Hedefler sil baştan

yıl sonunda büyümenin yüzde 2.0-2.5 arasında kalması bekleniyor. Dolar bazlı kişi başı milli gelir de 10 bin doların altına geriliyor. Sekiz aylık verilerle yıl sonu için belirlenen 173 milyar dolarlık ihracat hedefinin tutması mümkün görünmüyor.

Yayınlanma: 09.09.2015 - 21:54
Abone Ol google-news

Dolarda 3 liranın üzerinde devam eden yüksek seyir büyümeden işsizliğe ekonomik verileri vururken, uluslararası kuruluşlardan uyarılar sürüyor. Çin ve ABD Merkez Bankası (Fed) ile ilgili küresel gelişmelerin yanı sıra içeride artan siyasi tansiyon ve jeopolitik riskler dolar/TL’ye rekor üstüne rekor kırdırırken, mevcut makroekonomik veriler 2015-2017 Orta Vadeli Plan’da (OVP) belirlenen tahminlerin çok altında seyrediyor. Siyasi istikrarsızlık nedeniyle yapısal reformların gecikmesi de Türkiye ekonomisi için riskleri artırıyor.

Gelir düştü

Yıl sonunda büyümenin Orta Vadeli Plan’daki (OVP) yüzde 4 olan hedefin oldukça altında, yüzde 2.0-2.5 arasında kalması bekleniyor. Dolar bazlı kişi başı milli gelir de 10 bin doların altına geriliyor. OVP’de yılsonu için 173 milyar dolarlık ihracat hedefi var. Yılın sekiz ayında ihracat 95 milyar 135 milyon dolar ve OVP hedefinin tutturulması zor görünüyor. İşsizlik oranında hedef yüzde 9.5 iken mayısta yüzde 9.3 olarak gerçekleşti. Ancak tarım dışı işsizlik oranı yüzde 11.4 ile bu beklentinin yıl sonunda gerçekleşmeyebileceğine işaret ediyor.

OVP’de enflasyon beklentisi yüzde 6.3 iken yıllık enflasyon yüzde 7.14 olarak açıklandı. Yükselen dolar kuruyla birlikte enflasyonun artması bekleniyor. Kur yüzde 10 değer kazandığında, enflasyon 1.5 puan artıyor. Dolar/TL’deki yükseliş yıl başından bu yana yüzde 29, son bir ayda yüzde 8.7 oldu. Bu yıl için 31.5 milyar dolarlık turizm geliri bekleniyordu. Ancak yılın ilk yarısında 12 milyar 602 milyon 567 bin dolarda kaldı. Temmuz ve ağustostaki düşüşler göz önüne alındığında gelir hedefinin yakalanması mümkün değil.

Öte yandan şirketlerin döviz borcu haziranda 283 milyar 730 milyon dolara yani 858 milyar liraya ulaştı. Şirketler haziran itibarıyla 176 milyar 180 milyon dolarlık borcunu karşılayamıyor. Bu miktar bugünkü kurla 532.7 milyar lira.

 

Terör vurgusu

Bozulan makro ekonomik görünüm uluslararası kuruluşların da gündeminde. Societe Generale, artan tansiyondan dolayı, Türkiye’nin hızlı büyüyen piyasa olarak cazibesinin azalmakta olduğunu kaydetti. Raporda, Güneydoğu’da terör olaylarının yeniden başlamasının yatırımcı güveni üzerinde ağır baskı oluşturacağı kaydedildi.

Raporda “Türkiye, siyasi kargaşa, güvenliğe yönelik tehditler, enflasyonun yeniden artması, makro temel göstergelerdeki bozulmalar ve yapısal reformların uygulanmasına uygun bir ortamdan kaynaklanan büyüyen zorluklarla karşı karşıya. Piyasa yaklaşık iki aydır süren TL’nin değer kaybı ve negatif haberlerin akmaya devam etmesi ile olumsuz etkileniyor. Kurdan dolayı, enflasyonun daha da yükselebilir” denildi.

 

Sermaye kaçış riski

S&P Türkiye Baş Analisti Frank Gill de zayıf TL’nin Türk şirketlerin döviz borçlarını ödemesini zorlaştırabileceğini belirtti. Gill, “Türkiye’nin cari açığının yaklaşık yüzde 60’lık kısmı başlıca bankalar tarafından dış borç ile finanse ediliyor. Likidite koşullarının tersine dönmesiyle, Türkiye’den sermaye çıkabilir ve dış borcun yeniden finansmanı zor olabilir” dedi. S&P Analisti Aarti Sakhuja da Türkiye’de politik belirsizliğin yılın geri kalanında da yüksek seyredebileceğini, bunun da tüketici güveni ve yatırım aktivitesini olumsuz etkileyebileceğini vurguladı.

 

Şimşek rakam veremedi

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2015 için büyüme rakamı vermenin olanaksız olduğunu ama beklentisinin yüzde 3 olduğunu söyledi. İstanbul Finans Zirvesi’nde konuşan Şimşek, Türkiye’de hâlâ yüksek cari açık ve yüksek tek haneli enflasyon sorununun olduğunu vurguladı. Türkiye’nin karşı karşıya olduğu en önemli riskin uzun süreli bir siyasi istikrarsızlık olduğunu belirten Şimşek, bunun kamu maliyesindeki güçlü duruşu bozabileceğini ve ikiz açığa (cari açık, bütçe açığı) yol açabileceğini söyledi. Tüketime alan açılmasının da bu konjonktürde zorlayıcı olacağını vurgulayarak acilen reform gündemine dönülmesi gerektiğini ifade etti.

Şimşek, “Türkiye gibi gelişen ülkelere sermaye akışında bir azalma olursa, bu büyümeyi olumsuz etkiler ve finans piyasalarında yeniden bir fiyatlamayı getirir. Zaten bu süreci kısmen yaşıyoruz” dedi. Şimşek bu sene bütçeyi yapacaklarını ve OVP’yi güncelleyeceklerini belirtti.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler