Dini nefrete alet etmek

GÜLSEREN TOZKOPARAN JORDAN / Endonezya (Cakarta)

Yayınlanma: 02.12.2018 - 13:12
Abone Ol google-news

Bilindiği gibi Endonezya son aylarda doğal afetlerle sarsıldı. Önce Lombok Adası’nda deprem ve artçıları arkasından Sulawasi Adası Palu’da yaşanan Tsunami! Depremleri duyan eş dost mesajlarla ulaştı, minnetarım. Biz başkent Cakarta’nın içinde bulunduğu Java Adası’nda yaşamaktaydık ki doğal afetler Java’yı etkilemedi, o sırada orada da değildik. Bununla birlikte Java’da bol miktarda bulunan aktif yanardağlar her an patlamaya hazırdır, bu tehlike o civarda yaşayanların korkulu rüyası olduğundan uyanık yatarlar!

Endonezya oknayuslar arasında, adalar birliğinden oluşan büyük bir ülke. Beş büyük adası Java, yarısını Malezya ile paylaştığı Kalimantan- Borneo, Papua, Sulawasi ve Sumatra. Hatırlanacağı üzere bu ada 2004 yılında yaşanan, Açe bölgesini derinden etkileyen tsunami ile gündeme gelmişti. Bunlar dışında irili ufaklı, üstünde hayat olan olmayan, deniz ortasında bir palmiye ağacı olan kara parçası dahil yaklaşık 17 bin adanın olduğu söylenir, bazı kaynaklara göre, bu 15 bindir. Asıl değinmek istediğim nokta ise çok sayıda hayat kaybının ve acıların yaşandığı doğal afetlere Malezya’da bir politikacının yaptığı yorum!

Şu anda ana muhalefet lideri, eski başbakan yardımcısı ve bakanlıklar da yapmış olan Ahmed Zahid Hamidi, geçen ay mecliste yaptığı konuşmada Endonezya’da meydana gelen doğal afetlerden LGBT hareketini sorumlu tutarak olanları Allah’ın onlara verdiği bir ceza olarak yorumladı! Geçen mayıs ayındaki genel seçimde partisi epey güç kaybeden Hamidi, “Son zamanda depremler ve tsunaminin meydana geldiği Palu’da binden fazla kişinin LGBT’ye dahil olduğunu duyduk, bütün bu ahlaksız faaliyetlerin sonucundan tüm bölge etkilendi. Çünkü Allah onları böyle cezalandırdı” dedi.

 Ayrıca Malezya’da da bu açıdan gidişatın endişe verici olduğunu sözlerine ekleyen Hamidi “ Nasıl önlemler almalıyız ki Allah bizi aynı şekilde cezalandırmasın” sorusunu da meclise yöneltti.

Yolsuzluk suçlaması

İşin ilginç yanı ise o sözleri sarf eden politikacı Hamidi’nin kısa bir süre sonra rüşvet, yolsuzluk, gücü kötüye kullanmak gibi suçlamalarla tutuklanması ve yargılanmaya başlanması oldu! İddialara göre, meğer bizim dini bütün, ahlak konusunda ahkâm kesen Hamidi başkanı olduğu, 1977 yılında yoksullukla mücadele ile için kurulan bir vakfın fonlarından kendisi ve eşinin epey yüklü miktardaki kredi kartı borçlarını ödememiş mi! Sonra çipli Malezya pasaportu uygulaması ihalesini rüşvet karşılığı bir firmaya vermemiş mi!..

Kendisi 19 Ekim’de duruşmaya giderken “Yanlış bir şey yapmadım, alnım açık yüzüm ak, hepsiyle yüzleşeceğim, bunlar Allah’ın bana sınavıdır” derken kızı Nurulhidayah da bu iftiralardan kurtulması için destekçilerini, sevenlerini babası için dua etmeye çağırdı. Mahkemede yüklü bir kefaletle serbest bırakılan ve 45 ayrı dosyadan yargılanan, pasaportuna el konulan Hamidi’nin sonraki duruşması 14 Aralık’ta, 20 yıl hapis cezası öngörülmekte.

Endonezya ise 7.5 büyüklüğündeki deprem ve yarattığı tsunami dalgalarının bıraktığı enkaz ardından hâlâ yaralarını sarmaya çalışıyor. Neyse ki ilk etapta biz altından kalkarız tavrıyla dış yardım kabul etmeme kararından kısa süre içinde geri döndü de bu işte artık yalnız değil.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler