Pusulanın ibresi...
Özlem Yüzak
Son Köşe Yazıları

Pusulanın ibresi...

17.05.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Hangi yöne doğru gitmek istiyorsun? Bırak artık doğu-batı kalıplarını, zengin kuzey-yoksul güney safsatasını... Soru şu olmalı: İleriye mi, geriye mi?

Aklını, bilgiyi, sahip olduğu kaynakları doğru kullanmasını bilmek. Bütün iş buradan geçiyor. Kaynak derken... Para, doğal zenginlik ve en önemlisi insan kaynağı.

Bunu becerebilen kazanıyor. Çin, Güney Kore, Hindistan, Slovenya...

İçinde bulunduğumuz dijital çağ, önü alınamaz şekilde tam gaz ilerleyen yapay zekâ modelleri, kuantum teknolojileri, parçacık hızlandırıcılar, yeni malzemeler... Bunları üretebilen, katma değere çevirebilen ve başkalarına satabilen kazanıyor.

AKP iktidarının pusulası ise ileriyi değil geriyi gösteriyor. Geldiği noktada aslında ne yazık ki varoluşsal bir olguya dönüşmüş durumda. Baskı ile yönet, kutuplaştırarak yönet, öfke ile yönet, sadaka ekonomisine seçmenini mahkûm ederek yönet...

Güya eğitim reformu diye ortaya atılan “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”ni de ceza kanununa eklenen ve ifade özgürlüğünü daha da daraltacak yeni maddeleri de böyle görmek gerek. Varoluşunu başka türlü sürdüremez çünkü.

Onun için, kendi iktidarının geleceği, ülkenin ibresini ileriye çevirmekten çok daha önemli.

ETKİ AJANLIĞI

Etki ajanlığı diye tanımlanıyor yeni ceza maddeleri. Tasarı ne diyor? “İktisadi, mali, askeri, milli savunma, kamu sağlığı, kamu düzeni, teknolojik, kültürel, ulaştırma, haberleşme, siber alan, kritik altyapılar ve enerji gibi diğer yararlar da devletin iç ve dış siyasal yararları kavramı içinde kabul edilecek” diyor. Devletin mi, iktidarın mı?

İktidarın hoşuna gitmeyecek her şey kolayca “etki ajanlığı” kapsamına alınabilecek. Ucu açık. Belgesel?film, bilimsel araştırma, makale, tez, istatistik... Aklınıza gelebilecek her türlü bilginin bütün biçimlerinin etki ajanlığı kapsamına sokulması mümkün.

Kısacası bu tasarı yasalaşırsa eleştirel akıl, bilginin her türlüsü baskı altına alınacak.

Baskı altında kalkınma olmaz, gelişme olmaz, bilgi üretilemez, bilim yapılamaz. Nokta.

Türkiye ne aklını ne bilgiyi ne de insanını doğru kullanabiliyor.

Beyin göçümüz ürkütücü boyutlara ulaşırken nitelikli insana ihtiyacı olan ülkeler bizim kaynaklarımızla yetişen bu beyinleri üstelik sıfır maliyetle kendilerine çekiyorlar.

Özgür olmadığın zaman bilim yapamazsın, iyi beyinleri tutamazsın. Şunu görmediğimiz zaman kaybetmeye, dünyamızın çok kullanışlı bir tüketicisi olmaya mahkûmuz.

Biliyorsunuz kıyasıya bir yarış sürüyor dünyada yapay zekâ üzerine. Sadece ekonomik değil, toplumsal, kültürel, siyasi her açıdan her alanda boy gösteriyor çünkü. Hem tehdit hem fırsat. Yapay zekâ liginde ABD ve Çin ilk iki sırada. Ama bakıyoruz son yıllarda Birleşik Arap Emirlikleri, Singapur gibi ülkeler de büyük adımlarla ilerliyor. Finlandiya, Estonya, Almanya, Fransa, Suudi Arabistan, Hindistan ve Güney Kore de yapay zekâ alanında öncü çalışmalar yapan ülkeler arasında.

YAPAY ZEKÂ VE ORTADOĞU

Özellikle Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne dikkat. Çin ve ABD arasında yapay zekâ konusunda süregelen büyük yarıştan en büyük payı koparan iki Ortadoğu ülkesi. Washington Post gazetesi teknoloji devlerinin Ortadoğu’daki yatırımlarını incelemiş. Analizde bu iki ülkenin sağladığı olanaklarla sektörde lider konumdaki birçok yapay zekâ firmasının Ortadoğu’ya yatırımlarını artırdığı belirtiliyor, ayrıca bölgenin “Silikon Vadisi’nin merkezi haline geldiği” vurgulanıyor.

Örnekler de veriliyor: Amerikan yapay zekâ şirketi Cerebras’ın Abu Dabi’de ileri seviye süper bilgisayarlar inşa etmek için araştırmalar yürütmesi. Yine Amerikan risk sermayesi firması Andreessen Horowitz’in de Suudi Arabistan’da yapay zekâ alanında yaklaşık 40 milyar dolarlık yatırım toplamayı hedeflemesi. Teknoloji devi Microsoft’un da geçen ay, BAE’nin önde gelen teknoloji firmalarından G42’ye 1.5 milyar dolar yatırım yapacağını duyurması.

O yüzden yazının başındaki soruyu tekrarlayalım:

Hangi yöne doğru gitmek istiyorsun? Bırak artık doğu-batı kalıplarını, zengin kuzey-yoksul güney safsatasını. Soru şu olmalı: İleriye mi, geriye mi?

Yazarın Son Yazıları

Demokrasinin 12 kırmızı alarmı... ABD... Türkiye...

ABD’nin saygın gazetelerinden New York Times’ın editör kurulu önceki gün ülkelerinin otokratik bir rejime savrulduğunu söyleyerek “demokratik erozyonun 12 kırmızı alarmını” yayımladı.

Devamını Oku
12.12.2025
Bir bilim insanının uzun yolculuğu: Ufuk Akçiğit

Koç Üniversitesi’nin onuncu kez verdiği Rahmi M. Koç Bilim Madalyası bu yıl Prof. Dr. Ufuk Akçiğit’e verildi.

Devamını Oku
28.11.2025
COP30... 46 yıl sonra hâlâ bir arpa boyu yol

Brezilya’nın tropik sıcaklığı altında toplanan COP30, dünya siyasetinin iklim krizine nasıl baktığını -daha doğrusu bakmadığını- tek karede özetleyen bir zirve oldu.

Devamını Oku
21.11.2025
Distopik dönemler...

“Az sayıda insanın yaşadığı küçücük bir ada...

Devamını Oku
14.11.2025
Mamdani, İmamoğlu... Küresel solun yeni sınavı

New York’un yeni belediye başkanı Zohran Mamdani, yalnızca Amerika’daki Demokratlar için değil, tüm dünya için bir mesaj verdi: “Değişim hâlâ mümkün.”

Devamını Oku
07.11.2025
103. yıl...

Buruk, öfkeli ama öte yandan coşkulu..

Devamını Oku
31.10.2025
Savaş uçakları yetmez: Türkiye’nin teknoloji egemenliği sınavı

Türkiye ara çözümlere sıkışırken dünya “neoprime” savunma çağına giriyor.

Devamını Oku
24.10.2025
Dünyanın yeni satranç tahtası: Nadir elementler

Nadir elementler konusu Türkiye’de kamuoyunun gündemine CHP tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trump görüşmesinden hemen önce “Pazarlık konusu yapılacak” diye getirildi.

Devamını Oku
17.10.2025
Gazze... Küresel vicdanların da savaş

“Eğer ateşkes kalıcı bir barışa evrilemezse, bu savaş yalnızca Gazze’yi değil, Batı ittifakının meşruiyetini ve küresel düzeni de sarsmaya devam edecek...”

Devamını Oku
10.10.2025
Çare: Alışmamayı öğrenmek…

Şu son bir yıl içinde yaşadıklarımızı diyelim beş yıl önce yaşasaydık herhalde “Olağanüstü günlerden geçiyoruz” derdik.

Devamını Oku
03.10.2025
Kullanışlı piyon mu olacağız? Stratejik ortak mı? Beylikova...

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump’ın New York’ta yaptığı görüşme, sadece ikili ilişkiler bağlamında değil, küresel dengeler açısından da kritik.

Devamını Oku
26.09.2025
Sıfır noktası...

Bir süredir gözüm Nepal’deki gelişmelerde...

Devamını Oku
19.09.2025
Kaç Türkiye? Kimin gündemi?

Moda Caddesi’nden Kadıköy Rıhtım’a doğru yürüyorum.

Devamını Oku
12.09.2025
Demokrasiler neden çöküyor (2)

Erdoğan AKP’si; karşısındaki tek önemli muhalefeti yani CHP’yi işlevsizleştirmek için elindeki tüm yetki ve yargı güçlerini kullanıyor.

Devamını Oku
05.09.2025
Demokrasiler nasıl çökertiliyor (1)

Önce şunu görmeliyiz...

Devamını Oku
29.08.2025
CHP’nin yükü, hepimizin yükü

"CHP’nin üzerindeki yük öyle ağır ki özgür; laik, demokratik bir ülke olma mücadelesini tek başına omuzladı."

Devamını Oku
22.08.2025
24 yıl...

Neredeyse çeyrek asır...

Devamını Oku
15.08.2025
Çürüme... Çözülme... Sahteliğin anatomisi

Sahte diplomalar, sahte ehliyetler, sahte sağlık raporları...

Devamını Oku
08.08.2025
Gazze... Açlık, sessizlik ve ahlaki felç

Seyrediyoruz. Kimi insanlığın geldiği noktadan utanarak, kimi umarsızca sanki bir film seyreder gibi...

Devamını Oku
01.08.2025
Yangın... Kuraklık... Rant: Türkiye’nin iklimle sınavı

Tam bitti derken yeniden başlıyor. Rüzgârın hızına göre şiddetleniyor; ortalığı yakıp kavuruyor.

Devamını Oku
25.07.2025
Şu zeytin ile derdiniz ne?

Şaşırdık mı? Hayır...

Devamını Oku
18.07.2025
TRT’den CHP duruşmaları mı?

CHP’li belediyelere yapılan operasyonların sonu gelmiyor. Belli ki yaz böyle geçecek.

Devamını Oku
11.07.2025
Toplumu germek, muhalefeti susturmak: AKP’nin elindeki yegâne kozu

Çünkü çözüm üretemiyor. Çünkü halkın sorunlarına yanıt veremiyor.

Devamını Oku
04.07.2025
Zeytin... Bir talanın jeopolitiği

“At izinin it izine karıştığı” günlerden geçiyoruz yine.

Devamını Oku
27.06.2025
İran’a saldırı hazırlığı mı? Neden?

Daha sular durulmadan Ortadoğu yeniden karıştırılmaya çalışılıyor...

Devamını Oku
13.06.2025
Bu bayram...

“Bizim bayram görecek halimiz yok arkadaşlar” dedi ve ekledi CHP lideri Özgür Özel...

Devamını Oku
06.06.2025
Nasıl bir eğitim?

Sadece anayasal hakkı olan barışçıl protesto hakkını kullandıkları için hapiste tutulan üniversite öğrencileri olan bir ülke...

Devamını Oku
30.05.2025
Sosyalist Enternasyonal İstanbul’da... Dünya solu ne yapmalı?

O kadar fazla sistematik saldırı altındayız ki... Kimi zaman büyük resmi görebilmek için yaşananları alt alta sıralamak önemli...

Devamını Oku
23.05.2025
‘Çözüm süreci’ ve sonrası

Barışı uzak bir hayal olmaktan çıkarmak hiç kolay değildir, en azından bizim coğrafyada.

Devamını Oku
16.05.2025
Karartma... Otokratik rejimde sıradan bir gün

Karartma... Otokratik rejimde sıradan bir gün

Devamını Oku
09.05.2025
Siz gidene kadar...

Siz gidene kadar...

Devamını Oku
02.05.2025
Deprem ensemizde: 40 milyar dolarlık sessizlik

Deprem ensemizde: 40 milyar A dolarlık sessizlik

Devamını Oku
25.04.2025
Yüzde 3.5 kuralı: Değişim kaç kişiyle başlar?

Yüzde 3.5 kuralı: Değişim kaç kişiyle başlar?

Devamını Oku
18.04.2025
Tarife savaşının şifreleri

Tarife savaşının şifreleri

Devamını Oku
11.04.2025
Uyanış...

Uyanış...

Devamını Oku
04.04.2025
Yeni bir siyaset... Ama nasıl?

Yeni bir siyaset... Ama nasıl?

Devamını Oku
28.03.2025
AKP’nin elinde 2 torba: Biri Gezi, diğeri ‘terör’

AKP’nin elinde 2 torba: Biri Gezi, diğeri ‘terör’

Devamını Oku
21.03.2025
Tehdit... Atlantik’in öte yakası

Tehdit... Atlantik’in öte yakası

Devamını Oku
14.03.2025
Kadın sorunu yok, erkek sorunu var

Kadın sorunu yok, erkek sorunu var

Devamını Oku
07.03.2025
Eskisi çöpe... ‘Yeni’ dünya düzeni

Eskisi çöpe... ‘Yeni’ dünya düzeni

Devamını Oku
28.02.2025