Gençlerin iklim krizine karşı eyleme geçme sorumluluğu her geçen gün artıyor. Üstelik bu sorumluluk bilinci bölgesel sorunları görünür kılarken küresel bir ortak mücadelede ağını da ortaya çıkarıyor. Günümüzde iklim krizine karşı kırılgan olan coğrafyalarda pek çok genç çevre duyarlılığını sosyal medya paylaşımı yapmanın ötesine taşıyarak kendi kuşaklarından duyarlı kişileri bir araya getiriyor. Henüz 21 yaşında olan Suudi çevre bilimci Mohammed Alkhushayban da bu isimlerden. Kendisi Meksika Körfezi’nde yaptığı çalışma ile pek bilinmeyen bir balina türü olan rice balinasının varlığına ışık tuttu.
– Daha çocukken ekosistem üzerine deneyler yapmaya başlamışsınız. Bugüne dek sizi en çok besleyen şey ne oldu?
Beni en çok besleyen şey, El-Kasım’da çocuk yaşta başlayan doğa merakım oldu. Doğal sistemleri bizzat gözlemlemek ve evimin yakınında küçük ekosistem deneyleri yapmak, hiç sönmeyen bir tutkuyu ateşledi. Ancak bilimin ötesinde yaptığım çalışmaların sevdiğim çevreleri korumaya yardımcı olabileceğini bilmek bana sorumluluk duygusu verdi. Alkhushayban Platformu’nu kurmaktan İngiltere’de ve farklı ülkelerde konferanslar düzenlemeye kadar attığım her adım bu bağlılığımı pekiştirdi. Bugün beni ayakta tutan şey, çevresel eylemin yalnızca bilim değil empati, öğrenme ve küresel sorumlulukla köklenen bir çağrı olduğuna olan inancım.
– Başlangıçta tek başınıza taşıdığınız düşü, altı kişilik bir ekibe dönüştürdünüz. Bu süreçte en zor ve en motive edici deneyimleriniz nelerdi?
En büyük zorluk, vizyonu ayakta tutmaya çalışırken araştırmacı, organizatör, sosyal medya yöneticisi ve CEO olarak her rolü tek başıma üstlenmekti. Üstelik aynı anda derslerime de devam etmem gerekiyordu. Beni motive eden, misyonumu paylaşan insanların artan ilgisi ve desteği oldu. En unutulmaz an, platformun kendi fikirlerini ve enerjilerini getiren tutkulu insanları çekmeye başlamasıydı. O noktada bu yalnızca benim hayalim olmaktan çıkıp ortak bir vizyona dönüştü. Ekip kurmak güvenmeyi, görev devretmeyi ve işbirliğiyle büyümeyi öğrenmek demekti. Organizasyonun sizden bağımsız olarak geliştiğini görmek ise çok ödüllendiriciydi.
BİYOÇEŞİTLİLİK VE BÖLGESEL EYLEM
– CRISPR teknolojisi projesi, rice balinası araştırması ve yeni açıklanan Colony Project gibi çalışmalarınız var. Hangisi toplumda en güçlü etkiyi yarattı?
Her projenin kendine özgü değeri olsa da en güçlü etkiyi rice balinası araştırması yarattı. Bu araştırma Meksika Körfezi’nde kritik derecede tehlike altındaki, pek bilinmeyen bir tür olan rice balinasına dikkat çekti ve bölgede deniz koruma tartışmalarını başlattı. Bu proje, büyük ölçekli endüstrilerin kırılgan ekosistemleri nasıl etkilediğini insanların anlamasına yardımcı oldu ve küresel biyoçeşitliliğin korunmasında bölgesel eylemin önemini vurguladı. Ayrıca daha önce hiç duymadıkları türlere değer vermeleri için insanları teşvik etti ki bu bence farkındalık ve eylem yolunda büyük bir adım.
– Uzun vadeli vizyon olarak bir çevre akademisi kurmaktan söz ediyorsunuz. İlk adımlarınız neler olacak?
İlk adım, Alkhushayban Platformu bünyesinde deneyimli araştırmacıları, özellikle Ortadoğu’daki dezavantajlı topluluklardan gelen öğrencilerle buluşturacak bir pilot mentorluk programı başlatmak. Böylece eğitim modellerimizi test edebilecek, etkilerini ölçebilecek ve tam ölçekli bir akademi kurmadan önce yaklaşımımızı geliştirebileceğiz. Ardından üniversiteler ve çevre STK’leriyle müfredat desteği ve sertifikasyon için ortaklıklar kurmayı planlıyorum. Ayrıca genç çevrecilerin fikirlerini paylaşacağı, eğitim alacağı ve projelerini sunacağı yıllık bir gençlik konferansı düzenlemek de bu yolculuğun parçası olacak.
SOSYAL MEDYA GENÇLERE ÇEVRE BİLİNCİ VEREBİLİR
Dijital platformlar, gençler için çevre bilimini erişilebilir ve ilgi çekici kılmakta önemli rol oynuyor. TikTok ve Instagram gibi mecralarda karmaşık çevre meselelerini anlaşılır içeriklere dönüştürüyorum. Atölyeler ise güven oluşturan ve daha derin bir anlayış sağlayan etkileşim katmanı ekliyor. Gençler, kendi yaşlarından ya da benzer geçmişlerden birinin deniz yaşamı veya iklim sorunları hakkında konuştuğunu gördüklerinde bu onlar için daha anlamlı oluyor. Bu yalnızca bilgi yaymak değil; gençlerin harekete geçmeye, soru sormaya ve çözümün parçası olmaya güçlendiği bir hareket yaratmak demek.
DENİZ YAŞAMI KÜRESEL BİR SORUN
Genç araştırmacılar arasındaki küresel işbirliği, ortak bir aciliyet ve yenilikçilik duygusu yaratıyor. Özellikle deniz yaşamı küresel bir mesele çünkü okyanuslar sınır tanımıyor. Bu işbirlikleri yeni fikirleri, kültürel bakış açılarını ve yerel bilgileri aynı alana taşıyor. Suudi Arabistan ve Meksika gibi ülkelerden öğrencilerle çalışarak yalnızca bilgi alışverişi yapmıyor, geleceğin bilim insanları ve çevre savunucularının ağlarını kuruyoruz. Bu küresel gençlik hareketi, yeni keşiflere öncülük etme, uluslararası politikaları şekillendirme ve biyolojik çeşitliliği korumak için kapsayıcı çözümler üretme potansiyeline sahip.