Korkunç bir ittifak!

01 Ekim 2021 Cuma

Demokratik Rejim sayesinde, Demokrasi’nin nimetlerinden yararlanarak iktidara gelen bir yönetim, elindeki gücü, Demokratik Rejim’i yozlaştırmak ve iktidarını sürdürmek için kullanırsa ne olur?

Ülkede temel hak ve özgürlükler, hukuk devleti, bağımsız yargı, kurumlaşmışsa...

İnsanlar özgürlük ve bağımsızlıklarını, haysiyet ve şereflerini korumayı önemsiyorlarsa...

Seçmenler böyle bir yönetimi ilk seçimde iktidardan düşürürler.

***

Peki, Demokratik Rejim’i kuracak, geliştirecek ve koruyacak sınıfsal yapı, ekonomik ve toplumsal koşullar, kültürel ve eğitimsel düzey, siyasal bilinç yeterince gelişmemişse, ne olur?

Demokratik Rejim’i yozlaştırmak ve iktidarını sürdürmek isteyen yönetim, bütün bunların yeterince gelişmesini önlemeye çalışır.

Demokratik Rejimi korumak isteyenler de eğitim ve örgütlenmeyle bu koşulları geliştirmeye çalışırlar.

Aslında insanlığın gelişmesi de böyle ortaya çıkar:

Mevcut yapıdan, cehaletten, bilinçsizlikten beslendikleri için bu yapının değişmesine karşı olduklarından, özgürlükleri, bağımsızlıkları, gelişme ve değişmeleri önlemek isteyen iktidarlarla, mevcut yapının değişmesini, gelişmesini gerçekleştirmek isteyenlerin, bunun için de özgürlüğü, bağımsızlığı savunanların kavgasıdır insanlığın evrim tarihi.

***

Tarihsel ve toplumbilimsel olarak, son tahlilde, özgürlük, bağımsızlık, değişme ve gelişme kazanacaktır...

Çünkü dünyada ve evrende değişmeyen tek şey değişmenin kendisidir.

Ama o “son tahlil” noktasına kadar, toplumların ödeyecekleri bedeller çok yüksek olabilir.

Çünkü kötü niyetli iktidarların elinde bu evrimi engelleyecek pek çok silah vardır.

1) Bunların başında ordu ve polis vardır...

Tabiatları gereği, ordu ve polis, demokratik tartışma ve karar alma mekanizmaları ile değil, “emir komuta zinciri” ile hareket ederler. Böyle hareket etmeleri de doğaları gereği zorunludur. Bazı iktidarlar zaten doğrudan bu destekle kurulur.

2) Demokratik Rejim’in ve laiklik ilkesinin nimetlerinden ve boşluklarından yararlanarak örgütlenen ve varlıklarını sürdüren tarikatlar da böyledir. Bazı iktidarlar doğrudan bunların temsilcisi olarak kurulur.

Şeyhin sözleri, eylemleri kutsaldır; tartışılmaz, onlara aynıyla itaat edilir. Bunları sorgulayanlar derhal cezalandırılır.

3) Demokratik Rejim’in ve Hukuk Devleti’nin nimetlerinden ve boşluklarından yararlanarak örgütlenen ve varlıklarını sürdüren Mafya benzeri örgütler de böyledir...

Üstelik Mafya benzeri örgütlerde emirlere itaatsizlik ve ihanet ölümle cezalandırılır. Bazı iktidarlar güçlerini artırmak için bunlarla işbirliği yaparlar.

4) Demokratik Rejimi, Hukuk Devleti’ni korumakla görevli olan mahkemeler de bir anlamda böyledir...

Kararlarını, çeşitli tarafların görüş ve çıkarlarının demokratik tartışmalarına göre değil, anayasanın, yasaların hükümlerine ve Demokratik Rejim’in temel ilkelerine göre verirler.

5) Bilimin gelişmesi ve halkın eğitilmesi hedeflerine yönelik olan üniversiteler de böyledir...

Buralarda üretilen ve öğretilen bilimsel kurallar, gerçekler, oylamayla değişmez...

Oybirliğiyle yerçekimini de yok edemezsiniz, fay hattının yerini de değiştiremezsiniz.

***

Şimdi, öyle bir iktidar düşünün ki kendi kişisel ve partisel çıkarlarını, ülke çıkarlarının önüne almış olsun...

Bütün gücünü, sadece kendi iktidarını sürdürmek için kullansın...

Üstelik iktidarını sürdürmek için, iktidarındaki yolsuzluk, haksızlık, hukuksuzluk ve yanlışlıkları da birlikte yaptıkları için suç ortakları olan orduyla, tarikatlarla, mafyayla, mahkemelerle ve üniversitelerle “Antidemokratik korkunç bir ittifak” kursun.

Buna hangi güç karşı koyabilir?

Bu sorunun yanıtını tarih veriyor:

Her toplumda halkın gücü, gelişmiş demokratik toplumlarda ise seçmenin gücü!

Özellikle darbeyle iktidara gelen albayların, generallerin yıllarca iktidarda kaldıkları rejimleri ve bunların nasıl sona erdiklerini düşünün, ne demek istediğimi çok daha iyi fark edeceksiniz:

Böyle iktidarlar, Güney Amerika’da, Afrika’da ve Ortadoğu’da görüldüğü gibi, eninde sonunda, (yani son tahlilde) ya Demokrasi Bilinci’nin gelişmesiyle ya da bu bilinç yoksa, zorla sona erdirilirler.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları