Pusudaki katil

Yıllarca hiç belirti vermeden pusuya yatan sessiz katil hipertansiyonu (yüksek tansiyonu) düzenli tedavi ve sağlıklı yaşam tarzıyla kontrol altında tutmak mümkün. Ancak ne yazık ki dünyada en çok görülen hastalık olan hipertansiyonda, hastaların yaptığı hatalar zinciri tedaviyi güçleştiriyor. Uzmanlar, hipertansyonun tedavi ile kontrol altına alınabilen bir hastalık olduğunu belirterek “Hastalar kendini iyi hissedince ilaçları azaltıyor ya da bırakıyor, sarmısak ve limon suyuna güveniyor, dil altı ilaçlarla tansiyonu aniden düşürmeye çalışıyor, aşırı miktarda ağrı kesici içiyor. Bunlar hatalardan birkaçı” diyorlar.

Ömür boyu tedavi

Türkiye’de 15 milyon hipertansiyon hastası bulunuyor. 17 Mayıs Hipertansiyon Günü nedeniyle açıklama yapan İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği (TİHUD) Başkanı Prof. Dr. Kerim Güler, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre 2005 yılında 17.5 milyon kişinin hipertansiyon ve onun oluşturduğu hastalıklarla yaşımını yitirdiğini, 2020 yılında bu rakamın 23.4 milyona yükseleceğinin tahmin edildiğini söyledi. Bayındır Sağlık Grubu’ndan Prof. Dr. Timur Timurkaynak ise “Hipertansiyon yaşam boyu süren ve ilerleyici bir hastalıktır. Hasta, ömür boyu ilaç kullanmalı” dedi.

Yorgun uyananlar dikkat

Hipertansiyonun en sık bulgusu baş ağrısı. Sabahları dinç uyanamamak, konsantrasyon güçlüğü, sersemlik, yol yürürken nefes darlığı, göğüs, bacaklarda ağrı, nefes darlığı ile uyanmak, burun kanaması, görmede azalma, yüzde, ellerde ve bacaklarda uyuşma, kuvvet kaybı gibi belirtiler tansiyonun hasarlarının belirginleştiğini gösterir. Yüksek tansiyon hastalarının sıklıkla yaptıkları yanlışlardan biri dil altı tansiyon ilaçları kullanmak. Dil altına alınan ilaç çok hızlı emileceğinden; tansiyonu da çok hızlı düşürür ve bu da hem beyin hem de kalp için oldukça sakıncalıdır. Tansiyon kesinlikle hızlı düşürülmemeli.