ABD’nin tepkisi ne olur?

Uluslarası ilişkiler uzmanı Beykoz Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, ABD’nin, olası Türkiye-Suriye normalleşmesine bakışını Cumhuriyet’e değerlendirdi.

ABD’nin tepkisi ne olur?
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 08.07.2024 - 04:00

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, önceki yıllarda ‘Katil Esed’ diye bahsettiği Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’a olumlu sinyaller vermeye başlamasının ardından gözler Türkiye-Suriye normalleşmesine çevrildi. Geçtiğimiz hafta Suriye ile yeni bir sürecin başlayabileceğine ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan, “Bizim Sayın Putin ile Beşar Esed’e bir davetimiz olabilir. Suriye sahasında aradan geçen onca yıl herkese kalıcı çözüm mekanizmasının kurulması gerektiğini net bir şekilde göstermiştir” dedi. Erdoğan son olarak, “Beşar Esed şu anda Türkiye ile ilişkileri düzeltme noktasında bir adım attığı anda biz de ona karşı o yaklaşımı gösteririz. Çünkü biz dün Suriye ile düşman değildik ki, biz Esed ile ailece görüşüyorduk. Biz davetimizi yapacağız. İnşallah bu davetle birlikte de Türkiye-Suriye ilişkilerini geçmişte olduğu gibi aynı noktaya getirelim istiyoruz. Davetimiz her an olabilir” ifadelerini kullandı.  Geçtiğimiz günlerde hem Türkiye’nin hem de dünyanın gündeminde geniş yer bulan Erdoğan-Putin görüşmesinin ana içeriğini ise Suriye oluşturdu. Türkiye-Suriye ilişkisinin kendi çıkarlarının da etkisiyle normalleşmesini isteyen Rus lider, son 1 yıldır Esad’a Türkiye ile ilişkilerin normalleşmesi yönünde baskı yapıyordu. Ancak iki ülkenin olası normalleşme sürecindeki bir diğer etken ülkenin ise ABD olduğu biliniyor.

ABD, TERÖR ÖRGÜTÜYLE İŞBİRLİĞİNDE TIKANDI

ABD’nin olası Türkiye-Suriye normalleşmesine yaklaşımını Cumhuriyet’e değerlendiren Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, ABD’nin bu sürecin kendi kontrollerin dışında bir sürece evrilmesinden hoşlanmayacağını söyledi. ABD’nin Suriye’de tam olarak kendilerinin de nereye evrilteceğini bilemediği bir biçimde pozisyonlandığını kaydeden Han, “Karşımızda ittifak kurduğu terör örgütü PKK/YPG ile nasıl bir işbirligi götüreceğini kestiremeyen fakat Irak ve Suriye sahasında İran’a karşı etkinliğini koruma noktasında bu işbirliğinin kendisine sağladığını düşündüğü avantajları son derece hoyrat kullanabilecek bir ABD var. Bu önemli bir problem” dedi. 

ABD SEÇİMLERİ FARKLI SONUÇLAR DOĞURABİLİR

Konunun aktörü olan her ülkenin birbiriyle çelişen öncelikleri olduğunu dile getiren Han, “Suriye sahasında birbiriyle çelişen çok fazla aktör var. Kasım ayındaki ABD seçimlerinin ardından Trump mı Biden mı devam edecek meselesi birbirinden çok farklı sonuçlar doğurabilir. Trump’ın Suriye sahasındaki operasyona çok sıcak bakmayabileceği bir gerçek ama ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı’nın çok uzun zamandır sürdürdüğü bu işbirliğinden bir anda vazgeçebileceği bir meseleymiş gibi vazgeçmesi de çok beklenir değil” diye konuştu.

ABD'NİN İŞİNE GELMEYECEK

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın Türkiye-ABD Stratejik Mekanizmasının 7-8 Mart 2024 tarihlerinde Vaşington’da düzenlenen yedinci toplantısına başkanlık ettiğini anımsatan Han, toplantının ardından yayımlanan ortak bildirideki Suriye maddesinin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararının dışında bir şey söylemediğini aktardı. Han, “O kararda barış sürecinin Suriyeliler tarafından sahiplenilip yürütülmesi ilkesi mevcuttu. Ancak bu ilkeden ilgili tarafların anladıkları farklı. Ruslar için başka ABD’liler için başka anlama geliyor. Türkiye ve Suriye arasında 2254 sayılı kararda belirtildiği şekilde bir süreç başlarsa karara ABD’nin atfettiği anlamın tam dışında bir gerçeklik ortaya çıkacaktır. Bunun da ABD’nin işine gelmeyeceği aşikar. Suriye rejimi ile Türkiye arasında ticaretin aktığı bir kapı açıldı bu da ABD’lilerin çok hoşuna gidecek bir şey değil. Türkiye, Suriye’nin terör örgütü PKK’ya karşı aksiyona geçmesini salık veriyor ama Suriye buna mükabil bir harekette bulunmuyor. Maliyete katlanmadan bir takım şeyler elde etmeye çalışıyorlar. Suriyeliler ve muhtemelen Ruslar da terör örgütü PKK/YPG’nin kontrol ettiği alanlarda ABD’nin canını sıkacak bir şey yapmak istemiyorlar” ifadelerini kullandı. Suriye rejiminin şu anda Türkiye’nin yakınlaşmasına karşılık vermek için bir teşvik edicisinin bulunmadığını bildiren Han, “Sonuç itibariyle başı sığınmacılarla belada olan Türkiye, kuzey Suriye’deki yığınları ve bunların içerisindeki kimi eli silahlı aktörleri yönetme mecburiyeti Türkiye’nin, Fırat’ın doğusundaki terör örgütü YPG/PKK inisiyatifinin nereye evrileceği konusunda Türkiye, Suriye rejiminden daha kaygılı. Suriye rejiminin Türkiye ile  yakınlaşmak için acelesinin bulunmadığın düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.  


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler