CHP - 2015

01 Eylül 2014 Pazartesi

Gelişmeler, 2015’in olağandışı bir siyaset yılı olacağını gösteriyor.
Geçen hafta AKP yönetim değişikliği yaparak ve yeni bir hükümet kurarak siyasal İslama dayalı ideolojisini iyice pekiştirdi.
Bu hafta sonu da CHP kurultayı var.
Can alıcı soru şudur: CHP, 1. ideolojisi, 2. kadroları ve 3. parti içi yönetim anlayışıyla kurultayda kendini yenileyecek ve bir iktidar yürüyüşü kararlılığıyla 2015’te topluma çağdaş Türkiye’yi birlikte oluşturmanın umudunu verecek mi?
Bu sorunun yanıtı CHP’nin şimdikinden çok daha etkin bir yönetimle, ülkeyi, AKP’den daha adaletli, daha özgür, daha üretken ve daha ahlaklı yöneteceğini kanıtlamasına bağlıdır.

***

Son yıllarda üst yönetimi tarafından sağcılaştırılmak istenen ve bu nedenle ideolojik olarak iyice kimliksizleştirilen CHP’nin ideolojisi, bir kez daha vurgulayalım ki, Cumhuriyetin değerleri, yani aydınlanma ile solun birleşimidir.
Görüşlerini tutarlı ve somut projelerle bir bütünlük içinde topluma sunacak bir CHP, tüm kesimlerin ve bölgelerin partisi olabilir. CHP ve onun iktidarında Türkiye yalnızca bu değerler üzerinde gelişerek çağdaş ve yeni olabilir. Ülke içi barışın sağlanması ve Kürt sorununun çözümü de onurlu bir Avrupa Birliği üyeliği de ancak bu temeller üzerinde gerçekleşebilir.
Önemli bir nokta daha var. Şimdiye dek AKP’yi bir türlü ideoloji düzleminde kavrayamayan CHP, bu partiye karşıtlığını tamamıyla Erdoğan’ın şahsında kişiselleştirdi. Bu politika son olarak Cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında ve sonrasında yaşanmakta olduğu gibi tümüyle başarısız oldu.

***

Siyaset, ideoloji ve kadro bütünlüğüdür. CHP, taşıma ideolojilerle olduğu gibi taşıma kişilerle de siyaset üretilemediği için başarılı olamıyor.
Yıllarca CHP’ye emek veren deneyimli ve birikimli gerçek partililerini haksız ve acımasızca dışlayan CHP üst yönetimi, merkez sağın ve siyasal İslamın kendi çizgilerinde bile başarılı olamamış, bir çoğu Cumhuriyet ve sol düşmanı kimi kişilere kapılarını ardına kadar açmış; kimilerine de çoğu zaman onların reddetmelerine karşın, sürekli olarak bize gelin çağrısı çıkarmış ve çıkarmaktadır.
Ancak, ideoloji gibi bu projenin CHP’ye oy kazandırmadığı açıkça görülüyor!
Başarının sağcılaşmakta olmadığı, toplumun aş ve iş sorunlarının AKP’den daha hakça, çağdaş hukuka ve bilime uygun, doğruluk, dürüstlük ve erdemle çözüme kavuşturulacağının somut projelerle kanıtlanmasında olduğu artık anlaşılmalıdır.

***

Şimdilerde unutulmasına bakmayın; CHP, tabanda, partide demokrasi-ülkede demokrasi diyenlerin partisidir.
Bu nedenle kurultayda üst yönetimin aslında çok fazla olan yetkilerini daha da artırmayı amaçlayan tüzük değişikliği önerisi onaylanmamalı; tersine milletvekili adaylarının yasal sınır olan yüzde 5’in dışında kalan bölümünün tüm üyelerin katılımıyla yapılacak önseçimle saptanması kararı alınmalıdır. Çünkü, CHP yalnızca üyelerinin etkin katılımıyla taraftarlarını artırarak iktidara gelebilir.
Eğer CHP 2015’te bunu başarırsa bu, ülke siyasetinde diğer partilerin de örnek almak zorunda kalacakları gerçek bir demokrasi devrimi olur.

***

Gelinen noktada 2015, CHP için de ülke için de tam bir yol ayrımıdır.
CHP, kurultay sonrasında ya şimdiki üst yönetimiyle kimliksizleşmeye ve tükenmeye devam edecek; ya da üst yönetimini yenileyecek ve ideolojisine, kadrolarına ve üyelerine dayalı ve güçlü bir iktidara yürüyüş programıyla Türkiye’yi, çağdaşlaşmanın aydınlığına taşımanın sorumluluğunu yeni bir silkinişle üstlenecektir.
Karar, CHP kurultay delegelerinindir!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yerelde yeşermeli 25 Mart 2019

Günün Köşe Yazıları