İktidarın her seçim öncesinde açıkladığı “müjdeler”, halk için felakete dönüşmeye devam ediyor. Bugüne kadar birçok kez gündeme gelen ve kamuoyunda “barış” adı altında sunulan imar afları, kaçak ve güvensiz yapıların yasallaştırılmasına zemin hazırladı. Bu uygulamaların altında imzası bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, şimdi de “2B tapu müjdesi”yle gündemde.
5 MİLYON KİŞİYE TAPU VAAT EDİLDİ
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün 178. kuruluş yıldönümünde konuşan Kurum, “Orman vasfını yitirmiş tüm alanlarda tespit çalışmalarını bu yıl sonuna kadar tamamlayacağız. Kullanıcıları belirleyip tapularını vereceğiz” dedi. Kurum, bu düzenlemeden 5 milyon vatandaşın yararlanacağını açıkladı.
KAMU ARAZİSİ PEŞKEŞ Mİ ÇEKİLİYOR?
2012’de çıkarılan ve kamuoyunda “2B Yasası” olarak bilinen 6292 sayılı kanun ile orman vasfını yitirdiği kabul edilen araziler kullanıcılarına satılmıştı. Ancak BirGün'den Gökay Başcan’a konuşan uzmanlar bu alanların aslında insan eliyle işgal edildiğine dikkat çekti. Bu süreçle birlikte devlet eliyle ormanlık vasfı kaldırılan alanların şimdi de yasal zemine kavuşturulması, “peşkeş” iddialarını gündeme taşıdı.
“ANAYASAYA AYKIRI”
Şehir Plancısı Doç. Dr. Pelin Pınar Giritlioğlu, Kurum’un açıklamalarını “erken seçim hazırlığı” olarak yorumladı ve şu sözlerle eleştirdi:
“Orman vasfı kaybedilemez. Bir çevre bakanının bunu söylemesi, bakanlığının varlık sebebine aykırıdır. Bu yaklaşım Anayasa’ya da açıkça aykırıdır.”
“ORMAN ALANLARI İŞGAL EDİLİP SATILIYOR”
İstanbul Cerrahpaşa Üniversitesi Orman Fakültesi’nden Prof. Dr. Doğanay Tolunay da 2B yasasının, ormanların işgal edilerek tarla veya yerleşim alanına çevrilmesini meşrulaştırdığını ifade etti.
“Bu araziler, yıllar içinde yapılaşmayla dönüştü. Tapusuz olan bu yerlerde imar ve kentsel dönüşüm sorunları doğuyor. Ancak ormanla iç içe bu alanlara tapu verilmesi, yangın riski başta olmak üzere büyük çevresel sorunlara yol açabilir.”
RANTIN BÜYÜKLÜĞÜ: 650 BİN HEKTAR
Tolunay’a göre, Türkiye genelinde 2B arazileri yaklaşık 650 bin hektar büyüklüğünde. Bu, İstanbul’dan daha büyük bir alanı kapsıyor. Uzmanlar bu arazilerin büyük kısmının haksız işgallerle elde edildiğini ve aslında yeniden ormanlaştırılması gerektiğini savunuyor.