.
Günümüzde iktidar Osmanlı hayranı, Osmanlıca tutkunu. Latin harflerini kaldırıp yerine Arapça harfler getirmeye çalışırlarsa, ona da alışacağız gibi bir hava var ortalıkta...
Bir gazetede başlık şöyleydi geçenlerde: “Günaydın’ out- ‘Selamünaleyküm’ in.”... Zavallı Türkçe’m! Arapça, Farsça egemenliği bir yanda, İngilizce, Fransızca züppeliği öte yanda...
Dil Derneği deyince, içim cızz ediyor. Ama aynı zamanda bir avuç insanın azmi, inadı, çabası ve emeğiyle Atatürk’ün mirasına sahip çıkması içimi ısıtıyor, yarınlara beslediğim umudu çoğaltıyor.

12 Eylül’de yok edildi
Atatürk’ün kurduğu Türk Dil Kurumu (TDK), faşist 12 Eylül darbesinden sonra Evren ve 4 komutandan oluşan Milli Güvenlik Konseyi tarafından hiçbir yargı kararı olmadan, keyfi bir biçimde Cumhurbaşkanı’nın gözetiminde, Başbakanlık’a bağlı bir devlet dairesine dönüştürüldü. Tüzelkişiliği ortadan kaldırıldı. Aydınların, hukukçuların, bilimci ve sanatçıların tepkisine karşın, dernek yapısındaki TDK, 12 Eylülcülerin karşıdevrimcilere yakınlaşmasıyla kapatıldı. Böylece TDK’nin seçimle gelen yönetim kurulunun varlığı gibi, tüm üyelikleri sona ermiş, adına, yapılarına, yapıtlarına el konuldu. En önemlisi Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün eliyle yazdığı “vasiyetnamesi” yok sayıldı, çiğnendi.
Dil Derneği, kapatılan Türk Dil Kurumu yerine kurulan dernek. Atatürk’e ve onun Türk Dil Kurumu’na yapılan haksızlık karşısında sessiz kalmayan, “Örgütlenmeliyiz” diyen ve Dil Devrimini sürdürme kararı alan... 1987’de kuruluşunu tamamlayıncaya dek nice badireler atlattı. Özal döneminde “yasaklı” ilan edildi. o gün bugün bir avuç insanın çabasıyla gelişen , Türkiye’nin aydınlık yüzünü yansıtan bir dernek.

Osmanlıca tutkunlarına
Osmanlıca tutkunlarına karşı Dil Derneği’nin başkanı Sevgi Özel’in zehir zemberek açıklamalarını anımsıyorum:
“Dil devrimine karşı olanların hepsi, devrimin kazanımlarıyla tümce kurabilmektedir. Bu da Harf ve Dil Devrimlerinin başarısıdır! Orunu, adı sanı ne olursa olsun, kimse yanlışı doğru diye satmasın! Ülkemiz de Türkçemiz de sahipsiz değildir!” diyordu.
“Atatürk’le hesaplaşanlar Osmanlıcaya, Osmanlılığa sarılmak yerine önce halka hesap verme yürekliliği göstermelidir. 21. yüzyılda ne eski dil ne eski yazı diriltilebilir” diyordu...
Dil Derneği Ömer Asım Aksoy Ödülü bu yıl kimseye verilmiyor. Nedenini sordum, Sevgi Özel’in yanıtı şöyle oldu: “Dil duyarlılığı ve yazınsal duyarlılık aranıyor. Bu yıl ikisini bir arada bulamadık” ... Bu yıl 15 Roman başvurmuş Ödüle...
83. Dil Bayramı törenlerinde ayrıca onur ödülleri de dağıtılacak. Haydar Ergülen, Rahmi Kumaş, Ülkü Başsoy, Ömer Faruk Eminağaoğlu, Cumhur Özdemir, Elçin Temel ve Merdan Yanardağ’a Dil Derneği Onur Ödülü takdim edilecek.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kaburga sohbetleri 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları