Cehennemin kapıları...

26 Mayıs 2023 Cuma

Olması gerektiğinden 6.7 milyon fazla seçmen var! İddia çok büyük. Füsun Sarp Nebil nükleer yüksek mühendisi, uzun yıllardan beri bilişim sektöründe; bu konuya ekim ayından beri kafa yormuş. Araştırmış, yanına demografi ve yapay zekâ algoritmaları konusunda yetkin iki değerli uzmanı daha almış. Demografik değişimlerle, sandıklardaki daha önceki seçmen sayıları ile karşılaştırmalar yaparak ortaya koydukları sonuçlar çarpıcı. Konu yargıya taşınabilir mi? Halen aktif hâkimlik görevini yürüten bir dosta soruyoruz: İktidar değişmeden ve kayıtlara ulaşılmadan yapacak bir şey yok diyor... 

Seçim sürecindeki dezenformasyon had safhada. Hem ana akım hem  sosyal medyada büyük bilgi kirliliği, yalan dolan, bizzat cumhurbaşkanı tarafından montaj olduğu dillendirilen video görüntüleri... Kılıçdaroğlu’nun montaj görüntüler nedeniyle Cumhur İttifakı adayı Erdoğan’a dava açması... Algı yönetimi sandıkta belirleyici... Tamam bu artık bütün ülkelerin sorunu ama öte yandan toplum güvenliği için de büyük sıkıntı. 

Kamuoyunda sosyal medya yasası olarak bilinen iktidarın ise dezenformasyon yasası diye çıkardığı yasa bizzat iktidar tarafından ihlal ediliyor. Sade vatandaş eleştirisini yazdı diye davalarda sürünürken AKP ve yandaşlarına el sürülmüyor. 

Tam anlamıyla eşitsiz bir seçim süreci. Devletin tüm kaynaklarını kendi seçmenine seferber eden, bu arada yıllar içinde devleştirdiği patronaj ağını da kullanan Erdoğan ve AKP, asgari ücret artışları ile kamu çalışanlarına zam vaatleri ile yandaş şirketlere ihale ve uygun kredilerle seçim sürecinde de ülkenin içinde bulunduğu ekonomik batağı gizlemeyi başardı. 

Sağlıktaki tıkanmışlık, artık devlet hastanelerinde randevu alabilmenin bile rüşvetle öne çekildiği bir duruma gelirken seçmeni bu kadar sadakatli hale getirmenin sırrı bunlar...

Tüm bunlara karşın..

Umut hâlâ var... 

Kılıçdaroğlu hafta ortasında YouTube’dan yayımlanan BaBala TV’de gençlerin karşısına çıktı. 4 saati aşkın bir süre gençlerin, ki AKP’liler de vardı aralarında en sert sorularına yanıt verdi. Saklayacak bir şeyi olmayan, geçmişinden kirli bir izi bulunmayan, dürüst, gerektiğinde kendi özeleştirisini de yapan bir lider vardı karşımızda. Bunu kendi seçmeninin “İşte lider budur, masaya yumruğunu işte böyle vurandır” diye pohpohladığı Erdoğan’ın asla yapmaya cesaret edemeyeceği bir tavır...

Tüm bunlara karşın...

Ekonomik ve toplumsal sorunları geri plana iterek kimlik ve ötekileştirme, nefret söylemi ile yürüttüğü seçim süreci üstelik devletin tüm imkânlarını kullanmalarına rağmen istedikleri sonucu alamadan tamamlandı. 2 gün sonra yeniden sandık başında olacağız. 

Toplumdan gelen güçlü değişim talebi 14 Mayıs’ta sandığa beklenen düzeyde yansımadı. Bunun elbet çok sayıda nedeni var. Bunlar 14 Mayıs’tan beri konuşuldu, tartışıldı. Şu önemli: Sebepleri her ne olursa olsun hiçbiri değişim talebi gerçeğini ortadan kaldırmıyor. Özellikle de kadınlar ve gençler tarafından sahiplenilen bir talep bu.

Evet iş zor ama imkânsız değil. Bize düşen ise sandığa gitmek...Hem oy vererek hem de verdiğimiz oyun takipçisi olarak...

Cehennemin kapıları ancak böyle kapanacak...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Pusulanın ibresi... 17 Mayıs 2024
Benim Cumhuriyet’im... 10 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları