Kıyı Ege Belediyeler Birliği Meclis Toplantısı, İzmir’de geniş katılımla yapıldı. Toplantıda afet yönetimi, iklim krizi, turizm, nüfus artışı ve çevre koruma başlıklarının yanı sıra yerel yönetimlerin karşılaştığı ekonomik kriz ve merkezi baskılara da dikkat çekildi. Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, “14 bin TL emekli maaşıyla, 22 bin TL asgari ücretle derinleşen yoksulluk içinde sosyal eşitsizlikleri biz gideriyoruz. Gelirlerimiz yetersiz, yasa değişmeli. Belediyeleri zayıflatarak başarı elde edemezsiniz” dedi. Başkan Aras, bölgelerdeki yeşil alanların, az su tüketen ve iklim dostu bitkilerle yeniden tasarlandığını ifade ederek, bu uygulamaların yaygınlaştırılması için hazırlıkların tamamlandığını söyledi. Aras, “Yeni dönemde sadece klasik belediyecilik değil, aynı zamanda yaşam kalitesini artıran, doğa dostu yapılar kurmakla sorumluyuz. Dijital dönüşüm, sosyal belediyecilik ve yerel demokrasi temelinde yeni bir anlayışla ilerliyoruz. Bu konularda artık daha fazla vakit kaybedemeyiz. Afet yönetimi ve iklim krizine karşı yerel dayanıklılığı artırmak zorundayız. Rehber ve afet enerjisi renkler çalışmasını tamamladık. Depreme dayanıklı, doğa ile barışık kentler oluşturmak için veri temelli projeler yürütüyoruz” diye konuştu.
EKONOMİYE DAİR MESAJLAR
Ekonomik koşullara değinen Aras, özellikle son dönemde belediyelerin yaşadığı mali zorluklara dikkat çekti. “Bugün tüm Türkiye’de enflasyon, maliyet artışları ve ekonomik krizle mücadele ediyoruz. Ancak mevcut merkezi yönetim anlayışı, yerel yönetimlerin gelirlerini artırma konusunda ciddi engeller çıkarıyor. 14 bin TL emekli maaşı, 22 bin TL asgari ücretle derinleşen bir yoksullukla karşı karşıyayız” diyen Aras, belediyelerin sınırlı kaynaklarla sosyal eşitsizlikleri gidermek için çabaladığını belirtti. “Kreşten yaşlı bakım evine, sağlıktan eğitime kadar merkezi hükümetin yeterince ulaşamadığı birçok alanda biz varız. Ama bizim de desteğe ihtiyacımız var. Merkezi hükümete diyoruz ki: Biz birlikte yapalım, birlikte üretelim” ifadelerini kullandı.
"GELİRLER YETERSİZ, YASA DEĞİŞMELİ"
Belediye gelirlerinin günümüz ihtiyaçlarına göre düzenlenmediğine dikkat çeken Aras, “Hâlâ belediye gelirleri yasasında hava gazı geçiyor, doğalgazdan bahseden tek bir madde yok. Bugün milyonlarca liraya satılan konutlardan alınan emlak vergileri çok düşük kalıyor. Bu durum sürdürülebilir değil. Belediye gelirleri kanunu acilen güncellenmeli” ifadelerini kullandı.
Aras, merkezi yönetimin belediyeler üzerindeki baskısına da değinerek, “İdare dediğimiz şey görünüşte merkezi ama yerelden gelen iradenin dikkate alınması gerekiyor. Belediyelerin getirdiği projeler, öneriler görmezden gelinemez. Halkın seçtiği yerel yöneticilerin karar alma süreçlerine dahil edilmesi kaçınılmazdır” dedi.
“BELEDİYELERİ ZAYIFLATARAK BAŞARI ELDE EDEMEZSİNİZ”
“Bugün belediyelerimiz şeffaf, hesap verebilir, katılımcı bir anlayışla hizmet üretirken ekonomik baskılarla boğuşuyor” diyen Ahmet Aras, “Belediyeleri zayıflatarak bir başarı elde edemezsiniz. Bizim önerimiz çok net: Bizi dışlamayın, birlikte çalışalım. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi demek, halkın ihtiyaçlarının daha hızlı ve etkili bir şekilde karşılanması demektir” ifadelerini kullandı.
Algı yönetimiyle yurttaşın derdinin çözüm olmadığını belirten Aras, "Siyasette insana dokunmak var. Yurttaşın derdi neyse onu çözmeliyiz" dedi.
“BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ TUTUKLANIYOR, KAYYUM ATANIYOR; BU KABUL EDİLEMEZ”
Son dönemde artan kayyum atamaları ve belediye başkanlarının tutuklanmasıyla ilgili Aras, "Seçim kurulları, Yüksek Seçim Kurulu bu adayların seçime katılmasına onay verdi. Peki ne oldu da seçimden sadece iki ay sonra bu başkanlar hakkında davalar birdenbire hızla açılmaya başlandı? Bu hukuksuzluk artık herkesin gözleri önünde gerçekleşiyor. Herkes biliyor, bu işlerin arkasında siyasi baskılar olduğunu" dedi.
“Bu davalar yıllarca rafta tutuldu, sonra bir anda açıldı. İnsanlar gerçekten merak ediyor: Acaba neden şimdi?” diyen Aras, belediyelere yönelik bu baskıların, kamuoyunda da ciddi bir rahatsızlık yarattığını vurguladı.
“BELEDİYE ÇALIŞANLARI ARTIK ELLERİ TİTREYEREK GÖREV YAPIYOR”
Ahmet Aras, hukuki süreçlerin adil şekilde yürütülmesi gerektiğini hatırlatarak, “Yargı görevini yapmalı ama bu şekilde bir siyasi baskı aracı olarak kullanılmamalı. Artık belediyelerimizde çalışan personel bile bir evrak imzalarken elleri titriyor. Vatandaş hizmet bekliyor ama içeride bir korku ortamı yaratılmış durumda. Sanki tüm belediyeler suç örgütüymüş gibi bir algı yaratılıyor” dedi.
“Bu uygulamalar ne demokrasiyle ne de insan haklarıyla bağdaşır” diye konuşan Aras, seçilmiş kişilerin halkın iradesini temsil ettiğini vurgulayarak, “Bu insanlar ne teröristtir ne de yurtdışına kaçacak suçlulardır. Yıllardır görevde olan belediye başkanlarımız bir anda hedef haline getirildi. Bu süreçler halk tarafından da kabul görmüyor” ifadelerini kullandı.
“DEMOKRASİ OLMADAN, İNSAN HAKLARINA SAYGI Olmadan GELECEĞİ İNŞA EDEMEYİZ”
Aras, “Demokrasi olmadan, insan haklarına ve kişilik haklarına saygı duyulmadan hiçbir sağlıklı gelecek kurulamaz. İnsanların üst üste davalarla susturulmaya çalışıldığı bir yerde, ne yerel yönetimler çalışabilir, ne de toplum nefes alabilir. Bu yanlış uygulamalardan artık vazgeçilmeli" dedi.