Yalancı: Nefis bir gece mi, kabus dolu bir buluşma mı?

Dizinin orijinalini (Liar) izlememiş gibi yapacağım, zaten karşılaştırmanın çok mantıklı olmadığını düşünüyorum. Kitaptan uyarlanan filmlere/dizilere de yaklaşımım böyledir. Yalancı'yı da, hikayeyi bilmiyormuş gibi izledim; dizi derli toplu, iyi kurgulanmış, iyi kotarılmış bir "şehirli kadın" öyküsü, geçtiğimiz hafta da seyirciyle buluştu. Hikaye iyi kurgulanmış diyorum çünkü orijinaline birebir sadık kalınsa, bizim izleyiciye karışık gelebilirdi. Hikayeyi baştan ama aslına bağlı kalarak, tane tane anlatmış yönetmen. Ülkemize uyarlanan senaryolar içinde, en beğendiğim diyalogların Yalancı'da olduğunu söyleyebilirim rahatlıkla. 

BAŞROLLER: Burçin Terzioğlu ekrana en yakışan kadın oyunculardan, gayet başarılı bir seçim olmuş; Yalancı'nın mağdur kadınında çok başarılı. Yaz boyu yayına giren ve her sahnede pür makyaj ve maşalı saçlarla oynamakta sakınca görmeyen ve dolayısıyla inandırıcılıkla uzak yakın alakası olmayan oyunculardan sonra, çok iyi geldi doğrusu. İlk bölümde dağılmış, ruhen yıkılmış ve yaşadığı kabus dolu geceyle/tecavüzle başetmeye çalışan kadını izlerken, Burçin'in orijinal hikayedeki kadın oyuncu kadar başarılı olduğunu gördüm. Joanne Froggart, İngilizlerin çok sevdiği oyunculardan ve yine İngiltere'de çok sevilen dizi Downton Abbey'de rol almıştı. Ioan Gruffudd dizinin erkek oyuncusu, 1973 Galler doğumlu aktör çok sayıda dizi ve filmde rol alan çok popüler bir oyuncu; Yalancı'da Salih Bademci üstleniyor aynı rolü. Burçin için söylediğimi Salih için de tekrar ediyorum, oyunuyla dört dörtlük iş çıkarmış. Çok yakışıklı bir adam, esmer bıyıklı tıpatıp erkek oyunculardan sonra, Salih'i izlemek insana kendini iyi hissettiriyor.   

SEVİLECEK Mİ? Dizinin ilk bölümü 10. oldu reyting listesinde, bence hızla tırmanır yukarıya. Her dizi ilk üçe girecek diye bir şey yok ama sistem öyle acımasız ki, korkuyorum erken final yaptırırlar diye. Şehirli kadının yaşadığı dramlar da anlatılsın bir şekilde, hayat kariyerli, eğitimli, dışardan bakıldığında mis gibi hayat yaşadığı düşünülen kadın için de ve hatta bazen daha fazla acımasız olabiliyor. Şehirde çalışma hayatında bilmediğin düşmanlarla bir başına savaşıyorsun çünkü, mahalle baskısı şehirli kadına kıyak çekmiyor. Taşra hikayelerindeki acımasız kayınvalide olmuyor bu dramda belki ama iş hayatında karşılaşılan insanlar/yaşananlar, "ah keşke bir acımasız kayınvalidem olsa da kırsam bacağımı, dizinin dibinde otursam" dedirtiyor. Taciz ve istismar suçunun maalesef sürekli gündeme geldiği memlekimizde, Yalancı ne tür bir merhem olacak izleyiciye göreceğiz.  

YAN ROLLER: Cast çok iyi yapılmış, ilerleyen bölümlerde başka oyuncular da dahil olacak hikayeye. Farklı karakterler de var hikayede, oo daha neler neler  olacak... 

KORKUM ŞU: Dr. Foster ne hale geldi gördüm/gördük, Sadakatsiz iyi bir uyarlama olarak başlamıştı, maşallah Brezilya dizisi olarak devam ediyor, tuhaf şekilde de sevildi. Korkum demeyeyim de endişem, Yalancı'yı, "hadi daha fazla reyting alalım, şuraya entrikacı bir kayınvalide koyalım, çocuk dramını abartalım" diye bambaşka bir hikayeye dönüştürmeleri.  

ARKA PENCERE NOTU: İlk kez veriyorum böyle yüksek bir notu, 8! Aman beni mahcup etme seyirci, sen de sahiplen eli yüzü düzgün bir iş var karşımızda. Tahminlerinizi merak ediyorum, sizce kim Yalancı?