Aile, sığınak olmanın ötesine geçip, sürekli bir denge kurma çabasına dönüştüğünde, bazı burçlar için hayat oldukça zorlayıcı bir hal alıyor. Özellikle anne ve babanın fikir ayrılıkları, bitmek bilmeyen tartışmaları veya boşanma sonrası çekişmeleri, bu burçların ruh sağlığını derinden etkiliyor. İşte, ebeveynlerinin gölgesinde kalmaktan en çok yorulan ve bu durumu en yoğun yaşayan 4 burç...
TERAZİ BURCU
Terazi burcu, doğası gereği dengeyi ve adaleti temsil eder. Bu nedenle, ebeveynleri arasında bir çatışma olduğunda, her iki tarafı da anlamaya çalışır ve haksızlık yapmaktan şiddetle kaçınır. Taraf tutmak onun için neredeyse imkansızdır; çünkü kimseyi kırmak istemez ve durumu adil bir zemine oturtma çabası içindedir. Bu sürekli arabuluculuk rolü, Terazi'yi duygusal olarak hızla yorar ve kendi ihtiyaçlarını göz ardı etmesine neden olur. Kendi iç huzurunu korumak yerine, ailenin uyumunu sağlamaya çalışmak onun en büyük yıpranma noktasıdır.
YENGEÇ BURCU
Yengeçler, astrolojinin aileye ve evine en düşkün burcudur. Onlar için yuva, en güvenli alandır ve ebeveynlerine olan bağlılıkları derindir. Anne ve babaları arasındaki gerilimler, onların en hassas noktası olan duygusal güvenlik ihtiyacını doğrudan tehdit eder. Bu durum, kendilerini çaresiz, kaygılı ve aşırı duygusal hissetmelerine yol açar. Bir ebeveynin tarafını tutmak, diğerine ihanet ediyormuş gibi hissettirir ve bu vicdani yük altında ezilirler, bu yüzden sürekli ağlayan, hüzünlü hisseden taraf olurlar.
BALIK BURCU
Balık burcu, son derece empatik ve duyarlı bir yapıya sahiptir. Çevresindeki insanların acılarını ve duygusal yüklerini adeta bir sünger gibi emer. Ebeveynlerinin arasındaki sorunlar, Balık'ın hassas dünyasında büyük bir kaos yaratır ve gerçeklikten kaçma eğilimlerini artırır. Hangi tarafa daha çok destek vereceklerine karar verememek, onlarda yoğun bir suçluluk duygusu yaratır. Bu sürekli duygusal bombardıman, Balık'ın kendisini kurban gibi hissetmesine ve enerjisinin tamamen tükenmesine neden olur.
İKİZLER BURCU
İkizler burcu, iletişimi temsil eder ve doğal olarak her iki bakış açısını da hızla kavrar ve değerlendirir. Ancak bu özellikleri, anne ve babası arasında kaldığında bir lanete dönüşebilir. Bir ebeveynle konuşup hak verirken, diğer ebeveynle konuşup ona da haklı bulabilir, bu da kendi içinde bir çifte standart ve karmakarışıklık yaratır. Her iki tarafa da iyi görünme ve her iki ebeveyni de memnun etme çabası, zihinsel olarak onları çok yorar ve sürekli bir ikilem içinde kalmalarına neden olur. Bu durum, onların zaten hareketli olan zihinlerini daha da huzursuz eder.