İstanbul’un vokal çemberi

İstanbul’un vokal çemberi

10.08.2025 12:00:00
Güncellenme:
Orhun Atmış
Takip Et:
İstanbul’un vokal çemberi

Koro şefi Başak Doğan’ın 120 kişilik gönüllü ekibiyle hayata geçirdiği Uluslararası A Cappella Festivali, Grammy ödüllü Avi Kaplan’dan Kamerunlu One Heart A Cappella’ya, dünyanın dört bir yanından 550 müzisyeni İstanbul’da buluşturuyor.

Vokal Akademi’nin düzenlediği uluslararası A Cappella Festivali, yalnızca bir müzik etkinliği değil, aynı zamanda sesle kurulan evrensel bir dostluk köprüsü. “DenizBank VoiceUp A Cappella Festivali”, 19-24 Ağustos’ta 25 ülkeden 550 müzisyeni İstanbul’un dört bir yanındaki sahnelerde buluşturacak.

Koro şefi Başak Doğan’ın kurucusu olduğu Vokal Akademi’nin 120 kişilik gönüllü ekibiyle hayata geçirdiği festival İBB Kültür, İBB Turizm Şube Müdürlüğü ve Visit İstanbul destekleriyle hayata geçiyor. Etkinlikler Muhsin Ertuğrul Sahnesi, Lütfi Kırdar, Metrohan, Arter Arka Bahçe, kiliseler ve parklarda düzenlenecek. Grammy ödüllü vokalist ve Pentatonix’in kurucularından Avi Kaplan’dan Kamerun'un geleneksel tınılarına, onlarca yetenekli müzisyen festivalde bir araya gelecek.

Festivalin yaratıcısı Başak Doğan ve Kamerunlu heyecan verici toplululuk “One Heart A Cappella” ile konuştuk.

* Bu yılki festivalin ilk edisyona göre ne gibi yenilikleri ve farklılıkları var?

İlk yılda farklı ülkelerden pek çok müzisyeni ağırlamış, festival boyunca mutlu koristler, müthiş konser ve atölyelerle, unutulmaz anların üzerine aldığımız tüm yorumlarla ne kadar doğru bir yolda olduğumuzu görmüştük. Bu da çıtayı yükseltmemiz gerektiğini gösterdi ve önceki festival bittiği gibi hazırlıklara başladık.

Atölye ve konserler bu yıl da farklı mekânlara yayılıyor, önceki edisyondan farklı olarak bu kez Metrohan, Muhsin Ertuğrul Sahnesi ve Lütfi Kırdar gibi ikonik yeni mekânlar da programımıza dahil oldu. İçeriğimiz yine çok özgün; live-looping, mikrotonal şarkıcılık ve Vocal Painting gibi birçok alanda, James Rose ve Jim Daus Hjernøe gibi dünyaca tanınan uzmanlarla atölyeler düzenlenecek.

Tüm detaylara Vokal Akademi’nin internet sitesi ve festival sayfalarından ulaşmak mümkün.

* Festivalin ana temasını veya bu yıl özellikle vurgulamak istediğiniz bir mesaj var mı?

Bu yılki temamız “Circle”. İnsan sesini, müziği, bu festival oluşumunu merkeze alıp her birimizin birbirine denk olduğu çemberde buluşuyoruz ve birlikte ses çıkarıyoruz. Herkes kendi kimliğini, kültürünü, bilgisini getiriyor ve sunuyor. Bu büyük bir paylaşım ve ilham alma ortamı ve güvenli bir alan oluşturuyor. Hataları alkışlıyor; oralardan kendimize yeni yaratımlar buluyoruz. Birbirimizi bu çemberde olduğumuz gibi kabul ediyoruz. Bu önemli bir sosyal öğrenim, müzikal gelişme ve tatmin duygusunu beraberinde getiriyor. 

* Gönüllü 120 kişilik bir ekiple bu kadar büyük bir organizasyonu hayata geçirmek büyük bir başarı. Ekibinizin motivasyonunu ve festivaldeki rolünü nasıl tanımlarsınız?

Vokal Akademi bünyesinde biliyorsunuz Chromas ve VA Pop & Caz Korosu olmak üzere iki koro var. Burada şarkı söyleyen arkadaşlarımız büyük bir istek ve keşfetme arzusuyla bu projede yer alıyorlar. Bildiğimiz tüm uluslararası festivallerde olduğu gibi bir yapımız var. Herkesin bir görevi var. Kimi sanatçı rehberliği ve ağırlama yaparken kimi lojistik ihtiyaçlardan sorumlu. Bazıları sosyal medya içeriklerini üretmek, diğerleri de kaynak bulmak için çalışıyor, şeklinde özetleyebilirim. Tüm ekip, geçtiğimiz festivalde de bu çok değerli isimlerin bazılarıyla yakın çalışma fırsatı yakalamıştı. Yine bunun olacağı bir ortamda çalışacakları için heyecanlı ve motiveler. Elbette, fotoğraf ve video çekim ekibimiz, operasyon ekibini yöneten birimimiz gibi görevleri profesyonel destek alıyoruz. Festival katılımcılarımızın yaşayacağı deneyim bizim için çok önemli. 

ÜCRETSİZ KONSERLER

* Festival kapsamında düzenlenecek atölye çalışmaları ve kapanış konserindeki dev korolar hakkında daha fazla bilgi verebilir misiniz? Bu etkinliklerin katılımcılar ve izleyiciler üzerindeki etkisi ne olacak?

Festivalin kalbinde sabah atölyeleri yatıyor aslında, farklı ülkelerden, Türkiye’nin her yanından koristler yan yana gelip üç özel şefle festival boyunca çalışıyor, şeflerimiz dünya çapında takip edilen Andre van der Merwe (Güney Afrika), Basilio Astulez (İspanya) ve Merel Martens (Hollanda). 150’şer kişilik bu dev korolar kapanış konserinde sahne alıyor. Bu öyle büyülü ki benim için festivalin en büyük heyecanı, gözyaşlarımı tutamadığım bir birliktelik anı. Akşamları ise çeşitli mekânlarda ücretsiz konserler İstanbullular’ı bekliyor. İstanbul Senin uygulaması üzerinden kayıt olup ücretsiz olarak izleyebilecekler. Festivalin biletli tek konseri olan 22 Ağustos Avi Kaplan Gala konserimizin biletleri ise passo üzerinden satışta. 

EKONOMİK KOŞULLAR...

* Festivalin bir sosyal girişim olarak hayata geçmesi ne anlama geliyor ve bu yönüyle topluma ne gibi faydalar sağlamayı hedefliyorsunuz?

Son yıllarda, özellikle genç yetişkinlerin ekonomik koşullar nedeniyle yurtdışındaki eğitim programlarına, konserlere ya da okullara erişimi gittikçe zorlaşıyor. Aynı şekilde biz de bir koro olarak eskisi kadar yurtdışı turnelerine çıkamıyor, vize süreçleri gibi pek çok engelle karşılaşıyoruz. Bu noktada şöyle düşündüm: “Biz onlara gidemiyorsak, acaba bu değerli eğitmen ve müzisyenleri biz buraya, Vokal Akademi çatısı altına getirebilir miyiz?” Ve bu fikirle yola çıktık.

‘RUHUMUZU ORTAYA KOYUYORUZ’

Festivalin açılışı 19 Ağustos’ta Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde tüm katılımcılarla birlikte yapılacak. “One Heart A Cappella”, 20 Ağustos saat 20.30’da Metrohan’da, 23 Ağustos 17.30’da ise Lütfi Kırdar’da sahne alacak. 

* Grubunuz One Heart A Cappella'yı ve müzikal tarzınızı bize biraz tanıtır mısınız? Kamerun'daki müzik sahnesinde a cappella müziğin yeri nedir?

One Heart A Cappella, Kamerun’da kurulan, tamamen erkek vokalistlerden oluşan bir topluluk. Aslında her şey armoniye, birliğe ve sadece insan sesiyle hikâye anlatma fikrine duyduğumuz ortak tutkuyla başladı. Bizim için bu sadece müzik yapmak değil, aynı zamanda ruhumuzu ortaya koymak, sesle kültürümüzü paylaşmak demek.

Tarzımızı şöyle özetleyebiliriz: klasik a cappella ile Afrika geleneksel armonilerini, gospel tınılarını ve çağdaş vokal müziği harmanlıyoruz. Güçlü baslarla, detaylı armonilerle, ritmik vokal perküsyonla ve yeri geldiğinde kalpten gelen bir solo sesle dinleyiciyi hem geçmişe hem bugüne götürmek istiyoruz.

 * Grubunuzun adı "One Heart" (Tek Yürek) nereden geliyor? Bu isim müziğinizle veya felsefenizle nasıl bir bağlantı kuruyor?

Bu isim dostluğumuzun bir yansıması. Farklı gruplarda müzik yaparken üniversitede yollarımız tekrar kesişti. Kalan ekip olarak “tek yürek” olup müzik aşkıyla yeniden bir araya geldik ve adımızı “One Heart A Cappella” koyduk. Bu isim, hem yolculuğumuzu hem de müziğimizin özündeki birlik duygusunu yansıtıyor.