Gizli açlar

Beslenme sadece karın doyurmak değil. Vücut için gerekli besin öğelerini yeterli ve dengeli miktarlarda almak gerekiyor. Yeterli kalorinin alındığı ancak tek düze bir beslenme sonucu oluşan beslenme bozukluğuna ‘gizli açlık’ deniyor. Buğday, mısır ve pirinç dışında pek bir şey yemeyen bu insanlar ihtiyaçları olan kaloriyi almalarına, hatta bazıları aşırı kilolu olmasına karşın sağlıksorunu yaşıyorlar. Hem yetersiz, hem de aşırı beslenme durumunda ortaya çıkabilen gizli açlık ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor. Özellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde daha sık görülüyor.

Yayınlanma: 06.03.2019 - 10:06
Abone Ol google-news

Yetersiz ya da aşırı beslenme sonrasında ortaya çıkan “gizli açlık” kişinin bağışıklık sistemini zayıflatıyor, fiziksel ve zihinsel gelişimini önlüyor, hatta ölümlere yol açabiliyor. Uzmanlar, dünya genelinde her 9 kişiden 1’inin gizli aç olduğunu belirterek, özellikle çocukların risk altında olduğunu vurguladılar.

Sabri Ülker Gıda Araştırmaları Enstitüsü Vakfı, 27 Şubat-1 Mart tarihleri arasında Almanya’nın Stuttgart şehrinde düzenlenen 4. Uluslararası Gizli Açlık Kongresi’nde “Popüler Diyetler ve Gizli Açlığa İlişkisi” başlıklı bilimsel oturuma ev sahipliği yaptı. Konferansta günümüzde sıklıkla tartışılan DASH ve Akdeniz, düşük karbonhidratlı, yüksek yağlı diyetler gibi popüler diyetler, “Popüler Diyetler ve Sağlık Etkileri: Gizli Açlığa Yol Açar mı?” oturumunda tartışıldı. Oturumda Hohenheim Üniversitesi Biyolojik Kimya ve Beslenme Bölüm Başkanı Prof. Hans Konrad Biesalski, Avrupa Gıda Bilgi Konseyi (EUFIC) Genel Direktörü Dr. Laura Fernández Celemín, Sabri Ülker Vakfı İletişim Direktörü Selen Tokcan ve İletişim Bilimleri Enstitüsü kurucusu Prof. Dr. Ali Atıf bir konuşma yaptı. Prof. Biesalski, 2030 yılına dek günlük alınacak enerji miktarının giderek artacağı, buna karşın gizli açlığın daha sık görülebileceğinin tahmin edildiğini söyledi.

Çocuklar risk altında

Biesalski, dünyada yetersiz beslenen insan sayısının 2014’ten bu yana artış göstererek, 2017’de yaklaşık 821 milyona, yani dünya nüfusunun yüzde 11’ine ulaştığına dikkat çekerek, şöyle devam etti:

“Yetersiz beslenme dünya çapında 5 yaş ve altındaki 19 milyon çocuğu etkiliyor ve her yıl yaklaşık 1.5 milyon kadın ve çocuğun hayatını kaybetmesine neden oluyor. Dünyadaki çocuk ölümlerinin yaklaşık yarısından yetersiz beslenmenin sorumlu olduğu belirtiliyor. Gizli açlık sonucu ortaya çıkan sağlık sorunlarının tedavisi ve önlenmesi için küresel GSMH’nın yüzde 2-3’ü yani tüm dünyada yaklaşık 1.4-2.1 trilyon dolar harcanıyor.”

 Popüler diyetler yanıltıyor

EUFIC Genel Direktörü Dr. Laura Fernández Celemín, popüler diyetlerde belirtilen besin gruplarından herhangi birinin diyetten çıkarılmasının, besin öğesi yetersizliklerine yol açabileceğinin altını çizerek “Hiçbir gıda tek başına iyi ya da kötü değildir, önemli olan gün içinde tüketilen besinlerin çeşidi ve miktarının toplamıdır. Dolayısıyla gıdalardan korkmak yerine meyve ve sebze, tam tahıllar ve doymamış yağlardan zengin, yeterli ve dengeli beslenme hedeflenmelidir” dedi. 

Düşük karbonhidratlı, yüksek yağlı diyetlerde, karbonhidrat kaynağı olan sebze ve meyveler ile tam tahılların sınırlı tüketimi beraberinde vitamin, mineral eksikliğini getirebiliyor.

Detoks diyetlerin toksinleri kısa süre içerisinde organizmadan uzaklaştırdığı, hızlı kilo kaybına olanak sağladığı iddia edilse de bu diyetler vücutta bulunması gereken elzem vitamin ve mineral değerlerin normalin altına düşmesine sebep olabiliyor.

Aralıklı açlık diyetleri, vitamin ve mineral değerlerinde düzensizliğe yol açarak konsantrasyonda azalma, yorgunluk gibi olumsuz yan etkilere de yol açabiliyor.

Prof. Hans Konrad Biesalski, gizli açlığın her düzeyde devletlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve bireylerin sorunu olduğunun altını çizerek, şunları söyledi: “Bireysel olarak baktığımız zaman, bireyin gelir grubu, eğitim seviyesi, sosyal hayatı büyük belirleyici. Bunların asgari düzeyde olması gizli açlığa kapı aralıyor. Toplumun fakir kesimlerinde gizli açlık daha fazladır. Devletler düzeyinde ise fiyatlar, nelere teşvik verildiği gibi sübvansiyonlar gizli açlığın yönünü belirliyor. Devlet bu kesimleri destekleyebilir. Örneğin İsveç ve Norveç... Okullarda beslenmeler ücretsizdir. Devlet bunu karşılar. ”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler