Nobel değil ama nobellik işler!

Nobel değil ama nobellik işler!

19.10.2025 12:06:00
Güncellenme:
Ömür Tanyel
Takip Et:
Nobel değil ama nobellik işler!

Nobel Ödülleri bu yıl yine tartışma yaratırken bilim insanlarının ilginç ve akla gelmeyecek meraklarının sonucu olan araştırmalara verilen Ig Nobel Ödülleri de sahiplerini buldu. Ödülü kazananlar belki tartışma yaratmadı ama araştırmaları yüzlerde tebessüm oluşturdu.

Bu yılın Nobel Ödülleri yine dünyanın dikkatini Stockholm’e çevirdi. Kimi ödül, bağışıklık sistemimizin davranış kalıplarını yeniden yazan çalışmalara, kimisi ise kuantum fiziğini mikro ölçekten makroya taşıyan keşiflere verildi. Her biri insanlığın bilgiye, anlamaya ve bazen de ölümsüzlüğe uzanan inatçı yolculuğunun birer durağıydı.

Öte yandan aynı günlerde okyanusun ötesinde, daha küçük ama çok daha neşeli bir topluluk da bir araya geldi: Kahkahaların, tuhaf soruların ve şaşırtıcı bulguların buluştuğu Ig Nobel Ödülleri.

1991’den beri “önce güldüren, sonra düşündüren” araştırmalara verilen bu ödüller, bilimi yücelten değil insancıllaştıran bir geleneğin parçası. Her biri saygın akademik dergilerde yayımlanmış çalışmalar, mizahın ardına gizlenmiş ciddi bilimsel meraklar.

Bu yılın kazananları arasında öyle ilginç araştırmalar var ki insan önce “Bunu neden yapmışlar?” diye soruyor, sonra da gülümseyerek “İyi ki yapmışlar” diyor.

FİZİK ÖDÜLÜ

Makarna sosundan evrenin kimyasına: Fizik Ödülü, İtalyan mutfağının gururu “cacio e pepe” makarnasındaki sosun neden topaklandığını inceleyen araştırmacılara verildi. Giacomo Bartolucci ve ekibi, makarna sosunun kimyasal kararlılığını çözümleyerek kadim bir soruya ışık tuttu: “Bu sos neden bir türlü pürüzsüz olmuyor?” Belki de bilimin sırrı bazen bir tabak makarnanın içinde gizlidir.

Beslenme Ödülü

Pizza seven kertenkeleler: Bu ödül, Togo’daki gökkuşağı renkli kertenkelelerin pizza tercihlerini inceleyen ekibe gitti. Bulgulara göre bu seçici sürüngenler dört peynirli pizzayı tercih ediyor. Kertenkele adeta insana göz kırpıyor: “Benim de damak tadım var.”

BARIŞ ÖDÜLÜ

Bir kadeh cesaretin bilimsel dayanağı: Dil öğrenimiyle alkol arasında kurulan şaşırtıcı bir bağı araştıran Alman psikologlar, az miktarda alkolün yabancı dil konuşma becerisini artırdığını gösterdi. Yani “Bir kadeh atınca yabancılarla daha iyi konuşuyorum” savı artık bilimsel temele sahip. Ancak araştırmacılar hemen ekliyor: “Kimseyi alkolü bir öğrenme yöntemi olarak kullanmaya teşvik etmiyoruz.”

Havacılık Ödülü

Sarhoş yarasalar ve denge dersi: Bu ödül de alkolle bağlantılıydı. Araştırmacılar, alkolün yarasaların uçuş ve yankı bulma yeteneklerini nasıl bozduğunu inceledi. Meğer yarasalar fermente meyveleri bilerek yemiyormuş çünkü sarhoş olunca yön duygularını kaybettiklerini fark etmişler.

DİĞER ÖDÜLLER

Edebiyat Ödülü, 35 yıl boyunca kendi tırnağının büyüme hızını ölçüp kaydeden bir doktora verildi. Biyoloji Ödülü ise inekleri zebra desenine boyayıp sinek ısırıklarını azaltıp azaltmadığını gözlemleyen ekibin oldu. Kimya Ödülü’nde ise Teflon yemenin tokluk hissi yaratıp yaratmadığı test edildi.

Tüm bu örnekler gösteriyor ki bilimin büyüsü, “Bunu neden yaptınız?” sorusuna aldırmadan devam edebilmesinde gizli. Ig Nobel’in en cazip yanı da bu: Bilimi yalnızca laboratuvarların ciddiyetinden değil yaşamın saçma görünen sorularından da besleyen bir yaklaşım.

Belki de bilimin ilerlemesi, tam da bu şaşırma ve gülümseme enerjisinden doğuyor. Sonuçta, bir makarna sosunun fiziğini çözmek de ciddi iştir, sarhoş bir yarasanın uçuşunu kaydetmek de. Bilim, saçmalıklara bile merakla yaklaşabilmektir. Belki de asıl “Nobel”lik olan şey, o merakı hiç kaybetmemektir. Newton’un dediği gibi:

“Kendimi yalnızca deniz kıyısında oynayan bir çocuk gibi görüyorum. Önümde keşfedilmemiş bir okyanus uzanıyor.”

İlgili Konular: #Nobel