Olaylar Ve Görüşler

Kriz anlarında gazetecilik - Prof. Dr. Fatma GÜRSES

25 Şubat 2023 Cumartesi

6 Şubat 2023’te meydana gelen depremin ilk anından itibaren, sosyal medya platformlarında yayılan bilgi kirliliğine ve ana akım medyanın da “doğru’ haber konusunda sorgulandığı bir habercilik anlayışına tanık olduk. Yeni medya alanı olarak YouTube, alandan gelen gazetecilerin kendi oluşturdukları platformlardaki gazetecilik pratikleriyle, ana akım medyanın karşısında, yurttaş gazeteciliğinin birleştiği bir mecraya dönüştü. YouTube platformlarındaki gazetecilik pratikleri, ana akım medyanın kullandığı geniş olanaklara sahip olmasa da bu olanakların küçük bir kısmından yararlandı. Diğer yandan YouTube ortamında görece bağımsız oldukları bir mecra yaratan alandan gelen gazeteciler, gazetecilik yetilerine bağlı olarak depremin niteliği, gelişimi ve olaylarla ilgili bağlantılar kurdular. Yurttaş gazeteciliği ile de deprem bölgesinden aldıkları haberleri, gazeteciliğin etik kodlarına dikkat etmeye çalışarak yarattıkları eşik bekçiliği rolüyle dezenformasyonun önüne geçecek biçimde yayımladılar. Bir yandan sosyal medyanın bilgi kirliliği diğer yandan ana akım medyanın haberi doğru ve anında vermemesi, deprem gibi bilgiye ulaşımın hayati bir mesele olduğu durum için YouTube gazeteciliği, yurttaş gazeteciliği ile birleşerek, kısa bir süre de olsa, alternatif bir platforma dönüştü. 

HABERDE ZAMAN

Bir olayın haber değeri için en önemli unsur zaman. Kriz dönemlerinde ise bu durum, çok daha önemli hale geliyor. Son yaşadığımız deprem, zamana karşı haberciliğin yarıştığı bir durumdu. Olayın geçtiği bölgeden çok hızlı haber almak, haber değeri bakımından olduğu kadar yurttaşların yaşamları için hayati bir öneme sahipti. Dolayısıyla YouTube gazeteciliği, zamana karşı yarışılan bu kriz döneminde, ana akım medyayla kıyaslandığında daha doğru bir habercilik anlayışı geliştirdi. Ana akımın haber ekipmanları ile merkeze bağlanma ve eşik bekçilerinin engeline takılma riski söz konusuyken YouTube gazetecileri, telefonlarıyla anında veya alandan elde ettikleri görüntüleri platforma yükleyerek paylaşabildiler. Diğer yandan, önceki gazetecilik bağlantıları ve network’leri ile deprem ile ilgili açıklamaları sağlayan haber kaynaklarını, deprem bölgesinden yayın yapan arkadaşlarıyla kurdukları bağlantıları ve yurttaş gazeteciliğini devreye soktular. Ana akım medya kanallarının hantal, bürokratik ve erezyona uğramış yapısıyla mücadele etmeyen bir gazetecilik yürüterek kriz döneminin en önemli unsuru olan zamanı iyi kullanabildiler.

Ana akım medyaki gazeteciler, kurumsal yapı YouTube platformunda da olsa devam ettiğinden, YouTube gazetecilerinin bağımsızlığına sahip değiller. Dolayısıyla haber içerikleri, geleneksel medya platformlarından farklı değil. Ancak izleyici, kriz döneminde alandan “gerçek” haberi almak istiyor. Dolayısıyla güvendikleri YouTube gazetecilerini takip etmeyi tercih ediyor.

YouTube platformundaki gazetecilik pratikleri, neoliberal politikaların geliştirdiği ve yeni iletişim teknolojilerinin kullanımını içeren fakat gazetecilerin ucuz işgücü olmaya açık olması ve herkesin gazeteci olacağı algısının yaratıldığı bir platform olması nedeniyle haklı olarak eleştiriliyor. Yeni medya platformları, iletişim teknolojilerini kullanarak geleneksel gazetecilik pratiklerini dönüştüren bir mecra olarak işlev görüyor. Diğer yandan YouTube gazeteciliği ile alternatif gazetecilik yapılabilir mi sorusu üzerine düşünmek ve tartışmak gerekiyor.

PROF. DR. FATMA GÜRSES

DÜZCE ÜNİVERSİTESİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları