Cumhuriyet Halk Partisi: Yeniden (1)
Deniz Kavukçuoğlu
Son Köşe Yazıları

Cumhuriyet Halk Partisi: Yeniden (1)

11.07.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Erken seçimler, kampanyalar, sonuçlar derken, zaman çabucak geçiverdi. İki gün önce televizyon ekranlarında parlamenter demokrasinin lağvedilerek, yerine tek adam rejiminin geçirilmesini izledik.
Devir töreni, Cumhurbaşkanı’nın zevki ölçüsünde şaşaalı oldu. Üzerinde söylenecek, yazacak pek bir şey yok. “Zevkler ve renkler münakaşa edilmez!” yollu halk deyişini anımsayalım, yeter.

***

Beni Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimi sonuçlarından sonra ilgilendiren Cumhuriyet Halk Partisi oldu. Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığındaki CHP oyların yüzde 22.64’ünü alırken CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce yüzde 30.79’unu aldı. Bu fark gerek kamuoyunda gerekse CHP içinde tartışmalara yol açtı. Giderek olağanüstü kurultay talepleri ortaya atıldı. Hatta bu doğrultuda delegelerden imza toplanmaya başlandı.
CHP içinde sonuçlara ilişkin tartışmaların başlaması doğal ve yararlıdır.
Milletvekili seçimlerinde yüzde 22.64’lük oy oranı doğaldır. CHP seçmenlerinden yaklaşık yüzde 2.5’luk bir kesimi Halkların Demokratik Partisi baraj altında kalmasın düşüncesiyle oylarını bu partiye yönlendirmişler, bu yoldan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yaklaşık 60 milletvekili fazladan alarak TBMM çoğunluğu elde etmesini engellemişlerdir. Böyle bakıldığında CHP’nin kemikleşmiş yüzde 25’lik oy oranını koruduğu görülecektir.
CHP bu oy oranıyla yetinmeli midir? Kesinlikle hayır! CHP, sosyal demokrat ve Atatürkçü bir parti olduğu iddiasındadır. Bu iddiasını sürdürmeli, giderek sosyal demokratik açılımlarla özellikle kentlerde, çoğunlukla da kent çeperlerinde yaşayan emekçilere yönelik söylemler geliştirmelidir.
Hiçbir sol partiye rakibi olan sağ partilere benzediği savı oy kazandırmaz.
CHP her şeyden önce bir kent ve kentli partisidir. Türkiye genelinde seçmen tabanını eğitimli kesimler ve bilinçli emekçiler oluşturmaktadır. Bu gerçek gözden kaçırılmamalıdır.

***

Muharrem İnce’nin de yüzde 30’un üzerinde oy alması doğaldır. İnce, 107 miting ve çok sayıda televizyon programından oluşan kampanyası sırasında bir “halk adamı” kimliğiyle popülist bir dil kullanmayı, popülist söylemlerde bulunmayı yeğlemiştir. Bu dil ve söylemler kitleler tarafından beğenilir, benimsenir ve içselleştirilir. Öte yandan kendisini aday gösteren CHP’nin programatik temel söylemlerinin dışına da çıkmamıştır.
İnce’nin başarısı burada yatmaktadır.
CHP, tüm zaaflarına rağmen bugün de temel muhalefet partisidir. İktidar partisinin karşısındaki en güçlü kaledir.
Bu bakımdan yıpratıcı tartışmalarla güç yitirmemelidir.
Ben bir CHP’li değilim. CHP’ye ve liderlerine yol göstermek haddim değildir. Fakat gönlümden geçeni soracak olursanız 2019 yerel seçimlerine gidilen süreçte Kılıçdaroğlu ve İnce aralarında uzlaşarak bu yolda omuz omuza, el ele, yürek yüreğe ilerlemelidirler derim.  

Yazarın Son Yazıları

Veda (28.09.2018)

Veda

Devamını Oku
28.09.2018
Cumhuriyet Halk Partisi: Yeniden (2)

Cumhuriyet Halk Partisi: Yeniden (2)

Devamını Oku
13.07.2018
Cumhuriyet Halk Partisi: Yeniden (1)

Cumhuriyet Halk Partisi: Yeniden (1)

Devamını Oku
11.07.2018
Ağlamak

Ağlamak

Devamını Oku
04.07.2018
Mutlu sona doğru

Mutlu sona doğru

Devamını Oku
22.06.2018
Yorgunluk

Yorgunluk

Devamını Oku
20.06.2018
Tatarböreğini sever misiniz?

Tatarböreğini sever misiniz?

Devamını Oku
15.06.2018
Dertleşme (13.06.2018)

Dertleşme

Devamını Oku
13.06.2018
Elinizi tutan mı vardı?

Elinizi tutan mı vardı?

Devamını Oku
09.05.2018
Abdullah Gül: Nereden nereye?

Abdullah Gül: Nereden nereye?

Devamını Oku
27.04.2018
Baskın

Baskın

Devamını Oku
20.04.2018
İzmir bir başka…

İzmir bir başka…

Devamını Oku
18.04.2018
Cumhurbaşkanı’nın sözleri

Cumhurbaşkanı’nın sözleri

Devamını Oku
11.04.2018
SAPTAMALAR 2

SAPTAMALAR 2

Devamını Oku
06.04.2018
Saptamalar

Saptamalar

Devamını Oku
04.04.2018
Hayatın içinden: Türkiye - ABD ilişkileri (10)

Hayatın içinden: Türkiye - ABD ilişkileri (10)

Devamını Oku
21.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (9)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (9)

Devamını Oku
16.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (8)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (8)

Devamını Oku
14.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (7)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (7)

Devamını Oku
09.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (6)

Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (6)

Devamını Oku
07.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (5)

Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (5)

Devamını Oku
02.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (4)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (4)

Devamını Oku
28.02.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (3)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (3)

Devamını Oku
23.02.2018
Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (2)

Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (2)

Devamını Oku
21.02.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (1)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (1)

Devamını Oku
16.02.2018
Hayalet gemiler

Hayalet gemiler

Devamını Oku
09.02.2018
Gecede İstanbul

Gecede İstanbul Deniz Kavukçuoğlu yazdı...

Devamını Oku
07.02.2018
Gerçeklerimiz

Gerçeklerimiz

Devamını Oku
02.02.2018
Ne yazacağını bilememek

Ne yazacağını bilememek

Devamını Oku
31.01.2018
Akıntıya karşı durmak

Akıntıya karşı durmak

Devamını Oku
24.01.2018
Dünden bugüne (19.01.2018)

Dünden bugüne

Devamını Oku
19.01.2018
Şiddet ve eğitim

Şiddet ve eğitim

Devamını Oku
05.01.2018
Bunlara mecbur muyuz?

Bunlara mecbur muyuz?

Devamını Oku
03.01.2018
Hayatın içinden

Hayatın içinden

Devamını Oku
29.12.2017
‘Bir telefonu bile yok!’

‘Bir telefonu bile yok!’

Devamını Oku
22.12.2017
Umut (20.12.2017)

Umut

Devamını Oku
20.12.2017
Diren Gökçeada!

Diren Gökçeada!

Devamını Oku
08.12.2017
Çürüyen çöp, çürüyen insan

Çürüyen çöp, çürüyen insan

Devamını Oku
01.12.2017
Polisiye filmi izler gibi

Polisiye filmi izler gibi

Devamını Oku
29.11.2017
Singapur’dan Türkiye’ye

Singapur’dan Türkiye’ye

Devamını Oku
17.11.2017