Oy vermeye giderken unutmanız gerekenler

14 Nisan 2017 Cuma

Bu yazı, tercihini ‘Hayır’ olarak kullanacaklar için değil;
referandumda ‘Evet’i tercih edecekler;
ve henüz karar vermemişler için yazılmıştır.

Oy vermeye giderken şimdiye kadar yaşadığınız ülkeyi unutun. Bugüne kadar çoksesliliğin size sunduğu geniş bakış açısını unutun. Darbelerden hesap sorma, çeşitli vesayetlerden kurtulma çabalarını unutun. Devleti ve sistemi sorgulama fırsatınızı unutun.
“Farklı” olma hakkınızı unutun.
Değişik görüşlerin size kazandırdığı zenginlikleri unutun.
Uzlaşma kültürünün artılarını unutun.
Şu doksan küsur yıl içinde bu topraklarda çekilen filmleri, yazılan romanları, şiirleri, oynanan piyesleri, baleleri, operaları unutun.
Bu ülkenin yetiştirdiği akademisyenleri, sanatçıları, sporcuları, fikir adamlarını unutun; sansüre direnmeyi unutun.
Direnmeyi zaten genel olarak unutun.
Hem ülkenin kaderini belirlemekte hem de kendi kaderinizi belirlemekte bir tercih hakkınız olduğunu unutun.
Özgür iradeyi unutun.
Çağdaş eğitimi, bilinçli bir gençliği, idealist bir nesli, aydınlık bir geleceği unutun.
Düşünce özgürlüğünü, yaratma özgürlüğünü, haber alma özgürlüğünü unutun.
Hatta özgürlüğü tümden unutun.
Sadece muhalif medyayı değil tarafsız medyayı da aklınızdan çıkarın.
Cinsel suçlarla mücadeleyi bir kalemde silin.
Kadın haklarını artık yok sayın, çocuk haklarını düşünmeyin, çocuk gelinleri garipsemeyin; hepsini, “gelenek” deyip geçin.
İnanç özgürlüğünü atın dama; inançsız olma hakkını da yanına.
Yargı bağımsızlığını hayal bile etmeyin.
Evrensel hukuk değerlerine bundan sonra hiç güvenmeyin.
Korkusuzluğu unutun, itirazı unutun.
Gözünüzü kapatın; dilinizi yutun.

***

Tüm bunları yapmak hiç zor değil.
İktidarın yıllarca kimlerle ortaklık yaptığını ve bu ortaklığın size nelere mal olduğunu hemen unuttunuz.
İktidara geldikten sonra hızla zenginleşen politikacıları unuttunuz.
Şüpheli ihaleleri; gizli anlaşmaları unuttunuz.
Kimin bu ülkede düne kadar kim olduğunu, kimin kimler tarafından kollandığını unuttunuz.
Ülkenin kimlere peşkeş çekildiğini unuttunuz.
İç politikadaki tutarsızlıkları; dünya politikasındaki rezillikleri unuttunuz.
Hukuka vurulan darbeleri unuttunuz.
Tehlikeyi uyaranlara yapılanları unuttunuz.
Doksan derecelik dönüşleri unuttunuz.
En önemlisi iftiraları unuttunuz.
Ve akabinde itirafları da unuttunuz.
...
Kalabalıklar, hatalı öngörülerle, boş umutlarla ya da umursamazlıklarla yanlış tercihler yapabilir; bu tercihleri yüzünden ülkelerini ve özgürlüklerini kendi elleriyle bir diktatöre teslim edebilirler.
Sonrasında yaşanan korkunç yıkımlarda bizzat hisseleri olduğunu anlamaları da vakit alır.
Diktatörler bu vakti onlardan her zaman daha verimli kullanır.
O kalabalıklar yaptıkları hatayla er geç yüzleşirler;
Ama yaşadıkları derin mahcubiyet ve utancın travmasından nesiller boyu arınamazlar.
Oy vermeye giderken isterseniz her şeyi unutun.
Ama bu sert gerçeği unutmayın.
Damgayı bir gün hesabını veremeyeceğiniz tehlikeli tercihe basmayın.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yanık saraylar 4 Ağustos 2021
Patron çıldırdı 30 Temmuz 2021

Günün Köşe Yazıları