Ayşe Yıldırım

‘Faşist Almanya’ mazeretti mağduriyet oldu

09 Mart 2017 Perşembe

2015’in son ayları.
İzmir’in Kınık ilçesinde Maden İşçileri Mücadele Derneği’nin organizasyonunda Grup Yorum bir konser verecek. Ama valilik konseri yasaklıyor. Yasaklama gerekçelerinden biri de Almanya’nın Oberhausen kentindeki Grup Yorum konserini yasaklaması ve Grup Yorum için “Schengen ülkelerinde yarattıkları güvenlik sorunu nedeniyle sınır dışı edilmişlerdir” açıklaması gösteriliyor.
Konser ancak mahkeme kararıyla yapılabiliyor.
Çok değil bir iki ay geçiyor.
2016’nın Ocak ayı. Yer yine İzmir. 30 Ocak’ta İsmet İnönü Kültür Merkezi’nde bir konseri var Grup Yorum’un. Ama bu konser de yasaklanıyor. Dönemin Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya imzası ve dönemin İzmir Valisi onayıyla. Yasaklama gerekçelerinden biri ne dersiniz: Grup Yorum üyelerine Almanya da vize vermedi…
Son iki haftadır Türk bakanların Almanya’da yapacakları propaganda etkinlikleri salonlardaki “eksiklikler” nedeniyle belediyelerce peş peşe iptal ediliyor. Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar Almanya’yı hayli sert sözlerle eleştiriyor: Faşist, Nazi, demokrasiyi içselleştirmemiş, ifade özgürlüğüne baskı yapıyor, Evet’çilere baskı yapıyor, Hayır cephesinde yer alıyor…
En son Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun konuşma yapacağı salonlar birer birer iptal ediliyor.
İşte o anlarda Grup Yorum, Twitter hesabından bir not paylaşıyor:
“Ne ilginç bizim de yurtdışı konserlerimiz böyle engellenmişti, salonlar tehdit edilmişti, izinler iptal edilmişti. Hatta konserlerimizi düzenlemek suç sayılıp dinleyicilerimiz tutuklanmıştı, hâlâ da tutuklular. O zaman Almanya demokratik, dost ülke idi AKP için, şimdi düşman oluverdi bir anda.
Tek kelime ile ikiyüzlülük budur işte...”
Ardından bir tweet daha atıyor Grup Yorum:
“Yazmayı unutmuşuz. Üstüne üstlük Almanya’nın yurtdışı konserimizi engellemek için grubumuz üyelerine vize vermemiş olması, takındığı faşist tutum Türkiye’de AKP’nin de konserlerimizi yasaklama gerekçesi olmuştu.”
Sözünü ettikleri şey anlattığım konserlerin iptal ediliş hikâyesiydi.
Bugün “faşist” dediği Almanya’nın yasağını dün kendi yasağına gerekçe yapıveren AKP, yasak kendisine uygulanınca geçmişi bir anda unutuveriyordu.
Ama Grup Yorum’un da dediği gibi “Bu da belge niteliğinde olsun. Tarih unutmaz ne de olsa!”
Tarihe belge niteliğinde çok şey bırakılacak günlerdeyiz aslında.
Çavuşoğlu yer bulamayınca konsolosluğun rezidansında konuşacağı açıklanıyordu. Yani devletin resmi binasında. Bakan olarak her türlü etkinliği yapabileceği ama seçim propagandası yapamayacağı bir binada. Muhalefet partilerinin Hayır propagandası yapmasına asla izin verilmeyecek bir yerde. Ama “ileri demokrasinin(!)” yaşandığı koskoca Türkiye’nin Almanya’ya kafa tuttuğu, demokrasi dersi verdiği bu ortamda kimin umurundaydı bu küçücük ayrıntı…
Hadi bunu da geçelim.
Günlerdir koparılan kıyametin ardında görünmeyen başka bir noktaya bakalım.
15 Şubat 2017 tarihli Resmi Gazete. Yüksek Seçim Kurulu’nun referanduma ilişkin kararları yer alıyor gazetenin mükerrer sayısında.
Halkoylamasının başlangıç tarihinden yani 16 Şubat tarihinden itibaren açık ve kapalı yerlerde propagandayı düzenleyen maddelerinde propagandanın yasak olduğu yerler aynen şu cümlelerle anlatılıyor:
“Yurtdışında açık yerlerde ve gümrük kapılarında sözlü propaganda yapılmayacağına”,
“Yurtdışında ve gümrük kapılarında kapalı yerlerde propaganda yapılmayacağına.”
Yani kendi yasağına uyan Almanya’yı boşu boşuna eleştirip duruyor AKP günlerdir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Son bir soru ve veda 13 Eylül 2018
Siyasal yangın 30 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları