90 dakikadan fazlası

Türk futbolunda nefesler tutuldu, gözler pazar günü oynanacak Fenerbahçe-Galatasaray derbisine çevrildi. Bu büyük heyecan öncesi spor müdürümüz Sami Gürel, Fenerbahçe yazarımız Hilmi Türkay ve Galatasaray muhabirimiz Cumhur Önder Arslan dev maçı mercek altına aldı.

Yayınlanma: 21.02.2020 - 02:00
90 dakikadan fazlası
Abone Ol google-news

F.Bahçe’nin G.Saray’a karşı Kadıköy’de kurduğu, neredeyse çeyrek asırlık “psikolojik” üstünlük, yine derbinin şifresi olacak. En kötü dönemlerinde dahi ezeli rakibini yenerek hayata dönen F.Bahçe’de durum bu kez biraz daha farklı. 

S:G: - F.Bahçe’nin hakem hatalarına olan isyanı ve Ali Koç’un demeçlerini nasıl okumalıyız?

Ali Koç vizyonuyla bambaşka bir yapıya kavuşan Sarı-Lacivertliler, son haftalarda saha içi ve dışı haksızlıklarla sürdürdüğü mücadeleyi, camia olarak kenetlenerek farklı bir seviyeye taşıdı. Özellikle “siyasi” baskıdan rahatsızlık duyan F.Bahçe, hak arama konusunda diğer kulüplerden bağımsız olarak “Yel değirmenlerine karşı” bir savaş açmış durumda. Tam da derbi öncesi Başkan Koç’un “Adalet istiyoruz” çığlığı bu bütünleşmeyi daha da kenetledi. 

- Derbiden çıkacak sonuç F.Bahçe’yi nasıl bir yola sokar? 

Şampiyonluk yarışına neredeyse havlu atmak üzere olan Sarı-Lacivertlilerde derbiden alınacak galibiyet, topun ağzındaki isim Ersun Yanal’ın kaderini belirleyecek. İşte F.Bahçeli futbolcuların G.Saray karşısındaki mücadelesi de bir nevi Yanal’a karşı bağlılık sınavı niteliğinde. Çünkü geçen hafta Ankaragücü karşısında alınan ağır yenilginin ardından eğer G.Saray derbisi de kaybedilirse, Sarı-Lacivertliler yeni bir teknik direktörle yoluna devam edecek.

- G.Saray’ın galibiyete uzanmak adına en büyük kozu nedir?

G.Saray cephesinde Kadıköy kâbusunu sonlandırabilecek en büyük faktör, kuşkusuz Fatih Terim. “İmkânsız zaman alır” felsefesiyle en umutsuz dönemlerinde dahi Sarı-Kırmızılıları hedefe götüren Terim, bu psikolojik süreci yönetebilecek en doğru isim. Özellikle G.Saray adına yarınki Beşiktaş-Trabzon maçından çıkacak olumlu bir sonuç F.Bahçe derbisine oldukça farklı bir anlam yükleyecek. Son 6 maçta alınan 6 galibiyetle özgüven sıkıntısını aşan G.Saray’ın önemli bir avantajı da geriden gelerek, ipi göğüsleyerek kazanma alışkanlığı. İlk etapta Kadıköy’de Sarı-Kırmızılılara kaybetmeme adına bir kurguya gidecek Ersun Yanal’ın F.Bahçesi, Fatih Terim’in tarihi değiştirmek için sahaya çıkaracağı G.Saray’a karşı en zor maçlarından birini oynayacak. Hilmi Ağabey’in sorusuna şöyle cevap vereyim, her ne kadar “Tarih tekerrürden ibaret” olsa da pazar gecesi 20 yıllık döngüyü kıracak maçı izliyor olabiliriz. 

- Hakem Meler ve “VAR Odası” dev maça etki eder mi? 

Merkez Hakem Kurulu’nun neredeyse tüm kulüplerin hakem kararlarına isyan ettiği, bu kritik dönemde Halil Umut Meler ataması sürpriz sayılabilir. 34 yaşında ilk kez F.Bahçe-G.Saray derbisini yönetecek Meler’in en büyük sınavı futbolculara kendini kabul ettirmek olacak. Disiplin uygulamalarında standartı sağladığı takdirde, baskıyı kaldırabilecek deneyime de sahip genç hakem, iyi bir yönetim göstermeye aday. Ancak umarız ki dev maç bitiminde, MHK’nin çok tartışılan VAR koltuğunu teslim ettiği deneyimsiz Abdülkadir Bitigen’i konuşmayız. 

H.T: TARİH TEKERRÜR EDECEK Mİ? 

Derbi için nefeslerimizi şimdiden tuttuk. Daha iki gün var ama bu maçların heyecanı hep başka olur. Fenerbahçe-Galatasaray derbisi, Beşiktaş-Fenerbahçe ve Galatasaray-Beşiktaş maçlarına göre daha farklı geçer. Fenerbahçe ve Galatasaray tarafı nedense birbirlerini hep düşman görür. Düşmanlık sadece başkan ve yöneticilerle sınırlı değildir. Futbolcular da yerlisiyle, yabancısıyla buna dahildir. Yabancı oyuncular derbiye farklı motivasyonla hazırlanır. Adam dün gelmiş nereden bilecek derbinin geçmişini? Ama öyle bir anlatırız ki bu maçı, herhangi bir olumsuzlukta bizimkilerden daha fazla öne çıkarlar. Örnekleri çoktur. 

- Derbide hakemi mi konuşuruz?

Derbide hakemin rolü önemli. Çünkü bugüne kadar Fenerbahçe, hakemlerden çok mağdur oldu. Ali Koç çıktı, hakkaniyetli yönetim istediğine vurgu yaptı. Haklı. Hakemlerin Fenerbahçe’yi doğradığı bir gerçek. Hem de ne doğramak. 

- Eleştiri okları Ersun Yanal’ın üzerinde, derbi tecrübeli hocanın son şansı mı? 

Fenerbahçe taraftarına hiç sözüm yok. Takım kötü giderken dahi hep destek tam destek verdiler. Ancak görünen o ki taraftar desteği bazen yetmiyor. Bu desteğin sahadakilere yansıması lazım. Ersun Yanal yönetimindeki Sarı-Lacivertlilerin birkaç maç dışında doğru dürüst futbol oynadığını görmedim. Yanal’ı her defasında eleştirmişimdir. Haksız değilim. Bir kere çok konuşuyor. Tamam konuşsun iyi de keşke anlattıklarını icraata dönüştürebilse. Teknik adamın, işe başladığı günden bu yana formda olduğunu söyleyemem. Formda olsa bu durum takıma yansır. Derbi, Ersun Yanal’ın son şansı olacak. Ya kazanacak ya kazanacak. Beraberliğin dahi iyi sonuç sayılma ihtimali yok. 

- Emre, Gustavo ve Rodrigues’in yokluğu, stoperdeki sorun F.Bahçe’nin oyununa nasıl yansır? Ev sahibinin artıları, eksileri neler?

Sakat Emre Belözoğlu ve Rodrigues’in yanı sıra kart cezalısı Gustavo’nun olmayışı Fenerbahçe adına önemli kayıp. Şimdi bana Fenerbahçe’nin artılarını ve eksiklerini soruyorsunuz. Artıları az eksileri çok. Gerçekten de öyle. Kalede Altay iyi fakat güven vermiyor. Yan topları zayıf, bir de topu oyuna sokarken olmayacak işler yapıyor. Bundan kurtulmalı. Isla, Jailson, Serdar, Dirar’dan oluşan savunma çok dengesiz, hep hataya açık. Bence Falette oynamalı. Orta sahada bakalım formayı kimler alacak. Tolgay’dan çok ümitliydim, hayal kırıklığı yaşattı. Deniz Türüç’ün forvet arkasında oynama zamanı geldi. Ozan Tufan’a ise sanıyorum aşırı yük binecek. Ozan, kaptan çıkacağından, sinirlerine hâkim olmalı. 

- Suskun Vedat Muriç gol atar mı?

Son haftaların durgun ismi Vedat Muriç bu maça bilenmiş. Haftalardır ortalarda fazla görünmedi. Kruse’yi başlarda çok eleştirdim ama formunda gelişme var. Bir de bu derbide görmek istiyorum. Özetle; iki taraf için de kolay derbi değil. 20 yıldır Galatasaray’ın Fenerbahçe’yi deplasmanda yenememesi şaka gibi. Tarih yine tekerrür eder mi ne dersiniz?

C.Ö.A: 3 PUANIN ŞİFRESİ DOĞRU TERCİHTE

Galatasaray, ilkyarıda kaybettiği 24 puanın acısını, oynadığı son 6 maçta çıkardı. Üst üste alınan 6 galibiyetle birlikte toplanan 18 puan, Sarı-Kırmızılıları yeniden şampiyonluk potasına soktu. Bu yükseliş, Galatasaray’ın derbideki en büyük moral ve özgüven kaynağı olacak. 

- 20 yıllık kazanamama sendromu G.Saray’ı etkiler mi?

Sarı-Kırmızılılar, galibiyet serisi yakaladığı dönemde, zirve mücadelesi verdiği rakiplerine oranla nispeten daha rahat maçlar oynadı. Galatasaray’ın zorlu fikstürü asıl şimdi başlıyor ve takımın bu yarışta varolmak için hata yapma lüksü yok. 20 yıldır Kadıköy’de kazanamama sendromu Sarı-Kırmızılılarda belki “düşünsel formsuzluk” yaratabilir ancak Fatih Terim’in futbolcularını bu fikirden uzak tutacağı hatta bu durumu motivasyon kaynağına dönüştüreceği bir gerçek. 

- Terim, Lemina’nın yokluğuna nasıl çare üretecek?

Galatasaray, Lemina’nın yokluğunu derbide çok hisseder. Çünkü Lemina, savunma yapan, topu doğru kullanan, atak yönlendiren, çalım atan bir isim. Terim, Lemina’nın boşluğunu Belhanda ile mi doldurur, yoksa o rolü Emre Akbaba’ya mı verir sorusunun yanıtı, Sarı-Kırmızılıların derbide alacağı sonuçla da doğru orantılı olacak. 

- Galatasaray’ın oyun planı nasıl olmalı?   

Saracchi’nin 11’e dönüşü, Mariano’nun formasına kavuşması Galatasaray’ın kanat akınlarını akılcı kullanmasını sağlar. Fenerbahçe’nin üst seviye fizik güç ve baskıyla başlayacağını düşünüyorum. Sarı-Kırmızılıların buna nasıl karşılık vereceği çok önemli. Çünkü Fenerbahçe’nin hızlı atağa çıkan takımlara karşı geri dönüşlerde ve yerleşmede sorun yaşadığı gerçek. Cim-Bom, kontrataklarla Ömer ve Onyekuru’nun süratinden yararlanıp tehlike yaratabilir. Ayrıca Gustavo ile Emre Belözoğlu’nun yokluğunda topu oyuna doğru sokma konusunda Sarı-Lacivertlilerin yaşaması muhtemel sıkıntıyı, Galatasaray ön alanda doğru presle avantaja çevirebilir. 

- Formda Adem mi, yıldız Falcao mu?

Terim’i belki de en çok düşündüren konu forvette Falcao’ya mı Adem Büyük’e mi 11’de şans vereceği. Falcao geldiğinden bu yana sakatlıklarla boğuştu, Galatasaray’a beklenen katkıyı veremedi. Adem, hem Andone’nin hem de Falcao’nun yokluğunu hissettirmedi, kritik goller atıp galibiyetler kazandırdı. Adem bu ligin tecrübeli ismi, fiziksel açıdan Falcao’dan çok önde. Kolombiyalı yıldızın maç eksiği fazla. Galatasaray’ın 11’inde forvet sürprizi yaşanırsa kimse şaşırmasın. 

- Derbide baskı F.Bahçe’nin mi yoksa G.Saray’ın mı üzerinde? 

Derbide oyun, taktik, mücadele bir yana Galatasaray adına en büyük koz “sakin kalmak” olmalı. Ersun Yanal’ın kaderinin derbiye bağlı olması, Fenerbahçe’nin üst üste yaşadığı puan kayıplarıyla yarışın gerisinde kalması ev sahibi ekibin üstünde önemli baskı yaratıyor. Eğer Sarı-Kırmızılılar, doğru futbolu, doğru isimlerle oynamayı başarabilirse Kadıköy’den istediği sonucu alabilecek kapasiteye sahip.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler