4.Türkan Saylan Sanat Ödülü Çiğdem Sezer’e sunuldu

Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’nde dün düzenlenen Sunay Akın’ın sunduğu anma gecesi Nebil Özgentürk'ün yazıp, yönettiği, araştırma ve koordinatörlüğünü Melda Davran ve Berat Günçıkan’ın, müziklerini Can Atilla’nın yaptığı, tiyatro sanatçısı Çetin Tekindor’un seslendirdiği belgeselin gösterimiyle başladı.

Geceye Can Atilla ile birlikte katılan Özgentürk, derneğin kuruluş günlerinden, Türkan Saylan'ın uğradığı haksızlıklara, Ergenekon baskınlarından,  çağdaş bir Türkiye için başlatılan eğitim seferberliğine, burslarla değişen hayatlar ve açan kardelenlere dair onlarca öykünün yer aldığı belgesel için, “Yaşanmış, yaşatılmış bu müthiş hikayeyi hazırlarken çok heyecan ve gurur duyduk. Bütün bu alkışlar Türkan Hanıma ve kahramanlara… Ben sadece derledim.” dedi.

ÇYDD Başkanı Aysel Çelikel de, “Yüreği insan sevgisiyle dolu bir hekim olan Türkan Saylan unutulmaz izler bıraktı. Yüreklendirdiği binlece Kardelenle birlikte onun yaktığı ışığı söndürmeyecek, yaşatacağız. Kısatılmış olarak izlediğiniz bu belgesel biz çağdaş yaşama gönül verenler için çok güzel bir hediye oldu.” diyerek Özgentürk ve tüm ekibine teşekkür etti.  

4. Türkan Saylan Sanat Ödülü “Çocuklar İçin Şiiri” dalında “Alfabeden Kaçan Harfler” dosyasıyla Çiğdem Sezer’e Aysel Çelikel tarafından sunuldu. Hemşirelik alanında öğretmen olan Sezer, lepralılara dokunmayı hiç tanımadığı ama sesini yüreğinde duyduğu Türkan Saylan’dan öğrendiğini anlatarak, kendi gücüyle ayakta kalma konusunda ilk örneği olan annesine teşekkür etti. Sezer, “Başta Soma’daki maden faciasında babasını kaybedenler olmak üzere tüm çocuklara eğitim olanağı bulabilecekleri, şiddet ve sömürüden uzak bir dünya diliyorum.” dedi.

Bu yıl Bilim dalında “Çevre” konusunda verilecek ödüle layık proje olmadığını açıklayan Sunay Akın’ın, “Gönlümden geçen bu ödülün Gezi direnişinde, hak ve adalet arayışında hayatını kaybedenlere verilmesidir.” sözleri salondan yükselen büyük alkışla desteklendi.  

Katılımın çok yüksek olduğu gecede CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Şafak Pavey, İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Haznedar da kürsüye davet edildi.

Pavey, ÇYDD’yi kısıtlayan engellerin çağdaş eğitimin sembolü olmasından kaynaklandığını hatırlatarak;  “Modernleşme kültürün düşmanı olarak algılanıp, iktidar gücünü modernleşme karşıtlığından alınca; devlet burslarının ve yurtlarının bile ideolojik olarak belirlendiği bir eğitimin, çağın takipçisi olması mümkün değildir.” dedi.  Bunu halka anlatma görevinin namus borcu olduğunu söyleyen Pavey, yetiştirdiği gençlerin umut verdiği Türkan Saylan’ı saygıyla andı.

Kocasakal, belgeseli öfke, hayranlık, minnet, direnç duygularıyla izlediğini belirterek, “Haksızlığa hukuksuzluğa karşı direnen, direniyormuş gibi yapmayan Türkan Saylan bıraktığı onurlu mirasla yaşıyor. Bize düşen yeterince belirgin ayak izlerinden gitmektir.”dedi.
Beşiktaş Belediye Başkanı ise, geceye evsahipliği yapmaktan onur duyduğunu, Beşiktaş’ta geçmişten ders çıkarılarak Cumhuriyet değerlerine sahip çıkılacağını belirtti.

51.ölüm yıldönümüne rastlaması nedeniyle Nâzım Hikmet’in de anıldığı gece, tiyatro sanatçısı Gülriz Sururi’nin piyanist Şevki Karayel’in Bach, Chopin, Schubert’ten çaldığı üç eser arasına serpiştirilen Türkan Saylan tarafından yazılmış olan; “Sevgili Doğmamış Bebek”; “Çok Kıymetli Emekçilerimiz (İşçilerimiz, Köylülerimiz)” ve “Giderayak Dostlara(Vedâ)” mektuplarını seslendirmesiyle son buldu.