İndirim kredi faizlerine yansımıyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faiz indiriminde ısrar etmesi aslında faiz lobisi diye şikayet ettiği bankalara yarıyor.

Yayınlanma: 02.03.2015 - 12:25
Abone Ol google-news

Merkez Bankası, geçen hafta piyasa şartları izin vermediği halde politika faizinde 25 baz puan, faiz koridorunun üst bandında da 50 baz puan indirime gitti. Üst bandın düşürülmesi ise bankaların maliyetlerini azaltacağı için kredi faizlerinin düşeceği ve bunun vatandaşa olumlu yansıyacağı beklentisi yarattı. Ancak kredi faizlerini bankalar belirliyor. Bankalar bu indirimi kredi faizlerine yansıtmayıp kâr marjlarını yükseltmek yönünde de kullanabilir. Zira 27 Ağustos 2014’te de faizin üst koridorunda 75 baz puan indirim yapılmasına karşın kredi faizlerinde önemli bir değişiklik olmadı. Hatta konut ve ihtiyaç kredileri hariç kredi faizlerinde artış söz konusu. Merkez Bankası verilerine göre 15 Ağustos 2014’te yüzde 13.5 olan ortalama tüketici kredisi faizi 13 Şubat 2015 haftasında yüzde 13.66’ya yükseldi. Ticari kredi faizi yüzde 11.68’den yüzde 12.96’ya, taşıt kredisi faizi yüzde 12.95’ten yüzde 13.1’e çıktı.

Diğer yandan 15 Ağustos2014’te yüzde 15.08 olan ortalama ihtiyaç kredisi faizi 13 Şubat haftasında yüzde 14.94 olarak belirlendi. Konut kredisi faizi de yüzde 11.06’dan yüzde 10.8’e indi. Buna göre faizde 75 baz puan indirim olurken, ihtiyaç kredisi faizindeki düşüş 14 baz puanda, konut kredisi faizindeki düşüş ise 26 baz puanda kaldı.

Merkez Bankası Ağustos 2014’te üst bandı yüzde 12’den 11.25’e, geçen hafta da yüzde 11.25’ten 10.75’e çekmişti. Rakamlara göre bankaların kredi faizleri bu oranın oldukça üzerinde görünüyor. Buna göre de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın faiz indiriminde ısrar etmesi aslında faiz lobisi diye şikayet ettiği bankalara yarıyor.

Faiz indiriminin bir yansıması da Merkez Bankası’nın güvenilirliği ile ilgili soru işaretleri oldu. Merkez, indirim kararının ardından ekonomistlerle gerçekleştirdiği toplantıda enflasyonda gıda ve enerji fiyatları kaynaklı artış olabileceği öngördü. Bu da Merkez’in hangi ekonomik gerekçelerle faiz indirimine gittiği konusunda belirsizlik yarattı. Faiz koridorunun üst bandı ayrıca Merkez Bankası Erdem Başçı tarafından emniyet kemeri olarak görülüyordu. ABD’de faiz artışıyla ilgili tartışmaların yükseldiği ve bu nedenle piyasalarda oynaklığın arttığı bir dönemde koridorun üst bandının indirilmesi bu nedenle de endişe kaynağı oldu. Analistler, Merkez’in faiz kararını siyasi baskı nedeniyle aldığı izlenimi yarattığını, bu nedenle yabancı yatırımcının Türkiye’den kaçışının hızlanabileceğini belirtiyor. Geçen hafta açıklanan verilere göre yurtdışında yerleşik kişilerin devlet iç borçlanma senedi (DİBS) portföyü 20 Şubat haftasında bir önceki haftaya göre piyasa fiyatı değişimi ve kur farkından arındırılmış olarak 354.6 milyon dolar azaldı.

 

Kur enflasyonu yukarı çekecek

Bu hafta piyasaları özellikle yurtiçi enflasyon verileri ile Avrupa Merkez Bankası toplantısı ve ABD verileri etkileyecek. Enflasyon yarın açıklanacak. ECB faiz toplantısını perşembe yapacak. Geçen hafta Erdoğan’ın faiz eleştirileri nedeniyle artan siyasi endişelerin yanı sıra ABD’den gelen güçlü veriler de piyasaları sarsmış, cuma günü dolar kuru 2.52 TL’yi aşmıştı. Bu hafta döviz kurundaki artış ve akaryakıt fiyatlarına yapılan zammın enflasyonu yukarı çekmesi bekleniyor. Ayrıca siyasilerin ekonomi yönetimi ve Merkez Bankası konusundaki sert eleştirilerinde yumuşama olmazsa, dolar/TL’de ve piyasa faizlerindeki yükselme devam edebilir. ABD’den gelebilecek olumlu istihdam verileri doların küresel piyasalarda ve TL’ye karşı değerlenmesinin sürmesine yol açabilir. Merkez Bankası bu nedenlerle döviz satım politikasını günlük olarak belirleyeceğini ve döviz satım tutarını yüzde 50 artırabileceğini açıkladı. Bu bağlamda, küresel piyasalarda risk iştahında düzelme olmazsa dolar/TL’nin yükselişinin devam edebileceği tahmin ediliyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler