Suruç’ta katledilenler anıldı

 <haber-dikey:1497814,1494550,1461810,1233092,1172287>

20 Temmuz 2015’te “Kobani’yi Yeniden İnşa Edelim” kampanyası için oyuncak, kitap ve sağlık malzemeleriyle yola çıkan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu'nun (SGDF) 33 üyesi, Suruç’ta Amara Kültür Merkezi önünde IŞİD’in bombalı saldırısı sonucu yaşamını yitirdi. 

SGDF üyeleri her yıl olduğu gibi bu yılda 33 ismin katledildiği Amara Kültür Merkezi bahçesinde bir anma programı düzenledi. Bombanın patladığı yere, hayatını kaybedenlerin fotoğrafları, karanfiller ve oyuncaklar bırakırken, yapılan konuşmalarda bir kez daha “Suruç için adalet herkes için” talebini haykırdılar.

Suruç katliamının hayatını kaybeden Hatice Ezgi Sadet ve Polen Ünlü İstanbul Ihlamurkuyu Mezarlığı’ndaki mezarları başında anıldı. Anmaya çocuklarını kaybeden ailelerinin yanı sıra Milletvekilleri Murat Çepni ve Erol Katırcıoğlu, SGDF Eşbaşkanı Alev Özkiraz katıldı. Anmada konuşan Hatice Ezgi Sadet’in annesi Sunay Sadet, “Böyle bir anda konuşmak çok duygulandırıyor. Bu sene insanların anmaya katılımı çok fazla, bu durum beni çok duyuldu. Böyle bir anda duyguları anlatmak benim için çok zor. Varlığınız çok güzel hisler uyandırdı” dedi.

''Oyuncak, Suruç'un simgesidir çünkü devrim bir çocuğa benzer''

Katliamda hayatını kaybeden Duygu Tuna, İsmet Şeker ve Cemil Yıldız, Gazi’de Mahallesi’nde bulunan mezarları başında katlimın yaşandığı saatte anıldılar. Buradaki anmaya HDP Milletvekili Hüda Kaya, ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, hayatını kaybeden isimlerin aileleri ve çok sayıda yurttaş katıldı. Mezarlara karanfiller bırakıldı. ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, 33 umut yolcusunu anarak konuşmasına başladı. Tümüklü konuşmasında şunları söyledi: “Çağın karanlığına, faşisizmin, barbarlığın karşısına yeni bir umutun yapıcısı ve yaratıcısı olanların çağrısına uyduk, oraya gittik. Bu çağrı, kadın devriminin savunulması, yeni yaşamın inşası, devrimin savunulmasıydı. Bugün olsa, yine giderdik. Bu bir umut, ezen ezilen mücadelesinde taraf olma gereğiydi. Bu umudu, bu özlemleri çocuklara götürmek istedik. Oyuncak, Suruç'un simgesidir, evet. Çünkü, devrim bir çocuğa benzer. O çocuk büyüdükçe emperyalist barbarlık karşısında erir, babarbarlık karşısında yok olur.”

Katliamda yaşamını yitiren Yunus Emre Şen Van’da, Süleyman Aksu Yüksekova’da, Mücahit Erol, Medali Barutçu ve Serhat Devrim ise Muş’ta mezarları başında anıldı.

‘Davanın takipçisiyiz’

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Suruç katliamının 4. yılı dolayısıyla açıklama yaptı. IŞİD çetelerinin gerçekleştirdiği katliamda 33 düş yolcusunun yaşamını yitirdiğini belirtilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Patlamadan hemen önce emniyetin güvenlik tedbirlerini geri çekmiş olmasına bağlı olarak, bu saldırıda devletin sorumluluğuna dair ciddi işaretler vardı. Nitekim, olay günü Amara Kültür Merkezi civarında görevli ekibin sorumlusu polis amiri, yaklaşık bir buçuk yıl önce Çağlayan adliyesinde alınan ifadesi sırasında ailelerden özür diledi ve canlı bomba olarak polis kayıtlarında aranan bir şahsın yakalanmadan bu saldırıyı gerçekleştirmesinde kimlerin sorumluluğu olduğunu ekip ekip, isim isim saydı. Sanık polisin bu ifadeleri verirken hakimin sık sık ‘kısa kes’ uyarısı yapması davada anlamlı bir gelişme olmayacağına işaretiydi. Katillerin devlet içinden destek gördüğü ve 10 Ekim Ankara Gar Katliamı sanıklarıyla bağlantısı olduğu konusunda ciddi veriler olmasına rağmen dosyada gerçekler ve gerçek sorumluları açığa çıkartacak adımlar atılmadı. Suçlular cezalandırılana kadar bizler de bu davanın takipçisi olacağız. Suruç katliamını ve 33 düş yolcusunu unutmayacağız, unutturmayacağız!”