Seri üretim mi sanat mı?

Seri üretim mi sanat mı?

2.03.2025 11:25:00
Güncellenme:
Seri üretim mi sanat mı?

Ünlü Alman ayakkabı markası tasarımlarını korumak için açtığı davada düş kırıklığına uğradı.

Son yıllarda ticari markaların pazarlama gücünü artırmak için sanatı kullanması, sanat ve tasarım arasındaki sınırları giderek belirsizleştiriyor. Bu durumun çarpıcı örneklerinden biri Alman ayakkabı markası Birkenstock'un açtığı dava oldu. 2023'te “Barbie” filminde Margot Robbie'nin giydiği pembe modellerle bilinirliği zirve yapan marka kendine özgü bir hukuki strateji geliştirdi: Markayla özdeşleşen sandaletlerinin birer sanat eseri olduğunu ve fikri mülkiyet haklarıyla korunması gerektiğini savundu.

Batı Almanya'nın Linz am Rhein kentinde bulunan şirket, meşhur Arizona modeli dahil dört imza tasarımını kopyaladığını iddia ettiği üç rakibine dava açtı. Firmaya göre bu modeller “telif hakkıyla korunan uygulamalı sanat eserleri” statüsünde ve taklit edilemez bir konumda. Ancak uzun hukuki sürecin sonunda, Almanya Federal Adalet Mahkemesi farklı bir karara vardı. Mahkeme, “teknik gereklilikler, kurallar veya diğer kısıtlamaların belirlediği bir tasarımın” telif hakkıyla korunamayacağına ve geniş bantları ve büyük tokalarıyla tanınan sandaletlerin sanat eseri sayılamayacağına hükmetti.

YASALAR ENGELLİYOR

Alman yasalarına göre sanatsal eserlerin tüketim mallarına kıyasla fikri mülkiyet koruması daha güçlü ve uzun ömürlü. Sanat eserlerinde telif hakkı koruması, eser sahibinin ölümünden sonra 70 yıl sürerken tasarım koruması tescil tarihinden itibaren yalnızca 25 yıl boyunca geçerli. Dolayısıyla 1970’lerden beri sandalet üreten firmanın ikonik tasarımları artık bu yasayla korunmuyor. Guardian'ın haberine göre markanın talep ettiği koruma, daha önce tüketici ürün kategorisinde İsviçreli sanatçı Le Corbusier'in mobilyalarına ve Bauhaus tarafından tasarlanan aydınlatmalara sunulmuştu.

Bu dava, sanat ve tasarımın hukuki tanımlarını içeren benzer bir örneği akla getiriyor. Dijital sanatçı Mason Rothschild, 2022 yılında Hermes'in ünlü Birkin modelinin NFT’sini “MetaBirkins” adıyla piyasaya sürmüştü. Hermes, bu durumu telif hakkı ihlali olarak değerlendirip dava açtı ve Birkenstock'tan farklı olarak bu davada marka lehine karar verildi. Manhattan federal jürisi, Rothschild'ın eseriyle Hermes'in telif haklarını ihlal ettiğine hükmetti ve sanatçıya 133 bin dolar tazminat cezası verdi. 

BARSELONA’DAKİ CASA BATLLÓ VE ‘YAŞAYAN’ MİMARI 

İspanyol mimar Antoni Gaudí'nin başyapıtlarından biri olan Barselona’daki Casa Batlló, bu yıl da dijital sanata ev sahipliği yapıyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan bina geçtiğimiz hafta sonu İtalyan multimedya sanatçısı Quayola'nın Türkçe’de “ağaca benzeyen” anlamını taşıyan 'Arborescent' adlı video mapping gösterisine sahne oldu. “Heritage of Tomorrow” (Yarının Mirası) sanat programı kapsamında yapılan ve Gaudí'nin mirasını geleceğe taşımayı amaçlayan gösteride doğayı ve botanik dünyanın dinamiklerini konu alan projeksiyonlar kullanıldı. Eski bir DJ olan Quayola, her yarım saatte bir tekrarlanan ve ücretsiz olarak gerçekleştirilen gösteriye özel bir müzik de besteledi. 

Quayola için Gaudí'nin mimari felsefesi büyük bir esin kaynağı olmuş: “Gaudí'nin eserlerinde beni en çok etkileyen şey, binalarının diğer yapılardan çok farklı bir ruha sahip olması. Sanki inşa edilmemiş de doğal bir süreçle ortaya çıkmış gibiler. Bu nedenle ağaç benim için organik büyümenin ve karmaşıklığın bir sembolü. İnanıyorum ki Gaudí'yi de bu evi yaratırken harekete geçiren ilham buydu.”

110 BİN KİŞİ KATILDI

Casa Batlló'nun cephesi, son yıllarda farklı dijital sanat gösterilerine sahne oldu. Geçen yıl Arjantinli sanatçı Sofía Crespo, önceki iki yıl ise Türk sanatçı Refik Anadol bu proje kapsamında dijital eserlerini sergiledi. Bu yıl dördüncüsü düzenlenen mapping gösterisi, 110 bin kişiyi ağırlayarak şehrin önde gelen dijital sanat etkinlikleri arasındaki yerini pekiştirdi.

Video mapping, tarihi yapıların yeni nesillere aktarılmasını sağlayan önemli bir teknoloji. Bu teknik, bina cephelerini dinamik birer anlatım aracına dönüştürürken mimari mirasın çağdaş sanatla diyaloğunu da mümkün kılıyor.