Düşünce Özgürlüğü mü?

06 Ekim 2014 Pazartesi

Başbakan Davutoğlu geçen hafta Samsun’da 19 Mayıs Üniversitesi’nin yeni ders yılı açılışında yaptığı konuşmada şöyle dedi:
Hiç kimse üniversitelerde düşünce özgürlüğüne sınırlama getiremez.
Başbakan’ın yalnızca üniversiteye özgü de olsa sınırsız düşünce özgürlüğü kavramına vurgu yapması, sabah-akşam istenmesi gereken ekmek kadar, su kadar önemli bir konudur. Çünkü AKP’nin hak ve özgürlüklerin temeli olan düşünce özgürlüğüne bakışı, uygulamalarının her an kanıtladığı gibi, siyasal İslama özeldir; onunla sınırlıdır.

***

Sınırsız özgür düşünce ortamının varlığı, üniversiteler için olmazsa olmaz bir özellik taşır.
Ancak, üniversitede özgür düşünce ortamının var olabilmesi için birincil ön koşul üniversite özerkliğidir. Üniversite yönetimi başta hükümet olmak üzere siyasetten; kendisinin kurucusu da olsa sermayeden ve diğer, özellikle de dinsel çevrelerin etkilerinden bağımsız oluşabilmeli ve davranabilmelidir ki özerk olsun. Yalnız ve ancak böyle bir üniversite ortamı, şu üç temel işlevini, yani, eğitimi, bilimsel araştırmayı ve topluma bilgi aktarmayı eksiksiz yerine getirebilir.
Bunun sağlanması için soyut sözler yeterli değildir. Kesin ve keskin konuşmayı sevdiği anlaşılan Davutoğlu’nun kendi hükümetinin programında YÖK ile ilgili olarak çok yumuşak bir dille düzenleme getireceğiz demekten öteye gitmemesi, bu konuda da ustasının izinden çıkamayacağını kanıtlamıyor mu?

***

Gerçekte, Başbakan’ın sınırsız düşünce özgürlüğünü üniversite özelinde tutması ayrıca sorgulanmalıdır.
Sınırsız düşünce özgürlüğü günümüzde demokrasinin vazgeçilmez temelidir. Ülkede düşünce özgürlüğü mutlak olarak geçerli değilse, üniversite ortamı da bundan kaçınılmaz olarak olumsuz etkilenir; üniversite tek başına özgür düşünce adası olamaz. Yine de göreli olarak daha özgür bir ortama sahip oldukları için geçen hafta uluslararası sıralamada ilk 100’e giren ODTÜ, ilk 200’e giren Boğaziçi, son zamanlarda yönetimiyle ilgili tartışmalar yaşamasına karşın İTÜ ve Sabancı üniversitelerini kutlamak gerekiyor. Ancak Başbakan’a bir hatırlatma yapalım; Davutoğlu’nun kimi destekçileri, daha geçen hafta, köşe yazıları ve TV yorumlarında ülkenin yüz akı olan bu üniversitelerin kapatılmasını istedi. Özgürlükçü(!) Davutoğlu bu konuda ağzını nedense açmıyor.

***

AKP’nin düşünce özgürlüğü dosyası, sınırsızlık bir tarafa, baskı, yasak ve sınırlamalarla doludur. TÜBİTAK’ın Darwin ile ilgili bir bilimsel yazının kendi dergisinde yayımlanmasını yasakladığı; gazete yazarlarının ya da TV yorumcularının AKP hükümetinin doğrudan ya da dolaylı baskılarıyla işlerinden kovulduğu ve yüzlerce insanın yalnızca düşünceleri nedeniyle hapislerde çürütüldüğü biliniyor. Hablemitoğlu ve Dink’in de içlerinde bulunduğu onca insanın yalnızca düşünceleri nedeniyle öldürüldüğü ve bu cinayetleri gerçekten işleyenlerin, AKP iktidarı öncesinde olduğu gibi, bulunmadığı; internet erişimlerinin ve sanal yayınların yasaklandığı bu ülkede, AKP iktidarının üniversitelerde sınırsız düşünce özgürlüğü adacıkları oluşturması ve onları yaşatması umulamaz.
Din dersini zorunlu kılan, bu konudaki AİHM kararlarını hiçe sayan, “fizik zorunlu oluyor da” diye buna gerekçe yazabilen bir anlayışın doğasında, kendi deyimleriyle yazalım, fıtratında düşünce özgürlüğüne yer yoktur. Düşünceyi geçtik; AKP, cemevleri örneğinde görüldüğü gibi, inançlar konusunda bile özgürlükçü değildir.
Asıl yıkıcı olan, bu özgürlük tanımayan yapının, bugünlerde iki İslamcı akım, yani AKP ve cemaat arasında yaşanan, HSYK aracılığıyla hukuku ele geçirme kavgasıyla daha da kararmasıdır. Bilinen bir gerçektir ki, özgürlükler, yalnız ve ancak hukukun koruması ve güvencesi altında yeşerir.
Hukukun guguk olduğu bir ortamda, özgürlüklerden, bu arada üniversitelerde sınırsız düşünce özgürlüğünden söz edilmesi, bir kara güldürü olmaktan öteye geçemez.
Başbakan bilmelidir ki, bu toprakların, eskisiyle, yenisiyle, düşünce özgürlüğü savaşçıları ve tümüyle bu toplum, bu acı alayı, hiç ama hiç hak etmiyor!

***

Bayramınızı kutlarım.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yerelde yeşermeli 25 Mart 2019

Günün Köşe Yazıları