Kızıl Avlu-3: Dünya mirası çökmeden!

Kızıl Avlu-3: Dünya mirası çökmeden!

25.10.2025 13:42:00
Güncellenme:
Kızıl Avlu-3: Dünya mirası çökmeden!

KONUK YAZAR | Bergama eski Belediye Başkanı Sefa Taşkın, Cumhuriyet Ege için yazdı...

Günümüzde Bergama’nın ve Dünya’nın en seçkin tarihi eserlerinden olan Kızıl Avlu ve Serapion ya da Mısır Tanrıları Tapınağı ve Selinos deresini örten tüneller T.C. Kültür Bakanlığı tarafından korunuyor.

1990’lı yıllarda Bergama Belediyesinin tapınakların etrafındaki kültürel değeri olmayan yapıları istimlâk ederek Kızıl Avlu’yu daha görünür ve ziyaret edilebilir hale getirmesi, 2000’li yıllarda Kültür Bakanlığının yaptığı başarılı restorasyon, yerel ve genel yönetimlerin bu eşsiz kültür varlığına, tarihî mirasa verdiği gerekli önemi gösteriyor.

Son yıllarda birçok bakanlığın ve kamu kuruluşunun ortak girişimiyle Selinos Deresi’nin ıslahı, Selinos köprülerinin ve dere kıyısındaki Osmanlı döneminden kalma yapıların restorasyonu, Kızıl Avlu çevre düzenlemesi; uygulamadaki çok değerli projeler olarak öne çıkıyor.

Bütün bu olumlu çalışmaların yanı sıra Roma’nın büyük imparatoru Hadrianus’un yaptırdığı, bugün bodrum dediğimiz iki gözlü tüneller konusunda çok ciddi ve yaşamsal bir sorun var.

2000 yıl önce, görkemli Mısır Tanrılarına adamış tapınağı, kıyısında bulunduğu Selinos deresinin verebileceği zararlardan korumak, tapınak avlusunu genişleterek bir tören alanına çevirmek, Akropol ile kentin gelişebileceği güneydeki arazi ile birleştirmek için yapılan yaklaşık 200 metre uzunluğundaki tünellerin batı kısmı ve merkezi, bugün açıkça ağır vasıtalar için bile, uzun bir köprü olarak kullanılıyor.

Image

Kızıl Avlu

Kapalı su yolunun, tünellerin doğu kısmındaki çıkış bölümü, 1990’lı yıllarda, Bergama Belediyesince Kızıl Avlu çevresindeki değersiz yapılar temizlenirken, Belediyenin girişimle, İzmir Tarihi Eserler Koruma Kurullarının kararına uyularak trafiğe kapatılmıştı ve hâlâ kapalıdır. Buradan araç geçemiyor.

Tünellerin batı kısmı ise Kozak Yaylası’ndan gelen yoğun ağır vasıta trafiğini taşıyor.

Son yıllarda Kozak Yaylası’nda işletilen granit taş ocaklarının sayısının artması; buradan çıkarılan kayaların ve orman ürünlerinin koca koca 30 tonluk kamyonlarla taşınması ve bu kamyonların Selinos Deresi üzerindeki Hadrianus tünelleri üzerinden geçmesi, bu Dünya Mirası’nın yıkım tehdidi altında olduğunu gösteren çok, aşırı ciddi bir durumdur.

Image

Hadrianus’un tünelleri/bodrumları

Üstelik böyle büyüklükteki iki kamyon, geçmek için yan yana geldiğinde tünellere bindirilen toplam ağırlık 60 ton ya da fazlası olabilir.

2000 yıl önce Pergamon’un Mısır Tanrıları Tapınağı’nın avlusunun yapıldığı bu yapı/bodrumlar üzerinde insanlar ve en fazla kağnı ya da at arabalarıyla dolaşıyordu.

Sonra, onca olay ve yıkım yaşandı bu alanda.

Tüneller yıkılmadı.

Koca Serapis Tapınağı, zamanında ne kadar görkemli olduğunu şu anda bile yansıtan bir tarihi harabe haline geldi.

Ama yıllarca depremlere, sellere, insan eliyle verilen zararlara dayandı; biri 196, diğer 183 metre uzunluğunda, 7,5 metre yüksekliğindeki iki göz tünel/bodrum hâlen ayakta.

Dereyi öreten, neredeyse dünyanın en geniş köprüsü denebilecek bu kemerli taş yapının üstündeki “Ne yerde ne gökte” mahallesinde, Kozak’tan gelen yolun girişindeki mütevazı dükkânında peynir satan, kahvaltıcılık yapan ileri yaştaki Eşref Taşkın, 1950’li yıllarda bu tünellerin üstünde bir çökme olduğunu, bu yüzden günlerce Bergama’nın Kale Mahallesi’ne araçların giremediğini, Kozak–Bergama-Kınık yolunun ulaşıma kapatıldığını anlatıyor.

Motorlu taşıtların yoğun olarak kullanılmadığı o yıllarda bu durum fazla sorun yaratmamış ve tünelin çöken kısmı uzun uğraşılardan sonra mühendislerce onarılmış.

Böyle bir durumun yeniden yaşanması; 1950’lere göre ilçe nüfusunun ve Kozak taş ocaklarından gelen taşıtların ağırlığının ve sayısının neredeyse on kat arttığı bugünkü ortamda, Bergama’da kent içi ve dışı ulaşımı ve günlük yaşamı felce uğratacağı gibi, artık bir Dünya Kültür Mirası olan bu kentin Türkiye ve Bergama’daki yöneticilerine büyük prestij kaybettireceği de aşikardır.

Tünellerin çökmesi sonucunda, kentin muhtemelen Dünya Kültür Mirası olmak gibi onurlu bir durumdan çıkarılması söz konusu olabilecek; Dünya Kültür Mirasını korunamadığı bildirilecektir!

Image

(Kızıl avlunun bahçesi, tünellerin üstü çok ağır vasıta köprüsü olmuş. Foto: Feryal Emir) 

***

Bu bağlamda, bu son derece ciddi soruna ivedilikle çözüm bulmak elzemdir.

Hadrianus tünellerinin doğu kısmı araç trafiğine kapalı olduğuna göre batıdan ve güneyden giren ağır tonajlı motorlu araçların, özellikle büyük kamyonların, Hadrianus tünellerinin üzerinden geçmesi engellenmelidir.

Romalı Hadrianus, Selinos deresini örten ve bugün köprü işlevi gören bu tünelleri, herhalde 30 tonluk “kaya, odun” taşıyan kamyonlar için yaptırmamıştı!

Hele 30 tonluk kamyonların köprü üzerinde karşı karşıya geldiğinde oluşan büyük yüke karşı, kemer usulüyle taştan yapılmış tünellerin bugün hâlâ ayakta durması bir mucizedir.

Bu durum, Romalı ve Pergamonlu mühendisler ile ustaların ne denli müthiş bir yapı yaptıklarının göstergesidir.

Peki görevleri bugün onu korumak olanlar ne yapıyor?

***

Kozak Yaylası’ndan gelen karayolunun dar olması, bu yolda sık sık kazaların yaşanması, ağır vasıtaların kent içine girmesinin yarattığı sıkıntılar yılların getirdiği sorunlardır.

Image

(Ne yerde ne gökte mahallesi ve kamyonlar. Foto: Feryal Emir ve çökme belirtileri. Foto: S.Taşkın)

Bu durum, Kozak’tan gelen araçlar için bir çevre yolu yapılarak, bu araçların kente girmeden çevreden dolaşarak yollarına devam etmesini sağlayacak bir projenin uzun zaman önce uygulanmaya hazır hale getirilmesine yol açmıştır.

Öyle ki, çok uzun ve yapımı çok pahalı olmayan ve önemli istimlâk sorunları da bulunmayan bu proje, her nedense muhtemelen Ankara’da Karayolları Genel Müdürlüğü’nün raflarında duruyor.

Ya da çok yetkili bir Kamu görevlisinin “Yapın!” emrini bekliyor.

Ya da Ankara’daki karar vericilere durumun “aciliyeti ve ehemmiyeti” anlatılamıyor!

Bergama’ya, Selinos Deresi’nin düzenlenmesi gibi gerekli ve devasa bir projeyi gerçekleştirmekte olan T.C. kamu kuruluşları; Bergama’nın tarihsel önemini bilerek çok değerli kaynaklar aktaran ve yeni yönetsel organizasyonlara giren T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı bu duruma ivedilikle el koymalıdır.

Image

(Bodrum üstü-Altından dere geçiyor, üstünden TIR. Foto: Feryal Emir)

Üstelik bu çevre, burada çivi bile çakılmasına izin verilmeyen, birinci derece sit alanı, tescilli bir alandır.

Aynı duyarlılığı, Birleşmiş Milletlerin UNESCO’su tarafından Dünya Mirası ilan edilen kentin “Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alan Başkanlığı” da göstermelidir.

***

Hadrianus tünellerinin yıkımdan kurtulması için kesin çözüm, bugüne kadar ne yazık ki yapılmayan “Kozak Çevre Yolu”nun bir an önce yapımına başlanması ve tamamlanmasıdır.

Ancak bundan önce, derhal yapılabilecek bir iş, bu eşsiz tarihî “çifte bodrumların” zarar görmemesinin bir yöntemi daha var.

Böyle bir çöküşün doğuracağı felaketi önceden gören önceki yerel yöneticiler, Bergama Belediyesi İzmir Büyükşehir’e bağlanmadan önce, kent içi trafiği düzenleyen İlçe Trafik Komisyonu aracılığıyla—daha sonra değiştirilmediyse— ve İzmir Kültür Varlıklarını Koruma Kurulları yönergeleriyle, ağır vasıtaların geçişine izin vermeyen kararlar almışlardı.

Image

(Hadrianus tünellerinin üstü. Otobüs geliyor-Kamyon gidiyor. Foto: Feryal Emir)

Şimdi kent içi trafikle ilgili yetki, İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde oluşturulan, şehir içi ulaşım ve trafikle ilgili kararları alan, düzenlemeler yapan ve koordinasyonu sağlayan UKOME’de (Ulaşım Koordinasyon Merkezi) olmalıdır.

Bergama Kaymakamlığı’nın ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin girişimiyle, varsa bu karar acilen uygulanmalı; yoksa yine acilen böyle bir karar alınmalıdır.

Bergama’nın Kozak girişinde ve Kınık çıkışında, Bergama Emniyet Müdürlüğü ve Belediye Zabıta ekiplerince yapılacak sıkı denetimlerle ağır vasıtaların Hadrianus tünellerinin üzerinden geçişinin önlenmesi sağlanabilir.

Bu uygulama çok kısa sürede devreye sokulabilir.

Bu muhteşem yapı, insanlığın ve dünyanın Bergama’ya, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne bıraktığı eşsiz bir mirastır.

İnsanlığın ve dünyanın gözünün Bergama üzerinde olduğu unutulmamalıdır.

Eğer böyle önlemler alınmaz ve bu 2000 yıllık tarihî miras çökerse, şimdiye kadar yapılan olumlu işlerin kıymetinin kalmayacağı açıktır.

***

Image

(Kutlama?)

Bütün bunlarla beraber açıkça ifade edilmelidir ki Kızıl Avlu ve Selinos Tünelleri yalnızca Bergama’nın değil, insanlık tarihinin en parlak mühendislik başarılarından biridir. 

Roma İmparatoru Hadrianus’un dönemi, sadece imparatorluk kudretinin değil, aynı zamanda aklın, bilimin ve estetiğin birleştiği bir çağ olmuştur. 

Bu görkemli yapılar, iki bin yıl boyunca ayakta kalmayı başarmış; selleri, depremleri, savaşları ve insan ihmallerini göğüslemiştir.

Bugün ise sorun artık yalnızca arkeolojik ya da kültürel değil; doğrudan geleceğe bırakılacak mirasın korunmasıyla ilgilidir. 

UNESCO tarafından tescillenmiş bir dünya mirasının, çok uzak olmayan bir süre içinde, belki her an, ağır kamyonların yükü altında çökmeye başlaması, yalnızca Bergama için değil, tüm insanlık için telafisi mümkün olmayan bir kayıp olacaktır.

Bu nedenle İzmir Büyükşehir Belediyesi, ilgili bakanlıklar ve kuruluşlar, en nihayetinde merkezi otorite acilen harekete geçmelidir.

Kozak Çevre Yolu’nun bir an önce hayata geçirilmesi ve tünellerin üstündeki ağır vasıta trafiğinin kesin şekilde durdurulması, sadece mühendislik ve şehircilik açısından değil, aynı zamanda vicdani ve tarihî bir sorumluluktur.

Kızıl Avlu ve Hadrianus tünelleri, geçmişten bugüne akan bir kültür köprüsüdür. 

Eğer bizler bu köprüyü koruyamazsak, gelecek kuşaklara bırakacağımız tek şey, yıkıntıların arasından yükselen bir utanç olacaktır.

Sefa Taşkın

24.10.2025

Dikili-Bergama/İzmir