Öztin Akgüç

Dış kaynak

12 Temmuz 2023 Çarşamba

Dış kaynak hangi amaçla, nereden aranıyor? Bu konuda, şeffaflık yok BAE’den arandığına ilişkin açıklamalar amaç ve karşılığı net değil.

Ülkeye dış kaynak girişi (i) ülkenin gerçek, reel varlıklarının el değiştirmesi (ii) finansal varlıklarının el değiştirmesi (iii), yurtdışı yerleşiklerin talep hakkının artışı, borçlanma yollarıyla olur.

Ülkenin reel, gerçek varlıklarının yurtdışı yerleşiklerle el değiştirmesi, (i) doğrudan yabancı sermaye yatırımları, (ii) varlıkların firmaların gayrimenkullerin yabancılara satışı, yurtdışında yerleşiklerin devralması yoluyla gerçekleşir.

Doğrudan yabancı sermaye yatırımı yeni üretim tesisi kurulması, işletilmesi, üretimin kapasitesinin genişletilmesi, mevcut atıl bir tesisin yeniden faaliyet geçirilmesi amacıyla yurtdışından getirilen kaynağı, nakdi yabancı sermayeyi, aynı sermayeyi (makine, donanım alet vb.), maddi olmayan sermayeyi (patent-ticari marka gibi sınai ve fikri hakları) içerir. Bu yolla ülkenin üretim kapasitesinin arttığı, istihdam, yani teknoloji, yönetim bilgisi know-how sağlandığı gerekçesiyle doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının teşvikli savunulur. Her yabancı kaynak girişi ülke için yükümlülüktür. Yabancı sermaye girişinin ardından gelecek dönemlerde yurtdışına kâr ve sermaye transferi olacaktır. Ayrıca işletmeye alınan tesis, görevlerinin önemli bir bölümünü yurtdışından sağlıyorsa ithalat artışı yanı sıra “transfer fiyatlaması” yoluyla yurtdışına örtülü kâr aktarılır, gelen sermaye çokuluslu şirkete ise yurtiçi piyasada rekabetin yerli firmaların gelişmesini engellemek, fiyat liderliği yapan zamanla siyasal güç oluşturur, gidilen ülkenin değil merkezinin bulunduğu ülkenin çıkarlarını gözetir.

Mevcut bir tesisin, taşınmazın, reel varlığın yurtdışı yerleşiklere satılmasıyla da dış kaynak girişi olur. Bu işlemle yeni bir değer yaratılmaz. Yalnız mülkiyet el değiştirir. Biz bir de yabancılara üste promosyon mu yoksa potansiyel seçmen oluşturma amacıyla mı vatandaşlık vermekteyiz?

Yurtiçinde kurulu devlet dahil kamu teşebbüslerinin özel şirketlerin pay senedi, tahvil ve benzeri menkul kıymetlerin yurtdışı yerleşiklere satışı “portföy yatırımı” olarak nitelendirilir. Kısa sürede yüksek kâr sağlama amaçlı yabancı fonlar, spekülatörler, bu tür yatırımları yaparlar. Bu yolla dış kaynak girişinin olması için borsa endeksinin, faizin yükselmesi, kurun görece istikrarlı olması gerekir. Daha kârlı yatırım olanları bulmaları veya getiri tahminlerinin kötümserleşmesi halinde, sıcak para olarak da nitelendirilen kaynak, yurtdışına çıkar. Gelen kaynak istikrarlı, kalıcı değildir, vurgun amaçlıdır.

En genel dış kaynak sağlama yolu borçlanmalıdır. Çeşitli yollarla borç alınabilmektedir. Türkiye’nin kredi değerliliği düşük olduğu için, tahvil çıkararak uluslararası finansal piyasalardan uzun vadeli kaynak sağlaması olanağı yok gibidir. Devletten devlete (bilateral) ikili kredi, günümüzde proje destekleri dışında devletten devlete borçlanma çok sınırlıdır. IMF, Dünya Bankası (IBRD) EIB (Avrupa Yatırım Bankası) gibi uluslararası finansman kurumlardan borçlanma, kontrollü koşullar bu tür kredileri kullanmak olasılığı da hükümet için zayıf bir IBRD, EIB dış yapı sosyal kalkınma, ekonomik ve hukuki yapıyı güçlendirme amaçlı krediler verirler. Yabancı ticaret bankaları, Türk bankacılık sistemi “konsorsiyum kredi” şeklinde bu tür kredileri kullanırsa vadeli yenilenmesi (roll ever) gereken kredilerdir. Yurtdışında yerleşik kişi ve firmalardan kredidir. Maliyeti çok yüksektir. Dış kaynakla kalkınmış ülke yoktur. Dış kaynak ülke için yükümlülüktür.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları