Yaşananlar gerçek demokrasinin harcı olacak

269 gündür özgürlüğünden yoksun Genel Yayın Yönetmenimiz Murat Sabuncu'nun oğlu Muratcan Sabuncu, babası için yazdı.

Yayınlanma: 26.07.2017 - 04:48
Abone Ol google-news

Canım Babam,

Neredeyse dokuz ay süren tutukluluğunuzun ardından davanız, daha doğrusu davamız başladı. Hepimiz biliyoruz, bu dava sizi, yani Cumhuriyet yazar ve yöneticilerini aştı; hâkim karşısına çıkarılan basın özgürlüğüdür!

Hukuk fakültesinde dördüncü yılını tamamlamış bir öğrenci olarak Fransa’da öğrendiklerimi bu yaz sayende Türkiye’de tatbik etme fırsatı buldum. Tamamını okuduğum ilk iddianame, gerçekleştirdiğim ilk hapishane ziyareti ve Türkiye’de katıldığım ilk dava seninki. Gel biz buna yaz stajı deyip gülümseyelim.

İtiraf edeyim, savunmanı dinlemeyi merakla bekledim. Suçlamalara cevabının ne olacağını merak ettiğimden değil, zaten hepimiz suçlamaların cevabının “basın özgürlüğü” olduğunu biliyoruz. Ben senin söylediklerinden dersler çıkarmak ve bunları ileride derslerimde okutmak, insanlığımı ve hassasiyetlerimi bir adım ileri taşıyabilmek için seni dinledim. Söyleyeceklerinin, uzun zamandır medyaya uygulanan baskı yüzünden coşkuyla kutlayamadığımız ve kaderin cilvesi işte, davanızın ilk gününe denk gelen “Gazeteciler ve Basın Bayramı”na yeni bir anlam katacağını ve Türkiye’deki basın mücadelesine bir tuğla ekleyeceğini biliyorum. Tarihten bugüne sansürle, baskıyla, tehditle, işsizlikle, hapisle, hatta ölümle karşı karşıya kalan gazetecilerin hikâyelerini biliyoruz. Hem senin hem de arkadaşlarının yaşadıklarının bir gözlemcisi olarak küçüklüğümden bugüne hep o hikâyelerin içinde oldum. Bugün de bizzat tarihe geçen bir baba ve arkadaşlarının hikâyesine tanıklık ediyorum.

Dünyanın her yerinde gazeteciler karanlıkta kalan hikâyelere ışık tutarlar. Biz ise Türkiye’de sıradan vatandaşlar olarak hapisteki gazetecilerimizi unutturmamaya çalışıyor, her yerde onların hikâyelerini anlatıyoruz. Bu hafta da yalnız oğlun olarak değil, genç bir Cumhuriyet okuru ve haber alma hakkına sahip çıkmak isteyen bir vatandaş olarak Çağlayan Adliyesi’ndeyim.

Benim gibi, tüm hak ve özgürlüklerin temelinde vatandaşların doğru kararlar vermesi ve anlamlı seçimlerde bulunabilmesi gerektiğine inanan her vatandaş da Çağlayan’da. İleride demokrasi ve insan hakları ile ilgili konuşma meşruiyeti, sizin ve bugün sizin yanınızda olanların, safını adaletten yana belli edenlerin ve lafını bugünün koşulları altında eğip bükmeden, dürüstçe söyleyenlerin olacak.

İçinden geçtiğimiz sürecin hem Cumhuriyetimizi hem de ondan bir yaş küçük olan ve Cumhuriyetin tarihine tanıklık eden Cumhuriyet gazetesini güçlendireceğine eminim. Sen de arkadaşların da emin olabilirsiniz ki biz gençler olarak Türkiye’nin geleceğinden sorumlu olduğumuzun bilincindeyiz.

İleride yaşanacak değişimlerin mimarı olacağız, bugün yaşadıklarımızsa inşa edeceğimiz gerçek demokrasinin harcı olacak. Silivri’yi ve oradaki tutukluları unutmadan, “tüm tutuklular için adil yargılanma hakkı ve herkes için adalet” diyerek hem Cumhuriyetimize hem de gazetemize sahip çıkmak üzere…

Ellerinden öperim.

Oğlun Muratcan

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler