Kim, Kiminle... Kim Ne Dedi?

19 Aralık 2013 Perşembe

Gençliğimizde “Kim, kiminle, nerede, ne yapıyordu, kim gördü, ne dedi” sorularından oluşan bir salon oyunu vardı:
Oyuna katılanların her biri ellerindeki kâğıda ilk sorunun yanıtını yazıp yanıt görünmeyecek biçimde kâğıdı üstten kıvırarak katlar, yanındakine geçirir, herkes ilk sorunun yanıtının ne olduğunu bilmeden, ikinci soruya yanıt verir, yine kâğıdı katlar ve yanındakine geçirirdi.
Böylece herkes, bir önceki soruların yanıtlarını bilmeden altı soruyu da sırayla ayrı kâğıtlarda cevaplar; sonra da kâğıtlar açılıp okunur, birbirini tanımayan insanların birlikte yaptıkları ve görenlerin ne dedikleri okununca, ortaya çıkan saçmalıklara bol bol gülünürdü.

***

AKP-Cemaat-ABD koalisyonunun, halka ve birbirlerine yaptıkları “operasyonlar” şaşırtıcılık açısından bu oyuna benziyor; ama hiç de eğlenceli değil!
İlk günlerde, gerçekleştirilen Silivri “operasyonları”, birbirini tanımayan insanların aynı örgüt elemanı olması, yurtdışında bulundukları kanıtlananların yurtiçindeki eylemleri gibi şaşırtıcı suçlamalarla doluydu.
Derken MİT davası ortaya çıktı...
Adalet mekanizmasına egemen olanlar, MİT Müsteşarı’nı ve yardımcılarını ifadeye çağırdı.
İşte o zaman çatışmalar yaşanmaya başladı:
“Ben adamımı yedirtmem” söylemleri...
TBMM’den bir gecede çıkartılan ve MİT mensuplarını koruyan yasalar...
Silivri yetkililerinin görevden alınması...
Ve en sonunda Silivri mahkemelerinin kaldırılması.
Böylece üçlü koalisyonda ilk çatlak oluşmuştu!

***

Derken köprülerin altından çok sular aktı; Gezi Direnişi, Suriye, İsrail, Irak, İran krizleri, çatlakları derinleştirdi...
Dershaneler olayı, kırılmaların üzerine tuzbiber ekti...
Üçlü koalisyon iyice çatırdamaya başlamıştı!

***

ABD’nin, dış politika, demokrasi, medya özgürlüğü, insan hakları konularındaki eleştiri ve uyarıları...
Cemaatin, siyaset, eğitim, idare, Emniyet ve yargıda elde ettiği konumu korumak istemesi...
AKP’nin “Devlet benim!” anlayışıyla çatıştı:
Üçlü iktidar koalisyonu, “kim”, “kiminle”, “nerede” sorularının, kendilerine ilişkin, “herkesçe bilinen ama yine de açıklanması şaşırtıcı olan sırlarını” ortaya döktü!
“Ne yaparken”in cevapları çok korkutucu ve bu çatışma bahanesiyle üstleri örtülemeyecek kadar ciddi:
Devletin paylaşılması, hukuksuzluklar, yolsuzluklar...
“Kim ne dedi” aşamasındaki zavallı yanıtları ise medyadan izliyoruz:
Gülerek değil, utanarak ve içimiz kan ağlayarak!

***

İddialar çok ciddi...
Ama bu çatışmadan kimin galip çıkacağı belli değil...
O yüzden, gerçeklere ve hukuka göre değil, iktidarın gücüne göre davranan medyadaki fırsatçılar ne yapacaklarını bilemiyor...
Dilerim kazanan “demokrasi” olur!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni anayasa tuzağı 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları