Bunların hepsi yakın dönemde sosyal medyada oldu. 

Çetecilikten yargılandıktan sonra polislik mesleğinden ihraç edilen “Hanımağa” lakaplı Güniz Akkuş, bir video yayımlayıp suç örgütü lideri Sedat Peker’i tehdit etti. 

Daha önce Barış İçin Akademisyenler’e yönelik “Oluk oluk kanlarınızı akıtacağız ve kanlarınızla duş alacağız” diyen Sedat Peker, infaz yasası ile hapisten çıkan Alaattin Çakıcı’ya tehdit savurdu.

Tuna Görgülü adlı kişi, Ekrem İmamoğlu’na çok sayıda e-posta gönderip “Bak İmamoğlu Ekrem denen zavallı, senin kanını akıtır sana içiririm!” diye yazdı.

Avukat İsrafil Kumsabar, “Şu Devlet Bahçeli’ye korona bağışlayacak bir tane hayırsever yok mu yahu?” diye paylaşım yaptı ve ülkücüler tarafından öldüresiye dövüldü. 

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Kumbasar’ın yüzü kanlı fotoğrafını sosyal medyada paylaşarak “Bu yakışıklı (!) kim? Şerefsizlik testi pozitif çıkmış diyorlar” diye karşılık verdi.

AKP Gençlik Kolları üyesi Mehmet Emin Göç, sosyal medya hesabından bir kavanoz mermi fotoğrafı paylaşarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Grup Başkanvekili Özgür Özel ve İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nu etiketledi.

HDP MYK üyesi Veli Saçılık, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Aşkın Dinçer ile ülkücülerden sosyal medyada tehdit mesajları aldığını açıkladı.

***

Mafya ve çete mensupları sosyal medyada silahlı, kanlı tehditleriyle cirit atarken, yargı ne yapıyor peki?

“Hanımağa” hakkında henüz bir işlem yapılmadı. 

Barış Akademisyenleri’ne yönelik tehdidi nedeniyle Sedat Peker hakkında kamu davası açıldı ama hâkim “suçun yasal unsurları oluşmadığından her iki suçtan da beraatına” karar verdi.

Tuna Görgülü tutuklanıp cezaevine gönderilmişti ama serbest bırakıldı.

Avukat İsrafil’in dövdürülmesi ülkücüler içinde bir hesaplaşmaya döndü. Herhangi bir dava açıldığını duymadık. Twitter’da #ÜlküOcaklarıHesapSorar etiketi en çok paylaşım yapılanlar arasına girdi, saldırıyı savunan paylaşımlar yapıldı...

CHP’lileri tehdit eden AKP Gençlik Kolları üyesi Mehmet Emin Göç hakkında, konutunu terk etmemek suretiyle adli kontrol kararı verildi.

***

Demek ki sosyal medyada ölüm tehditleri savuran, şiddet uygulayacağını açıkça beyan eden ceza almıyor! Bu örnekler insana bunu düşündürüyor.

Kadın katillerinin, tecavüzcülerin, çocuklara cinsel saldırıda bulunanların korunduğu bu ülkede, mafya ve çeteler de sosyal medyada cirit atıyor!

Bunlar yaşanırken bir bakıyorsunuz, MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk, sosyal medyaya kimlik numarasıyla girilsin diyerek kanun teklifi vermiş. Hedef, sahte hesapların arkasına gizlenerek suç işleyenleri engellemekmiş...

Ne ilginç ki bu teklifin tam bir gün öncesinde Anayasa Mahkemesi, polisin sanal ortamda işlenen suçlarda internet abonelerine ait kimlik bilgilerine ulaşma ve sanal ortamda araştırma yapma yetkisinin anayasaya aykırı olduğuna karar vermişti.

***

İktidar sosyal medyada ortaya çıkan suçları önlemek istese, işe önce kimliği kabak gibi ortada olanlardan başlaması gerekmez mi?

“Sosyal medya tam bir çöplük” diyen Erdoğan, acaba CHP’lilere sosyal medyadan açık ölüm tehdidi savuran partilisinin ceza almaması konusunda ne diyor?

Acaba mafyaya, çeteye, iktidar yandaşına ceza verilmezken muhalif olanlara gözetim mi getirilmek isteniyor?

Acaba iktidarın troll ordusunun da işbaşında olduğu bir tezgâh mı dönüyor?

Acaba ülkede yarım yamalak kalan son özgürlük alanı da bu tezgâhla zapturapt altına alınmaya mı çalışılıyor?