Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Vahşi kapitalizm yoktur, vahşi insan vardır
Havaalanı direnişine yönelik o akılsız ve ahlaksız ve vicdansız ithamları yapan yazarlara hiç öfkelenmeyin.
O yazarları yetiştiren ve barındıran küflü ortama öfkelenin.
O yazarları kanaat önderi gibi sunan akla öfkelenin.
O yazarları kollayan, besleyen, parlatan iradeye öfkelenin.
Ve ondan da önce....
O yazarların sözlerine hâlâ itibar eden, edebilen geniş kitlelere öfkelenin.
Bir de... kendinize öfkelenin.
Bu ülke nasıl bu noktaya geldi göz göre göre?
O yoksul kitleleri kendi korkunç gerçeğine kör eden nedir?
Bunca ezilen insan, kapitalizmi neden bu kadar sever, ona nasıl bu kadar güvenir?
Ve sol değerlerin tartışıldığı akılcı ve yapıcı farklı fikirlerden nasıl olur da öcü gibi korkmaya meyyaldir?
Siyaset tarihçilerinin ve toplum psikologlarının baş başa verip uzun uzun yanıtlayabileceği bu sorular bir yana...
Bu meselede anlaşılması gereken temel gerçek;
Vahşi sandığınız şeyin aslında kapitalizm değil insan olduğu gerçeğidir.
Sizin bile kalbinizin bir köşesinde sinmiş bekleyen...
Yeterince itiraz edememenizi, katlanmanızı ve dolayısıyla haksızlıklara göz yummanızı körükleyen o vahşi yan...
Korkulardan beslenir.
Sustuğunuz ve kendi işinize baktığınız sürece...
Kapitalizm sizin içinizdeki sindirilmiş vahşetle bilenir.
İktidara yakın yerlere sıkı sıkı tutunan ve o yerleri kaybetmemek için kraldan çok kralcı olmaya soyunan, bu arada da insanlığından çıkan gazetecilerin kalemlerinden dökülen o kelimeler...
Biraz da sizin kelimelerinizdir.
Gönüllü vazgeçtiğiniz değerler besler o kelimeleri...
Fazla düşünmeden yaptığınız tercihler...
Zamanında bol bol verdiğiniz pirimler.
Gereksiz bulduğunuz dengeler yüzünden, bir ara önemsemekten vazgeçiverdiğiniz önemli şeyler yüzünden, “Bir sefer de bunu deneyelim”leriniz yüzünden güçlenen kapitalizm, sizi bu hallerinizden yakalar ve işlevsiz kılar.
Uygarlığa ait sorunları sınıf sorunu olarak kodlayan tüm idealist sol görüşleri kendi ılık ısılı, şekerlemeli ve pembe potasında ustalıkla eriten;
Temelindeki güçlü kölelik ve sömürü geleneğini hızla “işçilik” statüsüne eviren;
Her koşulda güçlünün güçsüzü sömürmesine sonsuz olanak veren kapitalizm, insanoğluna Allah’ın bir lütfu ya da cezası değildir.
O, insanın bizzat kendi marifetidir.
Böyle bir düzende...
Altı üstüne getirilmiş Ortadoğu’nun şu artık azı aydınlık çoğu karanlık köşesinde...
Beynini zamanında tahtakurularına yedirdiği belli birkaç aklı evvel, bir işçi isyanının karşısına geçip...
“Ezilenin yanında değil ezenin yanında olarak tarihe geçecek olmak insanlığımdan ne eksiltir” diye hiç düşünmeden ileri geri konuşabiliyorsa...
Ve ışıltılı saraylardan yönetilen, bu ara-da kendi ışığını hızla yitiren yoksul halk da uysal uysal onları dinliyorsa...
Bunun tek müsebbibi kapitalizmin değil, kapitalizmin hevesli mimarı ve aynı zamanda da gönüllü kölesi olan insanın bizzat kendi vahşiliğidir.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Pes dedirten çağrı!
- Trafikte kahkahaya boğan kaza
- Ali Erbaş'ın makam aracı Meclis gündeminde!
- İmamoğlu Paris Belediye Başkanı Hidalgo'yu ziyaret etti
- Özel ile Kılıçdaroğlu ile Ahlatlıbel'de görüştü
- Türkiye tarihi davaya müdahil oldu!
- Aşı karşıtlarına kötü haber!
- İstenilen gramda yapılıyor, gün geçtikçe rağbet artıyor
- Kimi sigara basıyor kimi kolonya döküyor
- Özel'den '1 Mayıs' açıklaması
En Çok Okunan Haberler
- Kantinden ip, annesinin getirdiği poşet…
- ‘Değişim’ için tarihi belirledi!
- TRT'nin Kıbrıs Temsilcisi tutuklandı
- Dünyanın en iyi havalimanı seçildi!
- Asla anlaşamayan burç grupları hangileridir?
- İşte banka banka konut kredisi faizleri
- İTO seçimleri sona erdi
- İlk Roma imparatorunun kayıp evi bulundu!
- Hıdırellez dilekleri ne zaman, nasıl yapılır?
- Galatasaray'dan zirve yarışında farklı galibiyet!