Davutoğlu 'kimlik skandalı' için CHP'yi suçladı: İzmir'den sızdırıldı

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 50 milyon yurttaşın kimlik bilgilerinin sızdırılması skandalında CHP İzmir teşkilatını suçladı.

Yayınlanma: 12.04.2016 - 08:20
Abone Ol google-news

Davutoğlu Habertürk'te ‘Şimdi ve Burada’ adlı programda gündeme dair açıklamalarda bulunurken, internete sızdırılan yaklaşık 50 milyon yurttaşa ait kimlik bilgileri ile ilgili CHP İzmir teşkilatını suçlayarak, “Genel Merkez'den İzmir İl Teşkilatına gönderilmesiyle bilgiler sızıyor” dedi.

Başbakan konuyla kimlik skandalıyla ilgili şu ifadeleri kullandı;

“2009 yılında yerel seçimler öncesinde, yasal olarak bütün partilerin genel merkezlerinin YSK’dan seçmen bilgisi isteme hakkı var. YSK bunu bütün partilere gönderiyor. 2011 yılında bir vilayetimizde bir partimizin ana muhalefet partisinin bu vilayetteki temsilcilerinin bu bilgilere ulaştığı ortaya çıkıyor. YSK’dan CHP’ye veriliyor. Onlar da teşkilata veriyor, yapmaları gerekmeyecek şekilde. Oradan da bir milletvekili hakkında hala bu partiden eski bir milletvekili ile ilgili yasal süreç devam ediyor. Şimdi haber olarak gündeme tekrar gelen husus bu. Yazıyla da YSK’ya bildiriliyor. Yazışmalar var elimizde. Seçmenler üzerinde çalışma yaparken bu veriler başka şekilde dışarı da çıkıyor. İki şey önemli. Devletin herhangi bir mekanizmasından çıkmış değil. Sanal ortama düşen bilgilerin elde edilmesi aslında. MERNİS’in nasıl kurulduğuyla ilgili kaygı duyulacak bir şey yok.

CHP İzmir teşkilatına gönderilmesi ve bunun üzerinden yayılması var. Verilen bilgileri yanlış bir şekilde kullanmışlar. 1991 doğumlulardan öncekilerin bilgileri var. 2009'la irtibatı da oradan.

Devletin ve devlet kurumlarının hiçbir ihmal veya eksikliği yok. Onlar bilgileri YSK’ya vermek zorunda. YSK da kendisinden talep eden partilere vermek zorunda. Bugün için de geçerli bu. Ayrıca siber saldırılar konusunda Ulaştırma Bakanlığı’mız kapsamında bir çalışma yürütülüyor. Nasıl bir tedbir alınacağı konusunda özellikle TC Kimlik numarası üzerinden herhangi bir usulsüzlük yapılmaması için tedbirler konusunda çalışıyoruz.”

Habertürk yayınında gazeteciler ve gençlerle bir araya gelen Davutoğlu’na katılımcılarından biri, “Gençler olarak sosyal medya kullanıyoruz. Ama her olaydan sonra sosyal medya kapatılıyor. Herkes bir çözüm bulup giriyor. Neden kapatıyorsunuz?” diye sordu.

Yanıtına Ankara Kızılay Meydanı’nda 37 kişinin hayatını kaybettiği canlı bomba saldırısını hatırlatarak başlayan Davutoğlu şöyle davam etti: “Orada o anda öylesine kötü görüntüler oldu ki. Böyle bir olayda kardeşinizin, bir yakınınızın olay yerinde olduğunu düşünün. Burada bir karar almak zorundasınız. Dünyanın her yerinde terör olayları sonrası kontrollü engellemeler yapılabiliyor. O anda teröristlerin amaçlarını yaymak için de kullanılabiliyor. Onu engellemek için de olabiliyor.”

Diyarbakır’da 6- 8 Ekim 2014 tarihlerinde düzenlenen Kobani eylemlerinde Yasin Börü ve üç arkadaşının öldürüldüğü olayda sosyal medya üzerinden bir ‘eylem planlaması’ olduğunu savunan Davutoğlu, “Bu sebeple bu yasaklar oluyor. Daha sonra normal düzene giriyor. Bu bir araç. Onu işlevselleştiricek olanlar ise kullanıcılar. Bazı terör olaylarının organizasyonları şifreli bir şekilde sanal medya üzerinden yürütülüyor. Madem bu kadar genç bir arada toplandı, bir WhatsApp grubu kurun, arada bir haberleşiriz” diye konuştu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler