Bekçi Murtaza

07 Ocak 2023 Cumartesi

Müjdat Gezen’in, 14 Ocak günü sanat yaşamına ilk adımı atışının 70. yıldönümünün kutlanacağı davetiyesi elime ulaşır ulaşmaz, gazetemizin Doğan Nadi’nin taşlamaları köşesine yerleşen Gezen’i aradım. Gazetemizin öncelik hakkını gözeterek, yeni yıla geçilmeden Cumhuriyet TV’de yayımlanacak bir çekim yapmamız gerektiğini anımsattım. Reddetme lüksü olmadığı için de çok zorlu koşullarda, sıkıştırılmış, kuşkusuz kimliğinin kaçınılmaz bir sonucu olarak, eğlenceli bir çekimle yayına girmiş olduk.

Geçen çarşamba akşamı daha önceki bu dizin içindeki çekimimize katılmış Ali Özgentürk’ten telefon aldım. Yeni izlemiş olmanın neşesi içinde hâlâ gülüyor, sevdiğini paylaşıyordu. İster istemez kendi tanıklığı üzerinden çok gülünmüş anıları paylaştı. Özelleri aramızda kalsın, renkli bulduklarımdan kimilerini sizinle paylaşmak istedim. Özetin özeti, Ali Özgentürk’ün Müjdat Gezen’i başrole aldığı “Bekçi Murtaza” filminin çekimleri sonrası anılar ağırlıklıydılar. Ali Özgentürk “Bekçi Murtaza” karakterinin yazımında Don Kişot karakterinden yola çıktığının altını çizmişti. Ülkemizde en çok olmak üzere çizilen karakteri ile Müjdat Gezen, yıllarla, hâlâ da seyredilecek kadar sevilmişti.

Venedik Film Festivali’nin 100. yılında ilk kez bir Türk filmi gösterimlere davet edilmişti. Müjdat’ın kızını da alarak birlikte İtalya’nın en ünlü kültür merkezi ile otelinde yaşanan birkaç günün tanıklıkları var. İtalyanların karakter olarak bizimle çok benzeştikleri ortada. Çok özenilmiş festivale de kişilik davranışları yansıyınca Türkçe bilmeyen teknik sorulu filmi tersten takıverip kendini dışarılara atıvermiş. Ali, Müjdat’ın bağırışları ile adamın peşinden koşulmuş olmasına karşın bulunup kilitli kapının açılması, sil baştan filmin izlenebilmesi için saatler kaybedilmiş.

Festival üzerinden yayımlanan ünlü sanat gazetesi sayfasının başlığında, tersinden seyretmiş olsalar da filmi beğenen eleştirmenin cümleleri yer almış. Gülmeceleri ile öne çıkan Bekçi Murtaza filmi, AB’nin pek çok ülkesinde, uzun soluklu gösterimlerde yerini almıştı.

Dün sabaha uyanışta izlediğim haberler ise hiç de güldürücü, eğlendirici değildi. Tam tersi iktidar erkinin tüm kadroları ile seferber, müjdeli haberlerinin satır araları ile yüzleşildikçe, satır aralarına sokuşturulmuş tuzaklarla, müjdeler arasındaki derin uçurumların gerçekleri bir bir ortalığa saçılıyordu. En büyük müjdeler içinde yerini almış, yıllardır rant artışında kuru kuruya bekletilmiş dairelerin halka sunuluşunun içeriklerinden, bırakın sıradan vatandaşın, umutlanır gibi olan çoğunluğun da yararlanamayacağı ile çoktan yüzleşilmişti. Elde edilecek sonuç kazanç, hesaplar, çok korkulan seçim kayıplarını bir ölçüde giderebilmeye dönük, para, kaynak üzerindendi. Piramidin en tepesinden ancak, ya da umutların bağlandığı başka ülkelerin zengin vatandaşlarından gelebileceğini gösteriyordu.

Birazcık güldürebilme çabası üzerinden bir girişten sonra, ardı arkası gelmeyen, nokta konulmayan, yaşam düzeyimizi sürekli aşağılara doğru çeken haberlerde örneklerle içinizi karartma niyetim olamaz. Simit, susam sever olarak, susamda bile ithalata kalmamız nedeni ile durdurulamayan simit fiyatları artışları üzerinden üzüntüm derin. İktidarlarının çok iddialı, inatla sürdürdükleri mali politikalarının bütünlüğü içinde, TL’nin değerinin diplere çekilmesi nedeniyle, ithalata bağımlılığımız yüzde 300’lere varan bir rekoru kırmış.

Sizin anlayacağınız ülkemizde sanatın fena halde yeni Don Kişot’lara, Bekçi Murtaza karakterlerine gereksiniminde duygusal patlama yaşıyoruz. Sanat dünyasının yeni iddialı kalemleri, üreticilerine duyrulur.. Ağlamamak için mizahla gülmek, bilenmekten başkaca çıkış yolumuz olabilir mi ki? Direnebilmenin gücünü kazanmada başkaca çıkış yolumuz yok ki.. Hep birlikte iyi seyirler..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları